Memleketi Sivas’tan 1978 yılında İstanbul’a geldi. 30 yıl nikah memurluğu yaptı Necati Us. 210 bin nikâh kıydı, 420 bin kişiyi evlendirdi. Evlendirdiği çiftler ona “Tutkal Necati” lakabını taktı. Us bu durumu “Bende boşanma oranı yüzde 8’di. Yüzde 4’ü yine gelip aynı eşle evleniyordu, geri kalan yüzde 4’ü kaçıp kurtulabiliyordu” diye özetliyor. Anadolu yakasında yıllar önce evlenen çiftlerin çoğu onu tanıyor. Us’la renkli hayatı üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

- İlk kıydığınız nikâh nasıldı?

İlk nikah Beyoğlu’ndaydı. Daha acemiyim bilmiyorum. Bana amirim ‘nikâhı kıy’ diyordu. Ümraniye’den müracaat etmişler, izin belgesini Beyoğlu’ndan vermişler. Bir mühür vardı. ‘Gidin onaylatın’ dedim, onaylatmaları yarım saati buldu. Ben de huylandım. Gelin damat yanıma geldi. İkisine de dikkatli bakıyorum ama daha çok geline baksam adam gelip yumruk atar; ‘Neden benim hatuna bakıyorsun’ diye. Geline adını sordum, elimdeki kâğıdın tam zıddını söyledi. Anne adını sordum, onu da bilemedi. Sonra apar topar gittiler. Çözemedik. Bu düzmece nikâhtan kendimi kurtardığıma şükrettim. Toplamda 210 bin nikâh kıydım Türkiye rekoru bende. 6 ay önce yaştan emekli oldum. Şu an Ataşehir Belediyesi’nde danışmanlık yapıyorum.

- Lakabınız nereden geliyor?

Vatandaş taktı. Evlendirdiklerim kolay kolay boşanamıyor. Evlendirdiklerimi daha sonra Kadıköy’de çok görüyorum, görüşüyoruz. Boşanmalar ya 2-3 sene ya da 7-8 sene arasında olur. Bende boşanma oranı yüzde 8’di. Yüzde 4’ü yine gelip aynı eşle evleniyordu, geri kalan yüzde 4’ü kaçıp kurtulabiliyordu.

- Yaşadığınız ilginç anılar var mı?

Kadıköy’deyim. Nikâh masasına oturdum, damat bayıldı. Sonra benim odaya aldım ayılttım, sonra yine evlendirdim. Başka, bir çift de cumartesi günü evlenmeye geliyor. Gelirken arabaları kaza yapıyor. Normal sivil arabayla geliyor. Gelin de ‘bu arabayı neden süsletmedin’ diye kavga ediyorlar. Gelin ‘ben istemem’ dedi, damat ‘ben de istemem’ dedi. Biz araya girdik ama gene de olmadı. Sonra evlenmediler.

Gelin hayır deyince

- Nikâh masasında ‘Hayır’ diyen oldu mu?

Erenköy’de o zaman Kulüp 33 var. Nikaha başladım. ‘Kıza evlenmek istiyor musun’ diye sordum, ses yok, bir daha sordum yine aynı. 3 defa sorma hakkım vardı. 3. kez sordum. ‘İki aile bir araya gelmediği müddetçe, ben bu evliliği kabul etmiyorum’ deyip, kalktı. Tutanak tuttuk. Aradan bir iki ay sonra geldiler, evlendiler. Sonra öğrendim ki, aileler arasında gerginlik varmış. Kız belki son anda nikâha gelirler düşüncesiyle oraya kadar bekliyor, gelmediklerini görülünce ayrılıyor.

Hep empati yaptım

- İnsanların güzel günlerine tanıklık eden bir meslek yapıyorsunuz. Memnun musunuz? Yeni başlayanlara öneriniz var mı?

Ne olursa olsun ilk önce mesleğini seveceksin. Makamlar insanları yüceltmez, insan bulunduğu makamı yüceltir. Ben hep kendimi karşı tarafın yerine koydum, empati yaptım. Evlendirmek kutsal bir iş. İnsanların en güzel anını paylaşıyorsun. Genç çocuklar zaten. Heyecanlılar. Ayakları yere değmiyor. Onlara yapacağım ufak bir tebessüm, onları mutlu eder. Ben herkes, kendi oğlum, kızım, evladım gibi gördüm. Anne, baba, ağabey ve iyi bir psikolog olacaksın. Senin karşına gelen gençleri anlayacaksın, onları üzmeyeceksin. Güzel karşılayıp, güle güle uğurlayacaksın. Çocuklar, ilk attıkları adımı güzel atmalarına vesile olun. O gün onların en güzel günü. Sen o günü güzelleştimek için elinden geleni yapacaksın.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr