PISA sonuçları, eğitim sisteminde yıllardır yapılan yanlışları bir kez daha gözler önüne serdi. Prof. Dr. Erhan Erkut, “TEOG’da 4 bin 700 öğrenci tüm soruları doğru yanıtladı. Bunlardan biri bile mi fende en üst seviyeye çıkama” diye sordu.

Türkiye’de 15 yaş grubu öğrencilerin neredeyse üçte birinin, hem fen, hem matematik, hem de okumada temel okuryazarlık seviyesinin altında olduğuna dikkat çeken Prof. Erkut, “Bu sonuçlar önümüzdeki yıllarda da daha da kötüleşecek. Bu durumun üç önemli nedeni var. Birincisi dindar nesil yetiştirme çabası ve bunun eğitimde karşılığı yok. İkincisi ülke olarak fakirleştik ve üçüncüsü de okullaşma oranın artması” dedi.

MEF Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Erhan Erkut, çözüm önerilerini de şöyle sıraladı:

“Partiler üstü bir komisyon kurulması lazım. Öğretmen değil öğrenci odaklı eğitime geçilmesi gerekiyor. Bizim sistemde bilgi aktarımı var. Bu sınavda ise bilgi aktarımı yerine beceri ve bilginin kullanımı ölçülüyor. Çocuklara da insafsızlık. Bu yılki PISA’da takım halinde problem çözme de vardı ve isteğe bağlıydı. Onun sonucu henüz açıklanmadı. Türkiye katılmamış da olabilir. Biz bireysel öğrenci yetiştiriyoruz. Oysa 21. yüzyıla hazırlanan öğrencilerin takım halinde öğrenmesi lazım.’’

Eğitime para yok

Rapora göre Türk öğrencilerin sınavdaki başarısızlıklarını kısmen açıklayan faktörler:

- Türkiye’nin eğitim harcamasının düşük olması

- Anne-babaların eğitim seviyelerinin düşük olması

- Öğrencilerin çoğunun sosyoekonomik yönden dezavantajlı gruplardan geliyor olması Türkiye’nin karnesi ise şöyle:

Fen:

- Fende Türkiye’nin performansına benzer ülkeler: Romanya, Kıbrıs Rum Kesimi, Moldova, Arnavutluk, Trinidad ve Tobago, Tayland, Kosta Rika ve Katar.

- Fen okuryazarı olmayan öğrenci oranımız, sınava giren öğrencilerin neredeyse yarısı (yüzde 44.5).

- Fen’de en üst iki seviyede olan öğrenci oranı OECD’de yüzde 7.7 iken, bu oran Türk öğrenciler için sadece yüzde 0.3. Yani 333 Türk öğrenciden sadece birisi en üst iki seviyeden birisinde ve OECD ortalaması Türkiye ortalamasının 25 misli. En üst seviyedeki öğrenci oranımız ise 2012 sınavında olduğu gibi yine yüzde 0.0.

- Fen sınavındaki performansımız kötü ve son sınava kıyasla kötüleşmiş görünüyor.

Okuma:

- 2009 ile 2015 kıyaslandığında, en üst iki seviyedeki öğrenci oranımızda 1.3 puanlık bir azalma görülürken, okuryazarlık seviyesinin altındaki öğrenci oranımızda 15.5 puanlık bir artış görülüyor.

- Geçen sınavdaki (2012) okuma puanımız 475 iken bu sınavda 47 puanlık bir düşüş kaydetmişiz.

- Temel okuryazarlığa (seviye 2) sahip olmayan öğrenci oranı OECD’de yüzde 20 iken Türkiye’de yüzde 40.

- Okuma sınavındaki performansımız kötü ve son yıllarda net bir şekilde kötüleşmiş.

Matematik:

- OECD ülkelerinde öğrencilerin yüzde 78’i matematik sınavında ikinci seviye veya daha üzerinde sınıflandırılıyor ve matematik okuryazarı kabul ediliyor. Bu oran Türkiye’de sadece yüzde 48.6. Yani, sınavı alan öğrencilerimizin yarısından fazlası modern topluma tümüyle katılabilmek için gereken temel matematik becerilerinden yoksun.

- En üst iki düzeyden birisinde olan öğrenci sayımız 2012 sınavı ile kıyaslandığında yüzde 5.9’dan yüzde 1.1’e düşmüş. Temel matematik okuryazarlığı seviyesine erişemeyen öğrenci oranımız ise yüzde 42’den yüzde 51.4’e çıkmış. Raporda bu düşüşlerin özellikle altı çizilmiş.

- Matematik sınavındaki performansımız kötü ve son 3 yılda net bir şekilde kötüleşmiş.

200 öğrenciden 3’ü başarılı

Prof. Erhan Erkut’un PISA sonuçları analizi şöyle: Verilen 3 sınavın en az birinde en üst iki seviyeye çıkabilen öğrenci oranında, OECD ortalaması %15.3. Türkiye bu sıralamada 70 ülke arasında %1.6 ile 59. Yani en başarılı öğrenci oranında OECD’nin onda biri düzeyindeyiz: 200 öğrenci arasında OECD’de 30 ‘en başarılı’ varken bizde sadece 3 öğrenci bu düzeyde.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr