Kurdaki son rekorlarla birlikte milli gelir de kişi başı milli gelir de eriyecek. Hükümetin hazırladığı 2016-2019 dönemine ait Orta Vadeli Program’da yapılan hesaplamalar bu yıl dolar kuru ortalamasının 2.9586 olacağı varsayımına dayanıyordu. Kur rekor üstüne rekor kırarken 18 Kasım Cuma günü 3.4080’e kadar çıktı. Yılbaşından 18 Kasım tarihine kadar hesaplandığında bu yılın ortalama dolar kuru 2.9744’e çıkıyor. Yıl sonuna kadar daha da artmaz 3.40 seviyesinde kalır varsayımı altında yıl sonunda ortalama dolar kuru 3.01’e çıkıyor. Buna göre hükümetin kur tahmini, en iyi ihtimalle gerçekleşecek kurun yaklaşık 5 kuruş altında.

Hesaplar tutmadı

Bu da gerek milli gelir gerekse kişi başı mili gelirle ilgili hesaplamaları değiştiriyor. Hükümet zaten son hazırladığı OVP’de büyüme tahminlerini düşürmüştü.

Bu yıl Türkiye’nin yüzde 3.2 büyüyeceğini hesaplayan ekonomi yönetimi, gayrisafi yurtiçi hasılanın (GSYH) Türk Lirası bazında 2 trilyon 148 milyar lira, dolar bazında 726 milyar dolar olacağını öngörüyordu. Buna göre hükümetin dolar kuru tahmini bu yıl için 2.9586 olarak belirlenmişti. Aynı hesaplamayla kişi başı GSYH öngörüsü de 9 bin 243 dolar.

GSYH düşecek

Şimdi de gerçekleşen kur oranlarıyla GSYH ile kişi başı GSYH’ye bakalım. Hükümetin tahminlerinde kullandığı nüfus 78 milyon 545 bin 927 kişi. Buna göre TL bazında kişi başı GSYH, 27 bin 347 lira. Kurun ortalama 3.01 olacağını düşünürsek dolar bazında kişi başı GSYH, 9 bin 85 dolara iniyor. Bu da hükümetin OVP tahmininin 158 dolar altında. Özetle hükümetin kâğıt üzerinde gösterdiğinden 158 dolar daha fakir olacağız. GSYH için de durum değişmiyor. Hükümetin hesapladığı 726 milyar dolarlık GSYH, kur farkı nedeniyle 714 milyar dolara iniyor. Bu da ülke olarak 12 milyar dolar yoksullaşmamız anlamına geliyor.

19’uncu ekonomi

Veriler 2023’te dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girmeyi hedefleyen Türkiye’nin bu yıl da 19’unculuğu garantilediğini gösteriyor. Center for Economics and Business Research’ın hazırladığı Dünya Ekonomi Ligi’nde 2014’te 798 milyar dolarlık GSYH’si ile 18. sırada olan Türkiye, 2015’te 722 milyar dolarla 19. sıraya gerilemişti. Son veriler ışığında Türkiye’nin GSYH’sinin en az 714 milyar dolara ineceği düşünüldüğünde, iki yıllık gelir kaybı 84 milyar doları buluyor. Listede Türkiye’nin altında 677 milyar dolarla İsviçre yer alıyor.

Büyümede yavaşlama sürebilir

Tabii bütün bu hesaplamaları, Türkiye’nin bu yıl yüzde 3.2 büyüyeceği ve doların 3.40 seviyesinde kalacağı varsayımları üzerinden yaptık. Oysa ekonomistlere göre, yılın üçüncü çeyreğinde Türkiye’de ekonomik daralma ihtimali güçleniyor. Bu yılın sonunda 3.2 büyüme oranını yakalamamız ise çok zor. Bunun nedenleri olarak Türkiye’nin reformlar yerine OHAL ’in uzatılması, referandum, başkanlık gibi siyasi tartışmalara odaklanması gösteriliyor. Dolar kurunun da yıl sonuna kadar 3.55 seviyesini bulması bekleniyor. Dolardaki artışın ekonomik verilere olumsuz yansıyacağı da bir gerçek. Hükümetin OVP’deki yüzde 7.5 enflasyon hedefi kur artışlarından dolayı aşılabilir. Enflasyon artışı da tüketimin yavaşlamasına yol açacak bir durum. Diğer yandan ihracat yapılabilmesi için ara malı ithalatı gerekiyor. Doların yükselişi ithalatı daha maliyetli hale getirecek. Yüksek döviz borcu da şirketlerin maliyetlerini artıracak. Özetle Türkiye’nin ithalata bağımlı yapısı, şirketlerin döviz borçları ve yüksek enflasyon, ekonomide durgunluğa yol açabilir.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr