Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “asla müzakere olmayacak” sözleri üzerine açığa düşen Başbakan Davutoğlu’nun “PKK, 2013 Mayıs’ına dönerse her şey konuşulabilir” sözleri, çözüm sürecine ilişkin yeni bir tartışma başlattı. Erdoğan ile Davutoğlu arasındaki farklılığın arkasında, kulislerde “üçüncü göz” diye ifade edilen ve ağırlıkla dışarıdan gelen “masaya dönün” önerilerinin yattığı belirtiliyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile Başbakan Ahmet Davutoğlu arasında, müzakere ile ilgili ortaya çıkan görüş farklılığı, Ankara’da çözüm süreci boyunca “üçüncü göz” diye ifade edilen, ağırlıkla dış kaynaklı girişimlerin yeniden hız kazandığı yorumlarına neden oldu.

7 Haziran sonrasında buzdolabına kaldırılan çözüm süreci konusunda, Erdoğan ile Davutoğlu arasındaki en net görüş ayrılığı dün ortaya çıktı. Davutoğlu önceki gün Diyarbakır’da “2013 Mayıs’ına dönülürse, o zamanki gibi PKK tüm silahlı unsurları Türkiye dışına çıkarıp, ülke içinde tek bir silahlı unsur kalmazsa, her şey konuşulabilir” diye konuşmuştu. Bu sırada Erdoğan’ın ABD’de bulunması nedeniyle, bu sözlerin çözüm sürecinde yeni bir gelişmenin işareti olabileceği yorumları yapılmıştı. Ancak ABD Başkanı Obama ile görüşüp Türkiye’ye döndükten sonra dün çok net konuşan Erdoğan, çözüme kapıları bir kez daha kapattı. Erdoğan, “Ortada müzakere edilecek de, görüşülecek de bir konu yoktur. Terörle mücadele son terörist imha edilene kadar devam edecek” diye konuşunca, hem Davutoğlu’nun sözleri havada kaldı, hem de ikili arasındaki görüş farklılığı yeni bir tartışma başlattı.

Üçüncü göz girişimleri

Erdoğan’ın, sürece bir daha dönülmeyeceğine ilişkin net sözlerine karşın, Davutoğlu’nun yeni bir açılım arayan yaklaşımları Ankara’da tartışılmaya devam ediliyor. Kulislerde Davutoğlu’nun “üçüncü göz” diye tanımlanan, ağırlıkla dıştan gelen “süreç yeniden başlasın, masaya dönülsün” girişimleriyle karşı karşıya olduğu belirtiliyor. Çözüm süreci boyunca görüşmelerin başarıya ulaşması için mutlaka bir üçüncü göze ihtiyaç olduğu yaygın bir şekilde savunulmuştu. Hatta sürecin, üçüncü göz desteği olmadığı için başarıya ulaşamadığı da dile getirilmişti. Hükümetin Diyarbakır Sur ve Cizre başta olmak üzere bölgedeki operasyonların sona erdirilmesinin ardından, dışarıdan üçüncü göz katkısıyla sürecin yeniden başlaması için girişimlerinin arttığı belirtiliyor.

Çözüme yeniden dönülmesine ilişkin girişimlerin AKP içinde de destekçileri olduğu ifade ediliyor. Davutoğlu’nun belli koşullar koyarak sürecin yeniden başlanmasına dair açıklamalarıyla, bir zemin yakalamaya çalıştığı görüşleri kulislerde seslendiriliyor. Kulislere göre ayrıca Davutoğlu, Erdoğan’ın olumsuz tutumuna karşın süreci çok daha fazla gecikmeden belli bir noktada yeniden canlandırmak istiyor.

Bire 10 farkı

Davutoğlu’nun sürece ilişkin Erdoğan’la olan farklılığına örnek verilirken, “Erdoğan sürecin bitişinden sonra sayılar verirken, bire 8, bire 10 ifadelerini kullanıyor, Davutoğlu’nda bu ifadeleri göremezsiniz” cümleleri de kuruluyor.

Erdoğan’ın “müzakere olmayacak” diyerek kapıları kapattığı gün, bir süredir çıkışlarıyla dikkat çeken Bülnet Arınç’ın “Halkımızın beklentisi ne kadar çok teröristin öldürüldüğünü duymak değil, artık şehit haberleri duymamaktır” şeklindeki açıklamasına da dikkat çekiliyor. Arınç’ın, Dolmabahçe ile ilgili Erdoğan’la yaşadığı sert polemiğin ardından, Davutoğlu ile birkaç kez bir araya gelmesine de dikkat çekiliyor. Arınç’ın açıklamalarının Erdoğan ile Davutoğlu arasındaki, çözüm sürecine ilişkin görüş ayrılığı ile doğrudan bağlantılı olduğu belirtiliyor.

Ayrıca, Erdoğan’la Davutoğlu arasındaki farklılıkların yalnızca çözüm süreci ile sınırlı olmadığı da, kulislerde dile getirilen siyasi tespitler araında yer alıyor.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr