Faili meçhul bir suikast sonucu yaşamını yitiren araştırmacı gazeteci Uğur Mumcu'nun kızı Özge Mumcu Aybars, babasının doğum gününü sosyal medya hesabından paylaştığı yazıyla kutladı.

Özge Mumcu Aybars "Bugün babamın doğumgünü, yaşasaydı 74 yaşına girecekti. Bu fotoğraf, son yazımızdan. O 24 Ocak olmasaydı bugünlere sağ veya hapsedilmeden çıkar mıydı, bilmek mümkün değil. Özlüyorum, özlüyoruz. Onun anısına bir konuşmasını açsanız, bir yazısını okusanız ne güzel olur..." yazdı. Sosyal medyada da Mumcu için yüzlerce kutlama mesajı yazıldı. Okurlar, Mumcu'nun bugüne ışık tutan yazılarını ve konuşmalarını paylaştı. O yazılardan biri de öldürülmeden iki gün önce yazdığı "İmam-Subay!" başlıklı yazı. Mumcu, yazısında "Türkiye'de son yıllarda siyaset, ticaret ile tarikatlarla içiçe gelişiyor" diyor ve "İmam-hatipliler din adamı olarak çalışmayacaklarsa, neden art arda imam-hatip okulları açılıyor? Neden bu okullardaki öğrenci sayısı her yıl bu kadar artıyor? diye soruyor.

İşte Uğur Mumcu' 'Gözlem' isimli köşesinde 'İmam-Subay!' başlığıyla kaleme aldığı o yazı: 

'Imam-Subay!'

TBMM Milli Eğitim Komisyonu, harp okullarına giriş koşullarını düzenleyen yasa tasarısını göruşürken verilen bir değişiklik önergesi ile imam-hatip okullarını bitirenlerin harp okullarına girişlerine engel olan madde değiştirilmış.

Bu değişiklik TBMM tarafından da uygun görülürse, harp okullarına önümüzdeki ders yılından başlayarak imam-hatip lisesi mezunları da girebilecekler. imam-hatip liselerini bitirenler neden ilahiyatfakülteleri ve Islam enstitülerine gitmiyorlar da ille de kaymakam, vali, savcı, yargıç ve subay olmak istiyorlar?

Bu uzun vadeli eğitim ve bürokratik yerleşim projesinlkimler planlıyor?

1973 yılında çıkanlan Milli Eğitim Temel Yasası'nın 31.maddesi, liseleri bitirenterin ancak "yetiştirildıkleh yönde"yüksek öğrenim yapacakları ilkesini getirmişti.

Bu madde ne zaman değiştirildi biliyor musunuz?

Atatürkçülük adına yasa düzeninin getirildiği 12 Eylüldöneminde!

Bu madde, 16 Haziran 1983 günü değiştirilerek maddedeki

"yetiştirildikleri yönde" yüksek öğrenim yapmalarıkoşulu kaldırıldı.

Cumhurbaşkam Evren ve Milli Güvenlik Konseyi, sabah aksam "Atatürk, A/afür*"diye diye Atatürk'ün "Tevhid-i Tedrisat Kanunu"nu rafa kaldırarak imam- hatiptilere yüksek öğrenim kapılarını açtılar.

Bugün, Diyanet işleri Başkanlığı'nda çalışan toplam personelin ancak yüzde altısı yüksek okul çıkışlı. Neden, llahiyat fakültelerı ile yüksek Islam enstitülerini bitirenler dın adamı olarak çalışmıyorlar?

Diyanet İşleri Başkanlığı'ndaki toplam personel sayısı bugün 70 bini aştı.

Bu 70 bin 99 personelin ancak39 bin 907'si imam-hatip liseleri çıkışlıdır.

Demek ki imam-hatip liselerini bitirenler, yetiştirildikleri ve yararlı olacaklan alanda çalışmıyorlar.

Peki ne yaptyorlar?

Hukuk fakültelerini bitirip savcı ve yargıç, hukuk ve siyasal bilgiler fakültelerini bitirip polis müdüru ve kaymakam oluyorlar.

Yarın ya da öbürgün vali de olacaklar...

Bugüne kadar imam-hatip liselerini bitiren 433.277 kişi var. Diyanet işleri'nde çalışan imam-hatipli sayısı 39 bin.

İmam-hatip liselerini bitiren her 10 kişiden bir kişi Diyanet İşleri Başkanlığı'nda görev alıyor.

Üstelik, mesleki ve teknik öğrenim liselerınde öğrenci sayısı artışı yüzde 374, imam-hatip liselerinde yüzde 1.246 olmuştur.

Genel liselerde öğrenci sayısı son yirmi yılda 3 kat, meslek liselerinde 4.9 kat, imam-hatip liselerinde yüzde 13.4 kat artmıştır!

Bu artışa karşın Diyanet işleri Başkanlığı'nda ilkokul mezunları imam ve hatiplik yapıyorlar. Diyanet İşleri Başkanlığı'nda imam-hatip lisesi çıkışlılar yerine çalışan ilkokul çıkışlıların sayısı 18 bin 362'dir.

İmam ve hatip olarak yetiştirilenler emniyet müdürü, savcı, yargıç, kaymakam olacaklar, bu yasa değişikliği TBMM'den de geçerse subay da olacaklar, hiç dın eğitimi görmemiş ilkokul mezunları da imam ve hatiplik yapıp camilerde vaaz verecekler!

Bunda bir yanlışlık, bir çarpıklık yok mu?

Imam-hatipliler din adamı olarak çalışmayacaklarsa, neden art arda imam-hatip okulları açılıyor? Neden bu okullardaki öğrenci sayısı her yıl bu kadar artıyor?

İmam-hatip lisesi mezunları neden yetiştirildikleri alanlar dışındaki işlerde göreviendiriliyor?

Eskiler, "Camiye, kışlaya, mektebe siyaset sokulmaz" derlerdi.

Bu yasa tasansı TBMM'den geçerse camilere ve okullara sokulan dinsel siyaset, kışlalara da sokulmuş olacak.

Türkiye'de son yıllarda siyaset, ticaret ile tarikatlarla içiçe gelişiyor. 

Dinsel siyaset, 12 Eylül 1980 mûdahalesinden sonra parasal kaynağa da kavuşarak devlet içinde de köşe başlannı tuttu. Ellerınde yayın organları, yayınevleri, televizyon kanallan ve arkalarında da her gün bu gazetelere reklamlar veren Suudi kökenli islam bankerleri var.

1983 yılında Milli Eğitim Temel Yasası'nı değiştirdiler, bugün Harp Okulu Yasası'nı... "Imam-hatiplilerin harp okullarına girmelerini isteyen"

Atatürk'ün partisi CHP'nin Genel Sekreteri başta olmak üzere bu uğurda çaba gösterenler doğrusu büyük başarı elde ettiler.

-Yasa var ol Harbiye/Selamünaleyküm sivil topluml Maşallah ikinci cumhuriyet/ Ruhuna ei fatiha laiklik...

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr