TGC'nin Cağaloğlu'ndaki Lokali'nde gerçekleşen toplantıya katılan TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş, TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş, Çağdaş Gazeteciler Derneği İstanbul Temsilcisi Uğur Güç, TGC Hukuk Danışmanı Gökhan Küçük, gazetecilerin sorunlarını konuştu.

Başta gazetecilerin tutuklanması ve gözaltına alınması olmak üzere kapatılan basın yayın organları ve gazetecilerin işsiz kalması gibi konular ele alındı. TGS Başkanı Gökhan Durmuş, 1961 yılında gazetecilerin verdikleri mücadeleler sayesinde 212 sayılı yasanın çıkmasıyla 10 Ocak'ın o yıldan itibaren "Çalışan Gazeteciler Günü" olarak kutlandığını anımsattı. Durmuş, yasanın çıktığı dönemde gazetecilerin haklarını koruma ve ilerletme adına çok önemli olduğu gerekçesiyle 10 Ocak'ı bayram diye tarif ettiklerini ancak son yıllarda bunu bayram havasında kutlayamadıklarını ifade etti.

"10 OCAK'IN KUTLANMASININ ANLAMI KALMADI"

Durmuş, "Türkiye'de basın özgürlüğü her geçen gün daha da geriye gidiyor. Cezaevleri gazetecilerle dolduruldu. Sayısını bir türlü tespit edemediğimiz onlarca gazeteci yargılanıyor. Son 5 yılda 10 bine yakın gazeteci işsiz kaldı. Böyle bir ortamda 10 Ocak'ın bir bayram olarak kutlanmasının anlamı da kalmadı. Geçtiğimiz yıl 10 Ocak'ı mücadale günü olarak kutlamıştık. Bugün de 'çalışamayan' gazeteciler günü olarak kutluyoruz. Cezaevinde 140 civarında gazeteci çalışamıyorken, özgürlükleri kısıtlanmışken binlerce gazeteci işsizken bizim 10 Ocak'ı 'Çalışan Gazeteciler Günü' olarak kutlamamız doğru olmazdı" dedi.

"GAZETECİLERİN İŞSİZ KALMADIĞI GÜNLER GELİRSE BAYRAM OLARAK KUTLAYACAĞIZ"

Gökhan Durmuş, "Temennimiz, Türkiye'de basın özgürlüğünün tüm kurumlarda hayat bulduğu gazetecilerin işsiz kalmadığı, çalışabildiği, cezaevlerindeki meslektaşlarımızın özgür olduğu ve haber yapabildikleri günler gelirse bizler de 10 Ocak'ı bir bayram olarak kutlayacağız" diye konuştu.

TGC'NİN 2016 BASIN RAPORU

TGC adına konuşan Genel Sekreteri Sibel Güneş ise konuşmasında gazeteciler açısından asıl sorununu 'çalışamama' ve 'çalıştırılmama' olduğunu kaydetti. 2016 yılıyla ilgili TGC'nin hazırladığı Basın Raporu'nda bazı bilgiler paylaşan Güneş şunları söyledi:

"780 gazetecinin basın kartı iptal edildi. 839 gazeteci yaptıkları haberler nedeniyle açılan davalarda hakim karşısına çıktı. 189 gazeteci sözlü ve fiziksel saldırıya uğradı. 143 gazeteci ise yeni yılı cezaevinde girdi. Bu sayı 144 oldu. İşsiz gazeteci sayısı 10 bini aştı. Türkiye'de çalışabilir olduğunu bildiğimiz 30 bin gazeteciden 3'te 1'inin işsiz olduğu anlamına geliyor. Sendikasızlaştırma çalışmaları sürüyor."

SİBEL GÜNEŞ: 56 YIL GEÇTİ VE KAZANIMLAR BUDANDI

Sibel Güneş, yasanın üzerinden 56 yıl geçtiğini ve kazanımların büyük ölçüde budandığını vurguladı. İş güvencesinin ortadan kalktığını söyleyen Güneş, "Sendika hakkı kullanılamaz durumda. Taşeronlaştırma yaygınlaştırıldı. Basın ve düşünce ifade özgürlüğü yasanın çıktığı 1961 yılındaki koşullardan bir adım daha ilerlemiş görünmüyor. Gerçek habercilik yapmak isterseniz teröristlik suçlamasıyla karşılaşıyorsunuz. Başımıza bir iş gelmesin diye habercilik yapmayı tercih ederseniz de iktidarın memuru olmak gibi hiçbir gazetecinin mesleği kabul etmeyeceği bir başka şapkanın altına giriyorsunuz. Biz halkın haber alma hakkı için terörizmle suçlanmadan sendikalı olarak dava açılmadan, gözaltına alınmadan gazetecilik yapmak istiyoruz" ifadelerini kullandı.

"GAZETECİLERİ SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ"

Çağdaş Gazeteciler Derneği İstanbul Temsilcisi Uğur Güç de, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında OHAL ile 178 medya kuruluşunun kapatıldığını toplamda da 2 bin 500 gazetecinin işsiz bırakıldığını belirtti. Güç, "Bugün 10 binlere varan işsizlik söz konusu Böyle bir dönemde bizler gazeteciler günü nedeniyle kutlama yapamazdık. Bizim görevimiz burada yapılan hak ihlallerini duyurmak gerçekleri savunmaktır. Hapiste olan, gözaltında tutulan gazetecileri savunmaktır. Biz gazetecileri savunmaya devam edeceğiz" diye konuştu"

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr