Suruç, Ankara’daki patlamalar ile Gezi olaylarında hayatını kaybedenler adına konuşan 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği Sözcüsü Adnan Bulut, “Barışı haykırmanın karşılığı ölüm, savunmanın karşılığı ise cezaevi olmamalı. Yurdumuzun her yeri matem ve yas evi oldu” diye konuştu.

“4 AKADEMİSYENİN TUTUKLANMASI İÇİN HUKUKİ BİR GEREKÇE BULAMIYORUZ”

Türk Tabipleri Birliği Başkanı Dr. Bayazıt İlhan, dün de Silivri’ye giderek nöbet tutuklarını söyleyerek “Esra Mungan ve Meral Camcı yanımızdaki duvarların arkasındalar. Bu dört akademisyenin tutuklanması için hukuki bir gerekçe bulamıyoruz. Bunun hukukla, adaletle bağdaşır bir tarafının olmadığını açık bir şekilde ifade ediyoruz. Artık Türkiye’de barıştan, demokrasiden, ifade özgürlüğünden ve emekten söz etmenin olanağı kalmamıştır” dedi.

“ÇOK UTANIYORUM”

İstanbul Tabip Odası Başkanı Selçuk Erez de başta tutuklu akademisyenler olmak üzere bütün akli selim sahibi insanlardan özür dilediğini belirterek “Bu akademisyenler bize doğru yolu gösterdi. ‘Artık yeter’ dedikleri ve bize doğru yolu gösterdikleri için kınayarak hapse attık. Çok utanıyorum” diye konuştu.

İstanbul Tabip Odası ve Türk Tabipleri Birliği üyeleri de Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu önünde bir araya geldi. 'Barış İsteyen Akademisyenlerine Özgürlük' pankartının asıldığı eyleme LBGTİ üyeleri ve bazı kadın örgütleri de destek verdi.

Renkli pankartlar ve balonların da yer aldığı nöbette grup, cezaevinde bulunan akademisyenlere uçurtma uçurarak destek verdi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr