Milliyet'ten Gizen Coşkunada'nın haberine göre; üzerine kuma getirilen Mardin Kızıltepe’ye gidildi. Burada kadınlar için “dul kalmak” ölmekle eş değer çünkü sığınacakları bir baba ocağı bile yok! Bazı aileler kızlarının çocuklarını almamak şartıyla geri gelmesine izin veriyor. Henüz bunu kabul ederek baba evine dönen birini kimse görmemiş.

2-3 bin lira karşılığında satın alınan Suriyeli kumaların yaşları 15 ile 30 arasında değişiyor.

Kuma alan adamların yaşı ise 40’tan başlıyor 70’e kadar çıkıyor. Bölgede Kürtçe ve Arapça bilinmesi sebebiyle Suriyeli kadınlarla erkekler arasında sorun yaşanmıyor. Ta ki resmi nikahlı eşler “Kuma istemem” diyene kadar.

İşte o zaman dayak mı dersiniz, çocuklarla kapının önüne konmak mı yoksa boşanmayla tehdit edilmek mi? Kızıltepe’de gerçek isimlerinin gizli kalmasını isteyen, takma isimli beş kadın başlarından geçen hikayeleri anlattı;

“Savaş mağduru kadınlar mal olarak takas ediliyor”

Hülya Çelebioğlu Aydın (Mardin Ortak Kadın İşbirliği Derneği Başkanı)

Birlikte çalıştığımız sosyologların araştırmalarına göre, Suriye savaşından bu yana Suriyeli kadınlarla ikinci evliliklerde yüzde 50 oranında bir artış yaşandığını görüyoruz. Bunun nedeni Suriyeli ya da başka yabancı kadınlarla evliliğin çok daha ucuza yapılabilmesi. Bölgede ikinci evlilikler genelde kızın rızasıyla kaçırılması şeklinde gerçekleşiyordu. Bu bir tür namus davası olduğu için ceza ödenmesi gerekir aileye. Bu cezalar da 50 binden başlayıp 200 bin liraya kadar çıkardı. Suriyeli kadınlara verilen  başlık parası ise 2-3 bin lira civarında. Kumalık müessesesi hiç masum değil. Erkekler Suriyeli kadınların içinde bulunduğu zor durumdan faydalanıyor. Savaştan kaçan ailelerin maddi durumu çok kötü, ne evleri var ne işleri... Aileler, kızların başına bir şey gelecek endişesiyle Türk kısmetlere evet demeyi tercih ediyor. Bunu bilenler maalesef durumu istismar ediyor.
İkinci kadınla evlendikten sonra hayal kırıklığı yaşayan ve “O gitsin, bu gelsin” diye üçüncü eş arayanlar mı dersiniz, imam nikahı kıydıktan iki hafta sonra “Hasta bu” diye geri yollayanları mı? Hatta 700 liraya fırlayan kirayı ödeyemeyen Suriyelilere, “O zaman kızını ver” diyen ev sahipleri bile var. Suriyeli kadınlarla imam nikahı kıymayı “Onları kurtardık” diye savunanlara bakmayın. Savaş mağduru kadınlar mal olarak takas ediliyor.

“Kumam daha küçük bir kız çocuğu, ona da analık ediyorum”
Hayriye

Kocamın yaşı benden küçük. Biz severek evlenmedik. “Sen bu adamla evleneceksin” dediler bana, adam dedikleri benden küçük çocuktu. Gelin değiş tokuşu (berdel) olmuştu iki aile arasında. Senelerce baktım ben ona, analık ettim. Sonra çocuklarımız da oldu. Doğru düzgün çalışmaz, eve para getirmez çok. İnşaatta iş bulursa gider. Bir gün bana “Suriyeli kadın alayım, ortalığı toplasın sana yardım etsin” dedi. İstemedim önce. Sonra çok ısrar etti ama ben yine “yok” dedim. Nereden baksan 15 senedir ağzımda diş yok doğru düzgün yemek yiyemiyorum, “He de dişlerini yaptıracağım senin” dedi. Ben de o zaman kabul ettim. Eskiden yemek bile yiyemiyordum. Şimdi Suriyeli kuma geldi. Hem ev işlerini yapıyor hem de kocama karılık yapıyor. Aynı evde geçinip gidiyoruz. O da küçük kız çocuğu daha bakarsan, ona da analık ediyorum.

“Ankara ve Samsun’dan da yaşlı adamlar geliyor”

Meryem

Benim kocam üstüme kuma getirmedi ama her kavgada, “Git, bana Suriyeli mi yok!” demesinden bıktım. Benim erkek kardeşim evli, iki çocuğu var. Nikahlı eşinin üzerine 15 yaşında Suriyeli kuma getirdi...

Haberin devamı için tıklayınız

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr