DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel Diyarbakır'da gazetecilerle bir araya geldi. Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nde düzenlenen basın toplantısına DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, İl Başkanı Hafize İpek ile parti yöneticileri katıldı. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tuncel,  Şengal katliamının yıl dönümü olduğunu belirterek, katliamı şiddetle kınadığını söyledi. DBP olarak halkın hak ve özgürlük mücadelesini yürüterek mücadele  ettiklerini belirten Tuncel, "Demokratik Cumhuriyet projemize dönük saldırılar olmasına rağmen bunda hala kararlıyız. Özgürlüğü sağlama koşulları ancak demokrasi yolları açılarak sağlanabilir. Yok saymakla sorunu çözmüş olamazsınız. Devletin yönelimleri partimize dönük saldırıları hiçbir zaman değişmedi" dedi. 

KÜRT KARŞITLIĞI CEPHE OLUŞTU

15 Temmuz'dan sonra yeni bir durumun ortaya çıktığını kaydeden Sebahat Tuncel, şunları söyledi:

"AKP'nin yanlış politikaları, Kürt karşıtı politikaları, 7 Haziran seçimleri yok sayan, darbe mekaniği devreye koyan bir darbeyle karşı karşıya kaldı. Darbe girişiminde bulunanların çoğu Kürdistan'da görev yapıyordu. Kürdistan'daki politikaların uygulayıcıları cemaatle bağlandırılıp tutuklandı. Darbe girişimi sonrasında Türkiye halkları darbeye karşı olduklarını ortaya koydu. Türkiye ve Kürdistan'da darbelere hayır dedi. Bunu herkesin görmesi gerekiyor. Bugün darbe mekaniğini çıkaran Kürt sorunuysa, o zaman çözüme dönülmedi. Başbakana, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a bakıldığında tam tersi bir politika görüyoruz.

Mecliste dört parti var ama 3 parti milli bir cephe oluşturmuş. Bu da Kürt karşıtlığı oluşmuş bir cephedir. Bu Türkiye'yi daha derin krize sokacak bir durumdur. Kürt sorunu savaşla çözme arayışıysa bu milli cephe bu sorunun sürücüleri olarak devam edecektir. Bu durum ciddi anlamda katalözir rolünü oynuyor. Zaman geçirmeden AKP, CHP Kürt karşıtlığı politikalardan vazgeçmeli. CHP, MHP ve AKP tek bir parti olmuş onların da karşısında bir parti var o da HDP'dir. İki parti sarayın politikalarına evet diyor. Kılıçdaroğlu, 'Saraya gitmem' diyordu. Ama gitti el pençe oldu." 

DARBEYE KARŞI DARBE YAPILIYOR

DBP Partisi Eş Başkanı Tuncel, 15 Temmuz'daki darbe girişimini AKP'nin karşı darbeye dönüştürdüğünü de belirterek, " AKP bu darbeyi karşı bir darbeye dönüştürmüş durumda. Ve sonrasında kendi rejimini oluşturmaya çalışıyor. AİHM askıya alınmış. Parlamento askıya alınmış durumda. Siyasetten de AKP, OHAL yasalarıyla parlamentoyu devre dışı bırakıyor. OHAL'le meclis devre dışı bırakılıyor ve ülkeyi KHK'yle yönetiyorlar. DBP olarak anti demokratik uygulamaların karşısındayız. Bu politikaların Türkiye'yi felakete götürür. Türkiye'de ciddi bir ekonomik kriz yaşanıyor. Türkiye yürüttüğü Kürt karşıtı politikasıyla da dünyada yalnız kalmış. Cumhurbaşkanı ekonomik sorun yok dese de bunun öyle olmadığını çok iyi biliyoruz. Önümüzdeki günlerde yansımalarını daha net bir şekilde göreceğiz" dedi.

Kürt sorunu çözülmeden Türkiye'nin demokratikleşmesinin imkansız olduğunu kaydeden Tuncel, "Türkiye'yi polis devletine çevirmek çözüm olmaz. Tek çözüm özgürlüklerin sağlanması ve önünün açılmasıyla olur. Roboski ile ilgili bir girişimin olması önemlidir ancak, yeterli değildir. İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olmaz. DBP olarak bu sürecin gizlenmesi ve adil bir yargılanmanın olması için takipçisi olacağız. Zamanında ortaya çıksaydı 15 Temmuz olmazdı. Her suçu cemaat yaptı demekle işin içinden çıkılmaz. Siyasi merciler nerede ? Emri kim verdi ? Roboski katliamının siyasi sorumluları da var. Suruç, Ankara katliamlarının da hesabını sormak gerekir. Kapanmış dosyanın açılmış olmasını yine de önemsiyoruz. AKP ilk başlarda özellikle kapatmak istedi. Devlete sızma diye bir şey yok, AKP bunları isteyerek yerleştirdi" dedi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr