YARSAV Kurucu Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, henüz uyum yasası çıkmadan toplantı yapan yeni HSK’nin “İşbölümü kanunu uygun” açıklamasına yanıt verdi. Anayasanın 159. maddesinin “dairelerin işbölümünün kanunla düzenleneceği” hükmüte işaret eden Eminağaoğlu, “HSK, görev sınırını aşmış, bir yasakoyucu gibi hareket etmiş, uyum yasası öncesinde o süreye kadar adeta kendi alanında bir uyum yasası çıkarmış” dedi.

16 Nisan’da yapılan anayasa değişikliği ile oluşan yeni HSK, henüz uyum yasası çıkmadan 7 Haziran’da toplanarak, göreve dağılımı yaptı. YARSAV Kurucu Başkanı, Avukat Ömer Faruk Eminağaoğlu, HSK’nin yasasında değişiklik yapılmadan görev dağılımı yapılamaycağını, bunun “kanunsuz” olduğunu kaydetti. HSK ise ertesi gün yaptığı yazılı açıklamada, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun Başkan vekili ve Daire Başkanlarını seçmeye, kaldırılan üçüncü dairenin görevlerinin mevcut iki daire arasında nasıl paylaştırılacağı hususundaki uyuşmazlığı karara bağlamaya; ayrıca üyelerin hangi dairede asıl ve tamamlayıcı üye olarak görev yapacağına seçimle karar vermeye yetkili olduğunu bildirdi.

Cumhuriyet’e konuşan emekli Yargıç Ömer Faruk Eminağaoğlu, daha önceki görüşünde ısrar etti. Eminağaoğlu, anayasanın geçici 21/C maddesinde “...Yeni üyeler, ilgili kanunda değişiklik yapılıncaya kadar mevcut kanunun Anayasaya aykırı olmayan hükümleri uyarınca çalışır” dendiğine dikkat çekti. HSK dairelerinin görevlerinin ve bu görevler ile ilgili konuların yasa ile düzenlenmesi gerektiğini vurgulayan Eminağaoğlu, şu değerlendirmeyi yaptı: “HSK’nın bu durumu ve konunun tamamen yasama organının görevinde olduğunu görmezden gelerek, uyum yasasını da beklemeden adeta daire kapatabilirmiş gibi hareket ederek, kapanacak dairesinin hangi daire olduğuna karar verip, bir dairesini kapatıp, iki dairesinin görevlerini ‘her yönüyle bütünüyle’ düzenlemesi, yasama yetkisi kullanmak niteliğinde. HSK, mevcut yasanın anayasaya aykırı olmayan hükümleri uyarınca görev yapacak iken, HSK bununla yetinmemiş, görev sınırını aşmış, bir yasakoyucu gibi hareket etmiş, uyum yasası öncesinde o süreye kadar adeta kendi alanında bir uyum yasası çıkarmış. Hukukun üstünlüğünü gözetmesi gereken HSK, iktidarın çıkaracağı anlaşılan uyum yasalarını daha iktidar çıkarmadan, durumdan vazife çıkartarak iktidardan önce davranıp, aldığı kararla henüz çıkmayan o uyum yasaları hükümlerine fiilen geçerlilik sağlamış. HSK, iktidarın beklentilerini değil, yargının güvence ve bağımsızlığı için var olduğunu unutmamalı. HSK’nın göreve başlar başlamaz attığı ilk adımda, varlık nedeni gereği yargıya güvence olma değil, yargıyı iktidar adına yönetme şeklinde irade sergilemesi son derece manidar.”

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr