Görsel yoğunluğu yüksek, estetiği sırıtkan giriş sekanslarıyla çarpıcı olmayı hedefleyen ticari filmlerin sayısı giderek artmakta. Sinemayı bir sanat olarak gören kimi genç yönetmenler bile, izleyicinin gözünü boyamaya çalışan bu eğilimin tuzağına düşmüyor değiller.

“Saygın Hemşeri” (El Ciudadano Ilustre) sadece girişiyle değil, tüm sekanslarıyla; üstelik sadece biçimsel değil, özellikle düşünsel düzeyde çarpıcı bir film. Yalın estetiği ve etkili anlatım dili gerisinde herkesi, Nobel ödüllü saygın yazardan, saf ya da kaba, eğitimsiz tipik taşra insanına dek hepimizi, ince ince, acımasızca eleştiren (aslında temel çelişkilerimizi gözler önüne seren) çok önemli ve başarılı bir film.

Arjantin sinemasının, 20 yıldır birlikte çalışan ikilisi Mariano Cohn ile Gaston Duprat, “Saygın Hemşeri” ile Altın Aslan yarışında François Ozon’un en ciddi rakipleri oluverdiler. Çünkü kendini ciddiye almıyor gözüken ironik yaklaşımları gerisinde, içeriğiyle son derece zengin ve etkileyici bir “Vatandaş Sinema” örneği imzalamışlar. Elit kesimle halk arasındaki ilişkileri farklı açılardan sorgularken, gerilimi düşmeyen incelikli bir senaryo eşliğinde, aydınlarla sanatçıların toplumsal ve siyasal sorumluluğundan, devletlerin kültür politikalarına ve yaratıcı özgürlüğünün temel anlamına dek birçok konuyu gündeme getiriyorlar. İzleyicilerini, insanlık komedyasının aktif tanıkları olmaya davet ediyorlar...

“Saygın Hemşeri”, Nobel alan Arjantinli bir yazarın, İsveç’te, ödül töreninde yaptığı alabildiğine ‘aykırı’ konuşmayla başlıyor. Aldığı davetlerin çoğunu reddeden yazarın, doğup büyüdüğü küçük Arjantin kasabasının belediye başkanından gelen çağrıyı kabul edip 40 yıldır görmediği ülkesine ve baba toprağına geri döndüğünde yaşadığı ‘macerayı’ adım adım izliyor.

Arkasından sıkılan bir kurşunla yaralanmasıyla noktalanan bu yolculuktan esinlenen yeni romanının basın sunumuyla son buluyor film. Nobel ödüllü yazar yine düşüncelerinden ve prensiplerinden taviz vermeyen keskin eleştirel diliyle gerçekleri ifade ediyor. Filmin başından beri yaptığı gibi, düzeni ve o düzenin süregelmesini sağlayanları hedef almaktan hiç çekinmiyor...

“Saygın Hemşeri”, toplumdaki yerleri saygın olsun ya da olmasın, herkesin görmesi gereken bir başyapıt. Üstelik, çok da rahat izlenen bir film. Kuşkunuz olmasın; her izleyici, bu filmde mutlaka kendini özdeştirebileceği bir karakter bulacaktır...

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr