Yazılı bir açıklama yapan Gökhan Saral, aylar önce Türkiye Futbol Federasyonu’ndaki (TFF) paralel yapı militanlarına dikkati çektiğini ve şahsına 30 bin lira para ve 45 gün hak mahrumiyeti cezası verildiğini hatırlattı. Hak mücadelesi veren ve temiz futbolu savunan Trabzonspor’un bir yöneticisi ve taraftarı olarak cezaların kendisini susturamayacağını belirten Saral, "İddialarımın gerçek olduğu net olarak ortaya çıktı. Zira, Türkiye Futbol Federasyonu kurullarında şimdilik 125 kişi açığa alındı, 20’si Fetullahçı Terör Örgütü üyesi çıktı. Hakemler, menajerler, kulüp yöneticileri, teknik adamlar ve futbolcular aracılığıyla büyük ekonomik kazanç sağladığı iddiasıyla kapsamlı bir soruşturma yürütülüyor. Trabzonsporumuzun yıllardır, 'hakem hatası' olarak yutturulmaya çalışan skandal kararlarla çok büyük maddi-manevi zararla uğratıldığı aşikârdır. Bu gerçeği görebilmek için sadece geride bıraktığımız sezona bakmak bile yeterlidir" ifadelerini kullandı.

"MAĞDURLARIN HAKLARI İADE EDİLMELİ"

Cemaat bağlantılı hakemlerin kararlarıyla galibiyet elde eden kulüplerin, karşılığında bu örgüte himmet adı altında yüklü miktarlarda ücretler ödediği iddialarının araştırılması gerektiğine dikkat çekilen yazılı açıklam şöyle devam etti:
"Yürütülen soruşturma kapsamında TFF kurullarının ve özellikle hakemlerin verdikleri bütün kararların yeniden gözden geçirilmesi ve hangi kulüp olursa olsun bu kirli yapı tarafından mağdur edilmiş herkese hakkının iade edilmesi gerekir. Bu karanlık yapının futboldaki kirli icraatlarının deşifresini istemek, samimiyetle temiz futbolu savunan herkesin birincil görevi olmalıdır. Trabzonspor yöneticisi olarak, kulübümüzün bugüne kadar hangi yöntemle olursa olsun gasp edilmiş bütün haklarının iade edilmesi için her türlü mücadeleyi vereceğim. Bu mücadelede, rengi ne olursa olsun temiz futbol savunucusu tüm bileşenleri yanımda görmek isterim."

"TÜM HAKLI MÜCADELELERİMİZİN TAKİPÇİSİ OLACAĞIZ"

FETÖ'nün, Fenerbahçe Kulübü’nü veya başka kulüpleri ele geçirmek istediği iddiaları ayrı bir konudur' diyen Saral, açıklamalarını şöyle tamamladı:
"Bu kesinlikle şike davası ile karıştırılamaz! Şike konusundaki haklı mücadelemiz, hak ettiğimiz sonuç alınıncaya kadar devam edecektir. 2010-2011 sezonundaki şampiyon yönetim kurulu ve Sayın Başkanı Sadri Şener’in ve ondan sonraki yönetimin şike ve adalet konusunda vermiş oldukları mücadelenin gölgeye düşürülmesine de asla müsaade etmeyeceğiz. Camiamızda kişiler ve yönetimler önemli değil, camianın hakkını kendi hakkından daha fazla savunmak önemlidir. Kurumsallaşma adımları attığımız bugünlerde geçmişten gelen bütün haklı mücadelelerimizin takipçisi olacağız."

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr