“Devlet biziz. Devlet bizsiz olur mu, biz devletsiz olabilir miyiz?” çığlığı hala hafızalarda taze Rabia Özcan’ın. Yeşil yol direnişçilerinin Rabi Ana’sı o. Yeşil yol mücadelesinin köylüleri kenetlemesinden, eskimeye yüz tutmuş dayanışmayı gün yüzüne çıkarmasından memnun. Yaylaya çıkmak için dört gözle karların erimesini bekliyor.

TEMA Vakfı’nın açtığı davada, Danıştay, Yeşil Yol Projesi’ni de kapsayan Karadeniz Bölgesi’ndeki 6 ilin Çevre Düzeni Planı’nda “yürütmeyi durdurma” kararı verdi. Şu an hava koşulları çalışma yapılmasına izin vermiyor. TEMA’nın kazandığı dava, yeşil yola dair hiçbir çalışmaya izin vermese de halk temkinli. ‘Mahkeme kararı uygulanacak mı?’ sorusu tedirgin ediyor. Rabia Ana, “Devlet var ya, aslında bizi ödüllendirmeli. Biz devlete yük olmamak için buralarda mücadele ediyoruz. Köy hayatı mücadele demek zaten. Göbek bağımızı kestikleri andan itibaren mücadele ediyoruz. Kimseye el açmadık, alnımızın teriyle yaşıyoruz. Karşımıza böyle işler çıkınca da şartellerimiz atıyor, kimse bizi tutamaz” diyor.

Bahçede iyileşiyor

58 yaşında. 4 çocuk annesi.Bir süre Yalova’da yaşamışlar. 35 yıl sonra severek evlendiği kocasından boşanmış. Küçük oğluyla yaşıyor şimdi. Tansiyon hastası. Mide, troid ilaçları içiyor ama bahçeye inip ekip biçmeye başlayınca bütün hastalıkları geçiyor. Devletle böyle karşı karşıya gelecekleri hiç mi hiç aklına gelmezmiş: “Biz devletimize sahip çıkan insanlardık. Jandarma kim? Bizim evlatlarımız. İçlerinden biri ‘emir kuluyum. Devlet yaptırıyor’ deyince, bana geldiler. Bu yeşillikleri biz elimizde tutmasak, bakmasak devlet ne görecekti? O devlet buralarda nasıl yaşandığını ne bilir? Her dikili acağın köküne varmışız. Ormandan kuruyan ağaç dışında kesmişliğimiz yoktur. Yaylamızdan vazgeçemeyiz. Yaylasız duramayız. Kimse göz dikmesin...”


Kaynak: Cumhuriyet.com.tr