Bugün gösterime giren Viral, 22 Ağustos’ta gösterime girecek olan Don’t Breathe (Nefesini Tut), yakın zamanda izleyiciyle buluşan Before I Wake (Kabustan Gelen), Lights Out (Işıklar Sönünce), Bound to Vengeance (Vahşet Gecesi) gibi düşük bütçeli korku–gerilimler, yüksek bütçeli blockbusterlarla (gişe rekoru kıran film) yarışıyorlar. Bu olgu korku türünün değiştiğinin bir kanıtı.

2016’da 17. yüzyıl İngiltere’sinde kötücül bir gücün kurbanı olan bir topluluğu anlatan The Witch (Cadı/ Yön: Robert Eggers) gösterime girdi. The Saw’ın (Testere ) yaratıcısı James Wan, Conjuring 2’yi (Korku Seansı) gerçekleştirdi.

James DeMonaco’nun The Purge: Election’ı (Arınma Gecesi: Seçim Yılı) ABD hükümetini eleştiren sosyal içerikli ilginç bir gerilimdi. Yeni korku türü ürpertilerden yoksun genç kuşak için üretilen bir reçete niteliğinde.

Bu yeni türün dahi çocuğu James Wan (Testere, Korku Seansı) “Bu tür abartılarla, arttırımlarla sürmüyor, ayrıntıların korkutucu olması gerekiyor, neyi ne zaman kullanacağınızı bilmelisiniz” diyor.

Son on yılın korku filmlerinin beyefendisi, Insidious (Ruhlar Bölgesi/ 2010) ve Insidious 2’nin (Korku Seansı 2/ 2013) yapımcısı Jason Blum.

Hollywood’da korku türü verimlilik, gişe getirisi demek. Blum’un başarı öyküsü 2006’da Paranormal Activity’nin (Paranormal Aktivite) yönetmeni Oren Peli’yle karşılaşmasıyla başladı. Hiç kimsenin istemediği Peli’nin projesine yatırım yapan Blum filmin gerçekleşmesi için savaşım verdi.

Paramount şirketinin dağıttığı, yapım bütçesi 15 bin dolar olan Paranormal Activity, 200 milyon dolar gişe getirisi sağladı. Blum başarılı oldu, yapım şirketini (Blumhouse Productions) kurarak çarkını döndürmeye başladı. Blum, Paranormal Activity’de uyguladığı reçeteye hep sadık kaldı: Düşük bütçeyle çalışmak. Büyük stüdyolar korku filmlerine 30 milyon dolar yatırırken Blum, 5 milyon doları hiçbir zaman aşmadı. Film gişede iş yapmasa da Blum hep az riskle işin içinden çıktı. Çekimler ve kurgu kısa bir zaman diliminde genellikle Los Angeles’ta gerçekleştiriliyor. Bu olgular Blum’a her yıl çok sayıda film üretmesini sağlıyor. Oyunculara gişe kazançları üzerinden ücret ödeniyor.En önemli unsur dağıtım için büyük bir stüdyo bulmak. Böylelikle ergenleri hedefleyen formatta korku filmleri üretiliyor.

Stüdyolar korku filmlerini tecimselleştiriyorlar, Blum ise sanayileştiriyor. Yapımcı aynı zamanda ünlü isimlerle çalışmış oluyor: Sinister’de (Lanet/ 2002) Ethan Hawke oynadı, usta Barry Levinson The Bay’i (Körfez/ 2012), M.Night Shyamalan The Visit’i (Ziyaret/ 2015) çekti.

İkibinli yılların korku filmlerinin yaratıcılıktan yoksun yapıları Jason Blum’un başarısının belirleyici unsurları oldu. 2010’da Paranormal Activity 2, ilk bölümün başarısına ulaştı. Freddy’nin yeniden çevirimi beklenen gişe getirisine ulaşamadı. 1980’lerin ünlü Boogeyman’lerinin yeni versiyonları da başarısız oldular. 1990’lara Scream (Çığlık) serisi imzasını attı. İkibinlerde korku sineması devam filmleri ve yeniden çevirimlerle sürüyor. Jason Blum ve ekibi yeni ufuklara yöneliyorlar, Sinister, imgeleme, düş gücüne, Insidious, çocukluk dönemine, The Bay, biyolojiye sesleniyor. Bu tür sinema genelde toplumdan, bireylerden besleniyor. Paranormal Activity’nin başarısı, filmle izleyici arasındaki ilişkiye bağlanıyor. Home videolarla (ev videoları) büyümüş intenet kuşağı, cep telefonlarıyla dilediklerini çekip internete koyabiliyorlar. Halk, bu tür anlatıma, bu estetiğe alışkın.

Ülkenin ya da dünyanın istilası gibi, evrensel korkular da var. Hayaletlerin, ruhların ele geçirdiği perili evlerin öyküleriyle seyirci özdeşleşebiliyor. Evimiz kalemiz gibidir, evde kendimizi güvende duyumsarız ama birdenbire doğaüstü bir varlık peşimizi bırakmıyor.

Korku sineması izleyicinin isteğiyle gelişen bir film türü. Jason Blum, ürünlerini özel gösterimler yaparak test ediyor. Film beğenilmezse sinema salonunda gösterime girmiyor, sadece Dvd’si piyasaya sunuluyor. Korku filmlerinin yanısıra Blum, Whiplash (2014) gibi filmler de üretiyor.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr