Joyce Didonato, 13 Ekim’de BİFO konserinde.

Türkiye’nin bu zor günlerinde kültürel etkinlikler düzenlemek adeta bir lüks. Oysa sanat, insanı çağlar boyu nice karabasandan kurtarmış; kargaşalar, savaşlar gelip geçmiş ama her bir sanat eseri çağının gerçek tanığı olarak kalmış. Bugünlerde iyi ki müzik var, iyi ki sanat var diyerek bir sığınak gibi düşünüyorum sanat dallarını. Yaz aylarını geride bırakmaya başlarken, müzik dünyamızın yeni mevsimine bakalım: İlk durağım Aspendos Opera ve Bale Festivali oluyor. 23’üncüsü yapılması beklenen, bir zamanlar Akdeniz’in en görkemli festivali olan bu etkinliğin resmî web sayfası, boydan boya çizgilerle çizilmiş, “15 Temmuz kalkışması nedeniyle” iptal edilmiş. Bu festivale otobüsler dolusu turist gelir, Aspendos’un görkemli ortamına konuk olurlardı. Türk opera ve balesi kendini gösterme fırsatını bulurdu. Sırf bu festival için Avrupa’dan Amerika’dan gelen sanatseverlere “kültür birikimimizi” sunarken kıvanç duyardık.

Ne yazık ki son yıllarda, Rengim Gökmen ve Remzi Buharalı gibi yöneticilerin dönemine göre, festivalin uluslararası sanat düzeyi çok aşağı çekilmişti. Mevsimin ilerleyen günlerinde diğer sanat etkinlikleri düzenlenirken, Aspendos’un ışıksızlığı, acı veriyor! 17’nci Antalya Piyano Festivali ise, Gürer Aykal yönetimindeki Akdeniz Filarmoni Orkestrası eşliğinde ve piyanist Zhang Zou’nun solistliğinde 21 Eylül akşamı başlıyor. Bir Flamenko konseri, ünlü kemancı Julian Rachlin resitali, yine Gürer Aykal yönetiminde Antalya Devlet Senfoni Orkestrası ile Roberto Cominati’nin konseri ve Darrel Ang yönetimindeki ADSO ile Gökhan Aybulus ve Emre Şen konserleri, ilk bakışta göze çarpanlar.

'BUTİK SAHNE': SÜREYYE

Süreyya Opera Sahnesi, 10’uncu mevsiminde İstanbul’un opera ve bale izleyicilerine yine özenli programlar hazırlamış. Büyük bir opera sahnesine sahip olmayan koskoca İstanbul’a, kendi ‘butik sahne’siyle teselli oluyor. Bu yılki sahne yapıtları arasında Verdi’den “Ernani”, Offenbach’tan “La Belle Heléne”, Stravinski’den “Hovardanın Sonu”, “Bahar Ayini ve Ateş Kuşu” baleleri yer alacak. Opera orkestrasının senfonik konserleri, “lied” dinletileri ve müzikli çocuk oyunları da artık bu salonun geleneksel etkinlikleri arasında. Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası (BİFO) mevsime erken başlayanlar arasında.

13 Ekim’deki ilk konseri, son zamanların ünlü mezzosopranosu Joyce Didonato solistliğinde ve şef Sascha Goetzel yönetiminde, parlak opera aryalarıyla örülü. İdil Biret’in 75.doğum yıldönümünün de kutlandığı sonbahar sezonunda, 1 Aralık konserini Gürer Aykal yönetiyor. Kate Royal (soprano) ve Zuill Bailey (çello) solist olacakları konserde günümüzün en çok sipariş alan bestecilerinden, Amerikalı Michael Daugherty’nin Hemingway Hikâyeleri’ni ve Mahler’in 4. Senfoni’sini seslendirecekler. Sonraki iki konser art arda şef Goetzel yönetiminde ve “BİFO ile Viyana Müziği” başlığını taşıyor. Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall Konserleri de her çarşamba düzenlediği dinletilerin yirminci yılını kutlama coşkusunu yaşıyor. 12 Ekim’deki açılışta, Kiev Solistleri’nin parlak programını kemancı Isabelle Van Keulen’in dinletisi, Mersin Akademik Oda Orkestrası’nın konseri, dünyanın en ünlü piyanistlerinden Till Fellner’in resitali J izliyor.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr