Avrupa Atletizm'i 10-12 Mart 2017 tarihleri arasında Avusturya'nın başkenti Viyana'da masaya yatırıldı. Avrupa Atletizm Birliği (EA) tarafında ikincisi organize edilen Yüksek Performans Kongres'ine 50 ülke federasyonundan 85 delege katıldı. EA Başkanı Svein Arne Hansen ve kongreye ev sahipliği yapan Avusturya Atletizm Federasyonu Başkanı Sonja Spendelhofer'in yapmış oldukları konuşmada, Avrupa ülkelerinin Rio Olimpiyatları'nda başarı oranlarının düştüğü ifade edildi.

Avrupa ülkelerinin kıyaslamaları yapıldığında İngiltere ve Türkiye ön plana çıkarken, diğer ülkelerin dünya ülkeleri kıyaslamasında ise Avrupa'nın %50 düşüş yaşadığı ortaya çıktı. Madalya ve yarışmalarda ülkelerin tur atlamaları esas alınarak hazırlanan istatistiklerde, 1990'lı yıllarda Avrupa ülkelerinin olimpiyatlardaki madalya oranları %75 iken, Rio Olimpiyatları'nda Avrupa ülkelerinin madalya oranının %25'lere düştüğü ortaya çıktı. Avrupa ülkeleri arasında İngiltere ve Türkiye yükselişe geçerken, diğer ülkelerde ise düşüş yaşandığı belirtildi.

Yapılan istatistiklerde Avrupa ülkelerinin dünya, Avrupa ve olimpiyatlarda, çeyrek final, yarı final ile finallerde koşan ve madalya alan sporcuları üzerinden yapılan değerlendirmelerde Türk atletizmi değerlendirildiğinde, İngiltere'nin ardından Avrupa'nın en iyi ikinci ülkesi Türkiye oldu. İngiltere 14 üst yarışta 120 sporcuyla bu başarıyı yakalarken, Türkiye ise 10 üst düzey yarışta 37 sporcuyla bu başarıyı yakaladı. Türk atletizminin genel değerlendirmesinde ise 2004 Atina % 18, 2008 Pekin % 28, 2012 Londra % 30 ve 2016 Rio OIimpiyatları'nda ise % 40 başarılı olduğu ortaya çıktı. Bu performans yükselmesi Türk atletizmini 47 Avrupa ülkesi arasında, İngiltere'nin ardından ikinci sıraya yükseltti.

Kongrede Avrupa Atletizm Birliği'ne (EA) üye Avrupa ülkeleri federasyonlarında yaşanan olimpik başarı performanslardaki düşüşün nedeni olarak şunlar gösterildi:

1-Antrenör eğitim sorunu
2-Antrenör eğitiminde görev alan akademisyenlerin antrenör seviyesinde konuşmaması
3-Majör hedef yarışmalarda SB sayısının %10'larda kalması
4-Majör yarışmalarda elit sporcuların katılımının sağlanmasındaki güçlükler
5-Kulüp sistemlerinin zayıflığı veya kulüp hedeflerinin federasyonların önüne geçmesi
6-Antrenörlerin birbirleri arasındaki iletişim eksikliği
7-Spor destek elemanları ile antrenör-sporcu ilişkilerinin düzenlenmesindeki sorunlar
8-Bilimsel destek esnasında antrenör ve sporcunun isteksizliği
9-Sosyal medya kullanımının riskleri
10- Yaş gruplarında antrenmanların fiziksel gelişimden ziyade performans odaklı olması''

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr