Kararın, AKP Yüksek Seçim Kurulu Temsilcisi Recep Özel'in başvurusu üzerine alındığı belirtilen açıklama şöyle:
T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU
Karar No: 560
- K A R A R -
16/04/2017 tarihinde Halkoylamasının devamı sırasında ilçe seçim kurullarından bazı
sandıklarda sandık kurulu mührü bulunmayan oy pusulası ile oy kullandırıldığı bilgisinin Yüksek
Seçim Kuruluna şifahi olarak ulaşması ve AK Parti Yüksek Seçim Kurulu Temsilcisi Recep
ÖZEL tarafından Kurulumuz Başkanlığına verilen 16/04/2017 tarihli dilekçede; 16 Nisan 2017
tarihinde yapılmakta olan Halkoylamasında bazı sandıklarda oy zarflarının veya oy pusulalarının
ilçe seçim kurulu ve sandık kurulu mührü ile mühürlenmediği yönünde bilgiler alındığı, ancak
söz konusu olayda seçmenin hiçbir kusurunun bulunmadığı, seçmenin iradesinin tam bir şekilde
yansıması için sandık kurulları tarafından yapılan bir eksikliğin giderilmesi ve söz konusu oy
pusulalarının ve oy zarflarının sandıklar açılmadan ve sayıma geçilmeden önce herhangi bir
karışıklığa sebebiyet verilmemesi açısından geçerli sayılıp sayılamayacağı yönünde ivedilikle bir
karar verilmesi istenilmiş olmakla, konu incelenerek;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının;
67. maddesinin;
Birinci fıkrasında; “Vatandaşlar, kanunda gösterilen şartlara uygun olarak seçme, seçilme
ve bağımsız olarak veya bir siyasi parti içinde siyasi faaliyette bulunma ve halkoylamasına
katılma hakkına sahiptir.”
İkinci fıkrasında; “Seçimler ve halkoylaması serbest, eşit, gizli, tek dereceli, genel oy,
açık sayım ve döküm esaslarına göre, yargı yönetim ve denetimi altında yapılır. Ancak, yurt
dışında bulunan Türk vatandaşlarının oy hakkını kullanabilmeleri amacıyla kanun, uygulanabilir
tedbirleri belirler.”
79. maddesinin;
Birinci fıkrasında; “Seçimler, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında
yapılır.”
İkinci fıkrasında; “Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde
yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden
sonra seçim konularıyla ilgili bütün yolsuzlukları, şikâyet ve itirazları inceleme ve kesin karara
bağlama ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı
seçim tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim Kurulunundur. Yüksek Seçim Kurulunun
kararları aleyhine başka bir mercie başvurulamaz.”
90. maddesinin beşinci fıkrasında; “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş milletlerarası
andlaşmalar kanun hükmündedir. Bunlar hakkında Anayasaya aykırılık iddiası ile Anayasa
Mahkemesine başvurulamaz. Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin
milletlerarası andlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle
çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası andlaşma hükümleri esas alınır.”
298 sayılı Seçimlerin Temel Hükümleri ve Seçmen Kütükleri Hakkında Kanun’un
14. maddesinin birinci fıkrasının bir ve ikinci bentlerinde; “Yüksek Seçim Kurulunun
görev ve yetkileri şunlardır:
1. Seçimlerde, içine oy pusulası konulacak olan zarfların, icabında her seçim için başka
başka renk ve ölçüde olmak ve gerek piyasada, gerek Devlet Malzeme Ofisince imal edilen
veya ettirilen veya depolarında bulunan zarfların renklerinden ve ölçülerinden farklı ve
kağıdında "Türkiye Cumhuriyeti Yüksek Seçim Kurulu" filigranı bulunmak üzere, yeteri kadar
özel zarf imal ettirmek ve bu imalatı, kağıt hamurundan başlıyarak zarfın, imaline ve teslim
alınmasına kadar olan safhalarını; yapılacak işin hacmi, süresi ve niteliği dikkate alınarak
belirleyeceği kendi üye veya üyelerinin veya imal ve teslim yerinde yetki vereceği ilçe seçim
kurulu başkanının, il seçim kurulu başkanı ya da üyesi hakim veya hakimlerinin devamlı gözetim
ve denetimi altında yaptırmak ve bu zarfları il seçim kurullarına, her ilin ihtiyacına yetecek
sayıda, alındı belgeleri karşılığında göndermek,
2. Özel zarfların imali için gerekli "Türkiye Cumhuriyeti Yüksek Seçim Kurulu" filigran
kalıpları ile zarf ölçü kalıplarını yaptırıp gerekli miktarda kağıt ve zarf imalinden sonra
saklamak,
Katlanıp bir kenarı yapıştırıldıktan sonra zarf haline gelebilen "Türkiye Cumhuriyeti
Yüksek Seçim Kurulu" filigranını taşıyan birleşik oy pusulalarını, her (400)'ü ve her (400)'lük
paketi, aynı numarayı taşımak üzere bastırmak ve her sandık için bir paket, ilçe seçim kurullarına
zamanında ulaştırmak”
23. maddesinde; “Sandık kurulu üyelikleri aşağıdaki şekilde belli edilir:
İlçe seçim kurulu başkanı, o seçim çevresinde seçime katılan ve ilçede teşkilatı bulunan
siyasi partilerden, son milletvekili genel seçiminde o ilçede en çok oy almış olan beş partiye, her
sandık için birer asıl ve birer yedek üye adını beş gün içinde bildirmelerini tebliğ eder.
Bu yoldan tespit edilen sandık kurulu üye sayısı beşten az olduğu takdirde, eksik kalan
üyelikler, aynı şartları taşıyan diğer siyasi partilerden, aldıkları oyların büyüklük sırasına göre,
aynı usulle tamamlanır.
Oylarda eşitlik halinde ad çekilir…”
24. maddesinde; “Sandık kurulları Yüksek Seçim Kurulunca tespit ve ilan edilen tarihte
kurulur.
Bu kurulların asıl ve yedek üyeleri, her seçim çevresinin yerel özellikleri gözönüne
alınarak Yüksek Seçim Kurulunca tespit edilecek tarihlerde göreve başlarlar ve sayıma ilişkin
evrak ve belgeler ilçe seçim kuruluna teslim edilinceye kadar aralıksız çalışmaya devam
ederler…”
“Oy verme araçları ve teslimi” başlıklı 68. maddesinin yedinci fıkrasının üçüncü
bendinde; “ İlçe seçim kurulu mühürü ile mühürlenmiş ve oy pusulalarının konulmasına mahsus
zarfları havi bir paket,”
77. maddesinde; “Sandık kurulu başkanı, oy verme işlerine başlamadan önce, sandığın
boş olduğunu hazır bulunan sandık kurulu üyeleri ile müşahitler önünde tespit ederek sandığı
kapatır, mühür bozulmadan açılamıyacak şekilde sandık mühürü ile mühürler.
Birleşik oy pusulası kullanılan seçimlerde, (Katlanıp zamklı kenarı yapıştırılarak
kapatılmak suretiyle zarf haline getirilen birleşik oy pusulaları) bu Kanunda (zarf) deyimi geçen
hallerde zarf olarak kabul edilir.
Şu kadar ki, zarflar için öngörülen çift mühür bulunmasına ilişkin hükümler birleşik oy
pusulalarına uygulanmaz.
Sandık kurulu, and içme, sandığı yerleştirme, kapalı oy verme yerini düzenleme işlerini
bitirdikten sonra, hazır bulunanlar önünde, birleşik oy pusulalarını sayar, her birinin üzerine,
sandık kurulu mühürünü basar, böylece üzerinde sandık kurulunun mühürü bulunan birleşik oy
pusulalarının sayısını tesbit eder. Birleşik oy pusulası kullanılmayan seçimlerde, ilçe seçim
kurulu başkanından teslim alınan ve ilçe seçim kurulu başkanlığı mühürünü taşıyan özel zarfları
sayar, her birinin üzerine sandık kurulu mühürünü basar, böylece üzerinde biri ilçe seçim
kurulunun, diğeri sandık kurulunun mühürleri bulunan çift mühürlü özel zarfların sayısını tespit
eder.
Sandık kurulu, bu madde gereğince yaptığı işlemleri tutanak defterine geçirip imzalar.”
86. maddesinin birinci fıkrasında; “Onaylı sandık seçmen listesinde yazılı her seçmen, oy
verme yetkisine sahiptir.”
95. maddesinde; “Sayım ve döküm açık olarak yapılır. Oy verme yerinde hazır bulunanlar
sayım ve dökümü takip ederler.
Kurul, faaliyetinin selamet ve düzeni bakımından, sayım ve döküm masası etrafında boş
kalması gereken kısmı, bir karar ile belirtir ve bu kısım etrafında (İp germek gibi) hazır
bulunanların bu işlemleri takip etmelerine engel olmıyacak tedbirleri alabilir.”
96. maddesinde; “Sandık, 89 uncu maddenin son fıkrası uyarınca Yüksek Seçim Kurulu
tarafından başka bir süre konulmamış ise saat 17.00'den önce açılamaz. Oy verme işi bitince
kurul başkanı bunu yüksek sesle ilan eder. Masa üzerinde,sandıktan başka ne varsa kaldırılır. Oy
vermenin bittiği saat tutanak defterine geçirilir.
Bundan sonra, sandık seçmen listesinde yazılı seçmenlerin toplamı ile adları hizasındaki
imza veya parmak izleri sayılarak oy vermiş olanların toplamı tesbit edilir ve tutanağa geçirilir.
Netice yüksek sesle ilan edilir.
97. maddesinde; “Oy zarflarından veya birleşik oy pusulalarından kullanılmayanlar
sayılır, oylarını veren seçmen sayısına eklenir ve böylece kurula teslim edilen zarf veya birleşik
oy pusulaları toplamına uygun olup olmadığı tespit edilir. Kullanılmayan zarflar veya birleşik oy
pusulaları bir paket halinde mühürlenir ve üzerine sayısı yazılır.
Bundan sonra, sandıktan çıkacak oy pusulalarının konmasına mahsus torbanın boş olduğu
tespit edilir. Bütün bu işlemler tutanağa geçirilir.”
98. maddesinin bir ve ikinci fıkralarında; “Sandık, yukarıdaki maddelerde belirtilen iş ve
işlemler tamamlandıktan sonra, oy verme yerinde hazır bulunanların gözü önünde, sandık kurulu
başkanı tarafından açılır.
Sandıktan çıkan zarflar, sandık kurulu başkanı tarafından yüksek sesle iki defa sayılır. İki
sayım arasında fark olursa, üçüncü sayım yapılarak sonucuna göre işlem yapılır ve o seçimde
kullanılan toplam zarf sayısı tespit edilir. Tespit edilen zarf sayısı, o seçim türüne ait özel
tutanağın ilgili yerine işlenir.”
101. maddesinin birinci fıkrasının 3. numaralı bendinde; “Arkasında sandık kurulu mührü
bulunmayan,
…
birleşik oy pusulaları geçerli değildir.”
3376 sayılı Anayasa Değişikliklerinin Halkoyuna Sunulması Hakkında Kanunun 3.
maddesinde; “Halkoyuna sunulma işlemleri, Yüksek Seçim Kurulunun yönetim ve denetiminde
seçim kurullarınca yürütülür.
Yüksek Seçim Kurulu, Anayasa değişikliklerinin halkoyuna sunulması için bütün
tedbirleri alır ve hazırlıkları yapar. Kurul, halkoylamasının sağlıklı ve düzenli bir şekilde
gerçekleşmesini sağlamak amacıyla gerekli ilke kararlarını almaya yetkilidir.”
hükümleri yer almaktadır.
Bu yasal düzenlemelerin uygulamasına ilişkin 16 Nisan 2017 Pazar günü yapılacak
halkoylamasının sağlıklı ve düzen içinde yürütülüp sonuçlandırılması ve yurt genelinde
uygulamada birliğin sağlanması amacı ile hazırlanan ve 14/02/2017 tarihli, 29979 sayılı Resmî
Gazete’de yayımlanan Yüksek Seçim Kurulunun 14/02/2017 tarihli ve 2017/97 sayılı kararı ile
kabul edilen “Sandık Kurullarının Oluşumu, Görev ve Yetkilerini Gösterir 135/I sayılı
Genelge”nin 43/c maddesinde de aynı uygulama kabul edilmiş ve arkasında sandık kurulu mührü
olmayan birleşik oy pusulalarının geçerli olmayacağı belirtilmiştir.
Serbest ve demokratik seçim hakkı, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Ek 1 No.lu
Protokolün 3. maddesi ile güvence altına alınmıştır.
Ek 1 Protokol 3. madde, sadece milletvekili seçimine ilişkin seçme hakkını düzenlemekle
birlikte özü itibariyle serbest seçim hakkını önemsemekte ve koruma altına almaktadır. Zira söz
konusu hak, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine göre “gerçekten demokratik siyasal bir rejimin
temel ilkelerinden biridir”. Mahkeme “aktif” ve “pasif” seçim hakkı, yani seçime oy kullanarak
katılma hakkı ile seçimlerde aday olma hakkı arasında ayrıma gitmektedir. “Pasif” seçim hakları,
oy kullanarak katılma hakkı olan “aktif” haklara göre daha az korunmaktadır. Oy kullanma
hakkı, kişinin devlet yönetimine katılmasını sağlayan haklardandır. Bu nedenle, öğretide oy
kullanma hakkı “katılma hakkı” olarak kabul edilmektedir.
Anayasa ve Uluslararası Sözleşmeler ile koruma altına alınan temel bir hakkın
kullanılması sırasında uyulması gereken kurallara aykırı davranılması halinde, somut olayla ilgili
olarak yapılacak olan değerlendirmede; hakkın özünün korunması ve normun yorumunun,
gerçekleşmesi beklenilen amaçla uyumlu olması gerekir.
Asıl olan temel bir hakkın korunması olup, hakkın kullanılmasına ilişkin belirlenen usul
kuralları hakkın güvenli bir şekilde kullanılmasını temin eden araç niteliğindedir. Bireye tanınan
hakkın güvenli şekilde kullanıldığının tespit edildiği hallerde, hakkın kullanılmasının
korunmasına yönelik bir araç olan usul hükümlerinden birine aykırılığın, hakkın özünü ortadan
kaldıracak şekilde yorumlanması mümkün değildir.
298 sayılı Kanunun, seçim süreci ve oy verme gününe ilişkin yukarıda yer alan hükümleri
birlikte değerlendirildiğinde,seçimlerin güven içinde yapılması, seçmen iradesinin tam olarak
belirmesi açısından aşamalı ve birden fazla kontrol mekanizması öngörüldüğü anlaşılmaktadır.
Seçim güvenliğinin tek bir usul işlemine bağlanmadığı, aksine birden çok mekanizmayla bu
güvenliğin temininin amaçlandığı görülmektedir. Nitekim, seçimlerde kullanılan oy pusulası ve
zarfların sadece Yüksek Seçim Kurulu tarafından ve filigranlı olarak üretileceği, zarfların
üzerinde Yüksek Seçim Kurulu logosunun yer alacağı, zarfların ve oy pusulalarının mühürlü
paketlerle ilçe seçim kurullarına ulaştırılacağı, zarfların önce ilçe seçim kurulu mührü ile
mühürleneceği, yine oy pusulası ve zarflarının yukarıda belirtilen hükümler çerçevesinde
oluşturulan sandık kurullarına mühürlü paket olarak teslim edileceği, paketlerin, beşi siyasi parti
temsilcilerinden oluşan yedi kişilik sandık kurulunun huzurunda ve birlikte açılacağı, bu kurulca
teslim alınan oy pusulası ve zarflarının sayısının tespitine ilişkin tutanak düzenleneceği, oy
pusulalarının ve zarflarının sandık kurulunca mühürleneceği, oy verme işleminin belirlenen
saatte bitmesinden sonra kullanılmayan oy pusulası ve zarflarının sayılarak tespitinin yapılacağı,
sandıktaki oy zarflarının sayısının belirleneceği, kullanılan oy zarfları ile oy kullanan seçmen
sayısı ve artan zarf sayısının sayılarak sağlamasının yapılacağı, tüm bu işlemler bittikten sonra oy
sayım işlemine geçileceği, oy sayımının, parti müşahitleri ve vatandaşların izlemesine olanak
sağlayacak şekilde gerçekleştirileceği, sayım işlemleri tamamlandıktan sonra sandık kurulunca
ıslak imzalı olarak tutanağa bağlanacağı, tutanak örneğinin sandık kurulunun siyasi partili
üyelerine ve talep halinde sandık kurulunda temsil edilmeyen diğer siyasi parti müşahitlerine de
verileceği ayrıntılı olarak düzenlenerek seçim güvenliği, birden çok yöntemle denetlenerek
teminat altına alınmıştır.
16 Nisan 2017 tarihinde gerçekleşmekte olan oy verme işlemleri sırasında, münferit de olsa
bazı sandıklarda, Yüksek Seçim Kurulunca gönderilen ve sahte olarak benzerlerinin
üretilmesinin engellenmesi amacıyla sandık kurullarına filigranlı olarak teslim edilen oy zarfları
ve pusulalarının sandık kurullarınca mühürlenmeden seçmenlere verildiği, kullanılan oy zarfları
ve pusulalarının Yüksek Seçim Kurulunca gönderilen filigranlı oy pusulası ve zarfları olduğu, oy
pusulası ve zarflarının mühürlenmemesinin sandık kurulunun ihmali veya hatasından
kaynaklandığı, bu sorunun yaşandığı sandıkların bağlı olduğu bazı ilçe seçim kurulları tarafından
Kurulumuza şifahi olarak iletilmiştir.
Münferit de olsa bazı sandık kurullarının 298 sayılı Kanunun 77. maddesinin dördüncü
fıkrasındaki görevini yapmaması, netice itibariyle yukarıda özetlenen usule uygun olarak sandık
kurullarına ulaştırılan oy pusulası ve zarf kullanılmak suretiyle gerçekleşen oylamada, seçmene
yüklenebilecek bir kusur olmamasına rağmen Anayasal hakkını kendisinden beklenen
yükümlülüklere uygun olarak kullanan seçmenin oyunun geçerli sayılmamasının, yönetime
katılma hakkının özünü ortadan kaldıracak bir sonuç yaratacağı açıktır.
Oy kullanma işleminin; oy güvenliğini sağlamaya yönelik ve sahte oy kullanılmasını
engellemek amacıyla getirilen kontrol mekanizmalarına uygun olarak, Yüksek Seçim Kurulunca
üretildiğinden kuşku bulunmayan oy pusulası ve zarf kullanılarak gerçekleşmesi halinde, sandık
kurulunca mühürleme işleminin yapılmaması tek başına seçmenin oyunun geçersiz sayılması için
yeterli değildir. Aksine bir uygulama, bu hakkı korumak için getirilen ve araç niteliğinde olan
usul kurallarından sadece birinin ihlalinin, hakkın özünü ortadan kaldıracak şekilde uygulanması
sonucunu doğurur ki; bu sonuç, beklenilen amaca aykırıdır.
Bu nedenledir ki, Yüksek Seçim Kurulunca geçmiş yıllarda istikrarlı olarak, Yüksek
Kurul tarafından gönderildiğinde şüphe bulunmayan hallerde, sandık kurullarının hata veya
ihmali sonucu mühürlenmeyen oy zarfı ve oy pusulası ile seçmene kullandırılan oyların geçerli
olduğu kabul edilmiştir.
Sandık seçmen listesinde yazılı herkesin oy kullanma hakkı bulunmaktadır. Anayasanın
67 ve 90/5. maddesi ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 No.lu Protokolün 3. maddesi
birlikte değerlendirildiğinde, sandık kurullarının hata veya ihmali sonucu mühürlenmeyen oy
zarfı ve oy pusulası ile kullandırılan oyların geçerli kabul edilmesi gerektiği sonucuna
ulaşılmıştır.
S O N U Ç: Açıklanan nedenlerle;
1- Yüksek Seçim Kurulu tarafından gönderildiğinde şüphe bulunmayan hallerde, sandık
kurullarının hata veya ihmali sonucu mühürlenmeyen oy zarfı ve oy pusulası ile kullandırılan
oyların geçerli kabul edilmesi gerektiğine,
2- Hata veya ihmali tespit edilen sandık kurulu başkan ve üyeleri hakkında ilgili seçim
kurullarınca yasal gereğinin takdir ve ifası için suç duyurusunda bulunulması gerektiğine,
3- Karar örneğinin Seçmen Kütüğü Genel Müdürlüğünce www.ysk.gov.tr adresinde
yayınlanmasına ve il - ilçe seçim kurulu başkanlıklarına Kurum içi elektronik posta ile
iletilmesine ve Yüksek Seçim Kurulu kurumsal portalında yayımlanmasına,
16/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Kaynak: Cumhuriyet.com.tr