Hakan Kurşun, ‘Kuark’ (Pb Müzik)

Çeyrek asra yakın müzik hayatına sahip olmasına karşın az albüm üreten bir müzisyen Hakan Kurşun. Alternatif müzik sahnesinin önemli figürlerinden; sadece besteleri, gitarcılığı, yapımcılığı ile değil, müzikte yeni teknolojik olanakların kullanımı ve dijital paylaşım konusunda da uzman. İlk iki albümü “Kaos” ve “Kütle” ile kült sıfatını yakalayan Hakan, 13 yıldır albüm yapmıyordu. Sessizlik nihayet bozuldu ve “Kuark” çıktı.

Her şeyi kendi çalan, kaydeden Hakan, sadece -gitarda Korhan Koray ve Mert Özkaya, nefeslilerde Nedim Ulusoy- üç öğrencisinden destek almış.

Eskilerine göre farklı bir çalışma bu. Müzikte yaratıcılığın sürdürülebilirliği için rastlantısal ile kararlı davranışlar arasındaki ilişkiyi -yaratıcılığın kontrol edilmesi gerektiğine olan bir inançla- inceleyen bu anlayışa “müzikte sürdürülebilirlik” adını veriyor Kurşun. Albümün altındaki teori bu.

Karamsar şarkıların arkasında -space-rock topluluklarının gitar sololarını andıran bölümler, Coldplay ve Radiohead’vari atmosferlerson derece derin bir espas var.

İngilizce gibi telaffuz ettiği, konuşurcasına okuduğu Türkçesi birileri tarafından yadırgatıcı bulunabilir. Mahsuru yok, albümün içindeki müziğin değerini azaltmadığı müddetçe...

 

An Anthology of Turkish Experimental Music 1961-2014 (Sub Rosa)

Arşivlerin eksiği buydu

Arşivlik nitelemesini sonuna kadar hak ediyor bu güzel seçki. Çalışmanın müzik kültürümüzde eksikliği hissedilen ve mütemadiyen ihmal edilen bir alanda oluşu, albümün önemini bir kez daha arttırıyor.

Bu toplamanın hikâyesi, Belçikalı Sub Rosa firmasının 2012 yılında Erdem Helvacıoğlu’nun solo albümü “Timeless Waves”i yayınlamasının az öncesine uzanıyor. Erdem ve firma hemen ar- dından bu antoloji projesini geliştirmeye karar veriyor. Küratör sıfatıyla Batur Sönmez’in dahliyle Arel’den günümüze dek uzanan deneysel bestecilerin çizelgesi hazırlanıyor ve listedeki müzisyenlerle irtibata geçilerek eser isteniyor. İlk elemeyi ikili, sonuncuyu da firma yapıyor ve sıralıyor.

Bu ikili plak ya da CD (ki CD’si daha fazla parça ve sanatçıyı içeriyor), üç parça - Bülent Arel, İlhan Mimaroğlu ve 2/5BZdışında 2000’li yıllara ait. Genç müzisyenler için Arel ve Mimaroğlu ile aynı albümde yer almak gurur verici olmalı şüphesiz. Malzemenin çoğu daha önce yayınlanmamış. Dikkat çeken diğer özelliği de eserlerin estetik anlayışlarının birbirinden uzak oluşu; elektro-akustik, noise, glitch, ambient, soundscape gibi. Bunu beğendik, ama şimdi, 1960 ile 2000 arasındaki 40 yıllık boşluğu dolduran bir antoloji istiyoruz.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr