Edirne’de, 15 Temmuz darbe girişiminde tankların kışladan çıkarma emrini veren ve meslekten ihraç edilen 54'üncü Mekanize Piyade Tugay Komutanı Tuğgeneral Hidayet Arı Edirne Cumhuriyet Başsavcısı Muhammed Sarvan'a verdiği ifadede, Gülen cemaati ile hiçbir bağlantısının olmadığını, darbe girişimline destek vermediğini, tankların kışladan çıkmaları yönündeki emri Genelkurmay'dan gelen emirle verdiğini, fakat olayın darbe girişimi olduğunu öğrenince tankları kışlaya geri çektiği söyledi.

Askeri darbeye destek verdiği iddiasıyla, tutuklanıp Edirne F-Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı İnfaz Kurumuna konulan tutuklu Arı savcılıktaki ifadesinde, “Emir bana Genelkurmay Başkanlığı’ndan ‘Sıkıyönetim Direktifi’ olarak geldi. Bu direktifi aldıktan sonra hemen Kolordu Komutanımı aradım. 5 dakika sonra talimatı geri alıp kışladan tankları durdurdum. Tanklar kesinlikle şehre girmedi. Asker kişiliğimin aldığımız eğitim ile Genelkurmay'dan aldığımız emir komutasında anlık veya kısa süreli tereddütler yaşayarak emri verdim, doğru olmadığını düşünerek tankları geri kışlaya dönmesi hususunda talimat verdim. Tankları çıkarırken sonuçta ne düşündüm bilemiyorum ama o direktiflerin refleksi ile hareket ettim. Ancak sonra yanlış olduğunu düşünerek şehir merkezine girmeden, kışlanın çıkışında tankları durdurdum. Ben tankların çıkması hususunda talimatı Ali Yarbaya verdim. 5 dakika sonra durdurulması ve geri dönmesi hususunda Binbaşı Bülent Yılancı’ya talimat verdim. Şu anda tam olarak hatırlamıyorum ancak tanklar çıkmadan önce mi, sonramı Kolordu Komutanı ile İstanbul’daki darbe karşıtı kuvvetlere destek amacıyla 100 tane yaya unsur ve tankların çıkması hususunda görüştüm. Ben tankların çıkmasıyla ilgili görüş beyan edince, kolordu komutanımız sadece yaya unsurlar çıkacak o da saat 06.00’da çıkmaya hazır olacak şeklinde bir emir verdi. Bu emirden sonra komutanım anlaşıldı dedim ve tankları durdurdum” diye konuştu.

TANKLAR İSTANBUL’A GİDECEKMİŞ

Hidayet Arı, Genelkurmay'dan gelen emirle kışlada bulunan tankları İstanbul’a takviye amaçlı göndermek için emir verdiğini daha sonra geri çektiğini anlattığı ifadesinde şunları söyledi:

“Ben tankları direktif doğrultusunda İstanbul’da ki birliklere takviye amacıyla çıkmasına yönelik emri verdikten belki 5 dakikalık bir süre içerisinde, kesinlikle meskun mahalden 1 km mesafede yerleşim bölgelerine girmeden, emrin direktifin kendi içerisinde tutarsızlığı bilgi kirliliğini de değerlendirerek ayrıca, direktif geldikten hemen sonra verilen İstanbul’u takviye et emri konusunda yaşadığım tereddüdü Kolordu Komutanıyla paylaştıktan hemen sonra, belki 3-5 dakika içerisinde 6 adet tankı geri kışlaya dönmesini sağladım. Bu kışlada 67 tane daha tank vardı. Önceki beyanımda söylediğim gibi ben Genelkurmay'dan geldiği sandığım ve tarafıma muhabere astsubayı tarafından getirilen emrin sıhhati konusunda çelişkiler yaşadım. Tutarsızlıklarını da bildiğim için bu süreci en zararsız bir şekilde devlete, millete, halka zarar vermeden ya da böyle bir kalkışmaya alet olmadan savdığımı düşünüyorum. Suç işleme kastım kesinlikle olmamıştır. Elimdeki imkânları hiçbir şekilde suistimal konusu yapmadım. Tarafıma yönetilen ya da ima edilen suçlamalar beni çok üzüyor. Sonuç olarak direktifte belirtilen ve tugayımız tarafından yerine getirilmesi istenilen hususlar, (İlde sıkıyönetim kapsamında kontrol ve denetimin sağlanması gümrük kapılarının kapanması v.s) ve müteakip zamanda tatbik edilmemiştir. Ben çok rahat bu şekilde hiçbir zaman ülkeme zarar verecek bir şey yapmadığımı söyleyebilirim. Ancak verilen direktiflerin askeri hiyerarşi içerisinde tutarsız olduğunu değerlendirerek kısmen tereddütlü tavırlar çizdim. Ancak hiçbir zaman bunlar suç işleme kastına yönelik şeyler değildi. Kesinlikle suçlamaları kabul etmiyorum.”

Askeri darbe girişiminde bulunanlar listesinde Hidayet Arı'nın adı 'Sıkıyönetim Komutanı' olarak yer aldığı öğrenildi. Askeri darbe girişimi kapsamında Hidayet Arı’nın yanı sıra Tank Binbaşı Ekrem Tekinarslan, Yarbay Kaan Kaya, Üsteğmen İsmet Sezgin ve Astsubay Başçavuş Mustafa Gençay, çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine konulmuştu.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr