HDP'nin bugün saat 16.00'da yürüyüş çağrısı yaptığı Diyarbakır Sur ilçesi için Valilik yasak kapsamını genişletti, İçişleri Bakanı Efkan Ala'dan da açıklama geldi.

Diyarbakır Valiliği, 6 mahallesinde sokağa çıkma yasağının devam ettiği Sur'da bugün saat 12.00'den itibaren ikamet edenlerin dışında ilçeye girişleri ikinci bir emre kadar yasakladı.

Sur'a giriş çıkış yasağı

EFKAN ALA 'PROVOKASYON'LA SUÇLADI

İçişleri Bakanı Efkan Ala da bir açıklama yaparak HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ı 'provokasyon yapmakla' suçladı. Ala, "Demirtaş'ın açıklamaları açık bir provokasyondur. Provokasyonu yapan sonuçlarına katlanır. Bölge halkından kesinlikle böyle bir provokasyona prim vermemelidir" diye konuştu.

DEMİRTAŞ'TAN ALA'YA YANIT:  HADDİNİ BİLMELİDİR

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İçişleri Bakanı Ala'nın açıklamalarına sert tepki göstererek "İçişleri Bakanı'nın açıklamalarına göre hareket edecek değiliz. Mevcut durumda, Diyarbakır'da kent merkezinde, Diyarbakır'ın en kadim yeri 92 harabeye çeviriliyor. Oradaki insanlar, tank atışları, top atışları altında yatıp kalkıyor. Bu ablukanın ortadan kalkması için Diyarbakır halkı 92 gündür eylem yapıyor, protesto yapıyor. Eylemlere gazla, copla, gerçek mermilerle müdahale ediliyor. Şuanda tank atışlarının yapıldıkları yerde kadınlar, çocuklar var. Bütün bunları devlet kendine hak olarak görüyor. İçişleri Bakanı bunları kendine hak olarak görüyor bunlar provokasyon olmuyor.Biz kendi tarihimize, kültürümüze, canımıza sahip çıkacağız diye, yürüyüş yapma kararı alıyoruz; bu provokasyon oluyor. Bunun adı tam anlamıyla iki yüzlülüktür, aymazlıktır" yanıtını verdi.

"Her şeyden önce İçişleri Bakanı haddini bilmelidir" diyen Demirtaş, Sur'daki abluka kalkması ve sokağa çıkma yasaklarının sona ermesi için eylem yapacaklarını belirtti. 

"ALLAH'TAN BAŞKA KİMSEDEN KORKUMUZ YOK"

Demirtaş açıklamalarına şöyle devam etti:

"Bizi tehdit ederek, bize parmak sallayarak "sonuçlarına katlanırlar diyerek"  geri adım attıracaklarını sanıyorlarsa yanılıyorlar. İçişleri Bakanı şunu da bilsin, bizim Allah'tan başka kimseden korkumuz yoktur, ölümden öte de köy yoktur. Bizi neyle tehdit ediyor anlamıyorum, ölümse ölümlerin en acısını yaşatıyorlar zaten bize. Kusura bakmasınlar, bu faşizm karşısında kim korkarsa onursuzdur, alçaktır. Biz çok kararlıyız, bu faşizmi durduracağız. Gözümüzün önünde şehrimizin yakılmasına müsade etmeyeceğiz. İnsanlarımızın katledilmesine gözümüzü yummayacağız. Halktan daha büyük demokrasi gücü yoktur. Herkes haddini bilmelidir. "




Demirtaş'tan hakkındaki soruşturmaya ilişkin açıklama

AYRINLARDAN SAĞDUYU ÇAĞRISI

Sur’da sürmekte olan sokağa çıkma yasağı ve çatışmaların sona erdirilmesi için HDP Eşbaşkanı Demirtaş’ın Diyarbakır halkına yaptığı Sur’a yürüyüş çağrısı konusunda, eyleme provokatif müdahale riskine dikkat çeken bir grup aydın, yayınladıkları açıklamayla herkesi sağduyuya çağırdı.

Türkân Elçi, İbrahim Betil, Hasan Cemal, Gülseren Onanç, Dr. Ömer Faruk Gergerlioğlu, Murathan Mungan, Osman Kavala, Prof. Dr. Gençay Gürsoy, Dr. Tarık Ziya Ekinci, Oya Baydar, Nurcan Baysal, Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, Nesrin Nas, Gülten Kaya'nın gibi isimlerin imzasını taşıyan metin şöyle:

Sur resmen yıkıldı... İlçeden geriye bu kareler kaldı

Sur’da 3 aydır sürmekte olan çatışmalar, can kayıpları, tarihi Diyarbakır’ın yıkılması ve sokağa çıkma yasakları Diyarbakır insanı için dayanılmaz bir işkenceye dönüşmüştür. Bugün, Diyarbakırlıların Sur’a yürümek istemesi bu ölüm ve yıkımlara karşı çaresiz kalan bir halkın tepkisidir. Son örneği Cizre’de yaşanan, yüzlerce cana mal olan, katliama dönüşen şiddet, kamu vicdanının kaldırabileceği düzeyi çoktan aşmıştır. Yaşamakta olduğumuz vahim ve trajik durum bir etnik çatışmanın değil, sorunlara demokratik ortamda siyasetle, barışçı diyalog yoluyla çözüm bulamayanların yarattıkları krizin sonucudur.



Böyle bir ortamda, çağrısı yapılan Diyarbakır yürüyüşünün şu veya bu güçler tarafından provoke edilerek yeni çatışmalara ve kayıplara yol açmasından kaygı duyuyoruz. Böyle bir gelişme, bizi barıştan uzaklaştıracak daha vahim sonuçlara yol açabilir.

Kürt siyasi hareketi, çağrısını yaptığı eylemin provokasyonlara ve demokratik sınırlar dışına taşmasına geçit vermemek için her türlü önlemi almalıdır. Emirleri altındaki güvenlik güçlerinin halkın psikolojisini hiçe sayan orantısız müdahale ve kışkırtıcı davranışlardan kaçınmalarını sağlamak ise Hükümet’in ve yerel yöneticilerin hayatî sorumluluğudur.

Güvenlik eksenli politikalarla sonuç alınamayacağını, bu savaşın sürdürülmez olduğunu hatırlatırken, yarınki yürüyüşün kritik öneminin bilinciyle, daha vahim olaylar yaşanmaması için herkesi sağduyuya ve diyalog sürecine çağırıyoruz.

Sur'da çatışma mesafesi 30 metre

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr