Başbakan Binali Yıldırım, darbe girişimi sürecinde net tavır belirleyen muhalefet partilerine, olaylar sonrası gercekleştirilen ilk Bakanlar Kurulu toplantısında sıcak mesajlar gönderdi. Yüksek Askeri Şura’nın ertelenebileceğinin sinyalini veren Yıldırım, Gülen’in iadesi ile ilgili olarak da ABD’ye “dostlarımız bize delil gösterin diyeceklerse dostluğumuzun sorgulanması bile gündeme gelebilir” dedi. Yıldırım, Bakanlar Kurulu toplantısı devam ederken, gazetecilere açıklama yaptı soruları yanıtladı:

‘Caniler ayrı TSK ayrı’

Olay olduğu andan itibaren, bizimle temasa geçen CHP, MHP, HDP yöneticileri ‘bunun başka bir şey olduğunu ve burada parti hesabı asla yapılamayacağını karşısında olduklarını ve bize, Hükümete her türlü desteği vermede hazır olduklarını ifade ettiler. Bu asil davranıştan dolayı bütün siyasi partilerimize teşekkür ederim. Tehdit tektir, tehdit Türkiye’nin geleceğidir. Türkiye’nin geleceğinde herkes söz sahibidir. AK Parti, CHP, MHP, HDP ve bütün vatandaşlarımız söz sahibidir. Bütün partilerin başkanlarını, milletvekillerini, meydanlardaki şenliğe, nöbete davet ediyorum.

Bunu yapmaya kalkışanların TSK’nin vatanını, mlletini, bayrağını seven subay astsubay ve mensuplarıyla zerre kadar alakası yoktur. Bunlar, asker elbisesi içerisine girmiş eli kanlı canilerdir, terör örgütünün mensuplarıdır. Onun için bu canilerle Silahlı Kuvvetlerimizi aynı tutmayın.

‘Arazi temizliği yapıyoruz’

Kanun içinde hareket edeceğiz: Dökülen her damla kanın hesabını öyle bir çetin soracağız ki, bunu görecekler. Bunu yaparken hırsla hareket etmeyeceğiz. Kanun içinde hareket edeceğiz, çünkü adalet herkese lazım. İnsan hayatının da ne kadar önemli olduğu bilinciyle hareket ederek, bunların hesabını soracağız.

‘Kainat imamı’ dedikleri, ‘Bizim haberimiz yok, kendi emellerini gerçekleştirmek için böyle bir tezgah içinde’ dese de cümle alem biliyor. 7 bin 500 kişiden bu işin adresi belgeleriyle elimizde. Artçı etkiyi yok etmekle arazi temizliğiyle meşgulüz.

YAŞ’a kısa bir süre kaldı ama şartlar değerlendiriliyor. ABD stratejik ortağımızdır. Ben, ABD yöneticilerine diyorum ki bir ülkede demokrasiyi sona erdirmek, yerine ne idüğü belirsiz rejim getirmek. Bize delil gösterin diyeceklerse dostluğumuzun sorgulanması gündeme gelebilir.

Vatandaşımızın bu talebini gözardı edemeyiz. Etraflıca Meclisimiz düşünür, konuşulur. Bu, anayasa değişikliği gerektiren bir husustur. Burada halkın kanaatine göre hareket ederiz. Peşinen reddetmeyiz, peşinen de kabul etmeyiz.

Çarşaflı ve modern giyimli kadın yan yana

Yıldırım, kendisini etkileyen bir fotoğrafı da anlattı: “Bir fotoğraf gördüm, çok etkiledi beni. Çarşaflı bir hanımefendi bir kamyonun direksiyonunda yanında da başı açık, modern giyimli bir kadın muavin koltuğunda oturuyor, kamyonun arkasında da hınca hınç insan meydana süratle gidiyorlar. İşte Türkiye’yi birleştiren değer budur. Bu fotoğraf, gözlerimden damlaların düşmesine sebep olan fotoğraftır.”

Torunun sorusu Yıldırım’ı ağlattı

Başbakan Yıldırım 12 yaşındaki torununun sorusuna yanıt veremediğini aktarırken gözyaşlarına hakim olamadı. Yıldırım, “Benim 12 yaşındaki torunum, ‘Dede, bunlar bizim askerlerimiz değil mi? Niye insanları öldürüyorlar?” diye sordu. Ben buna cevap veremedim ama cevabı öyle bir vereceğiz ki bütün dünya görecek” dedi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr