Dernek, “Mal varlığı açıklamasının zorunlu olduğu ancak bu bildirimlerin kamuoyuna açık olmadığı ülkeler arasında Türkiye de bulunmakta. Bu dağılımda Türkiye’nin içinde bulunduğu grup, demokratik kurumları ve şeffaflık geleneği gelişmiş ülkelerden açık bir biçimde ayrılmakta.” değerlendirmesinde bulundu.

Uluslararası Şeffaflık Derneği, 7 Haziran 2015 seçimleri öncesi bir kampanya yürüterek siyasi partilerin milletvekili adaylarına ‘açık milletvekili’ olma çağrısında bulunmuştu. Mal varlığı açıklama kampanyası çerçevesinde, siyasi parti genel başkanlarından ve üst düzey yöneticilerinden bazılarıyla görüşebilen dernek, İstanbul, Ankara, İzmir, Muğla, Kocaeli, Diyarbakır ve Van gibi çeşitli illerde toplantılar düzenlenmiş, diğer STK’ler tarafından düzenlenen toplantılara katılım sağlanmıştı.

Dernek, 'Siyasetin Finansmanı ve Şeffaflık' konulu kampanyanın sonuçlarını rapor halinde yayınladı.

ABD’de ve Avrupa’da bulunan ülkelerin çoğunda seçilmişlerin/adayların mal varlığının kamuoyuna açık olduğunun belirtildiği raporda, “Mal varlığı açıklamasının zorunlu olduğu ancak bu bildirimlerin kamuoyuna açık olmadığı ülkeler arasında Türkiye de bulunmakta. Bu dağılımda Türkiye’nin içinde bulunduğu grup, demokratik kurumları ve şeffaflık geleneği gelişmiş ülkelerden açık bir biçimde ayrılmakta. Gerek AB ile bütünleşme gerekse demokrasi geleneğinin geliştirilmesi bakımından, Türkiye’de seçilmişlerin/adayların mal varlıklarının kamuoyuna açıklanması etik bir sorumluluk olarak kabul edilmelidir." denildi.

Kampanya sonucunda yaklaşık 10 bin adaydan 39’u -4 tanesi milletvekili seçildikten sonra- mal varlığını kamuoyuna açıkladı. Bu adaylardan 23 tanesi 7 Haziran 2015’de gerçekleşen genel seçimde milletvekili seçildi. ‘Açık aday’ların 29’u erkek, 10’u kadın.

Mal varlığını açıklayan milletvekili adaylarının partilere göre dağılımı ise şöyle:

HDP 22
CHP 11
Bağımsız 3
AKP 1
Yurt 1
LDP 1

Sonuçların değerlendirilmesinde, “7 Haziran 2015’te yapılan Milletvekili Genel seçimlerine katılan aday sayısı yaklaşık 10.000’dir. Hem geniş bir sivil toplum koalisyonu hem de medya kanalıyla duyurulan mal varlığı açıklama kampanyasından en azından binlerce adayın haberdar olacağı düşünülürse, açıklayan aday sayısının çok düşük olduğu kabul edilebilir. Hem ‘açık aday’ sayısının düşük olması hem de kampanya süresince adaylarla yapılan görüşmeler neticesinde, milletvekili adaylarının ve genel olarak siyaset alanının, seçmenlerin temel beklentilerinden olması gereken “şeffaflık” ilkesini karşılamaktan çok uzak olduğu bir kez daha doğrulanmıştır. Bununla birlikte, kampanyanın Türkiye’de ilk defa yaygın ve sistemli bir biçimde yapıldığı ve bir genel seçimde bu adar çok adayın aynı anda, gönüllü olarak mal varlığını kamuoyuna açıklamasının Türkiye’de bir ilk olduğu düşünülürse, bu sayı gelecek dönemler için umut verici bir başlangıç olarak değerlendirilebilir.” ifadelerine yer verildi.

DÜRÜSTLÜK MADDELERİ

Raporda ayrıca, başta Avrupa Birliği üye ülkeleri olmak üzere dünyadaki pek çok ülkede sivil toplum, siyasilere, adaylara, hatta şirketlere ihale süreçleri öncesinde veya sonrasında imzalamaları için bir ‘Dürüstlük Taahhütnamesi’ imzalandığı belirtildi. Taahhütnamedeki maddeler şöyle:

“Siyasi gücümü hiçbir şekilde şahsi çıkarlarım veya yakınlarımın çıkarları için kullanmayacağım.

Görevim süresince değeri ne olursa olsun hiçbir şekilde hediye kabul etmeyeceğim.

Hiçbir yakınımın benim siyasi gücümle belli görevlere, pozisyonlara gelmesine sebebiyet vermeyeceğim.

Kendimin ve birinci dereceden yakınlarımın varsa şirket ortaklıklarını kamuoyu ile paylaşacağım ve görevim süresince işimle, ortaklıklarımla ilgili hiçbir çıkar ilişkisi içinde bulunmayacağım. Herhangi bir çıkar çatışması söz konusu olursa bunu kamuoyu ile paylaşacağım.

Kendimin ve birinci dereceden yakınlarımın mal varlığını düzenli olarak kamuoyuna açıklayacağım.

Herhangi bir kamu ihale sürecine siyasi gücümü kullanarak müdahil olmayacağım.

Her alanda yolsuzlukla mücadelenin güçlenmesine yönelik yasaların çıkarılması için çalışacağım.

Birleşmiş Milletler Yolsuzlukla Mücadele Sözleşmesi’nde belirtilen şekilde milletvekili dokunulmazlıklarının sınırlandırılması için çalışacağım.

Yasama döneminde sivil toplum ile işbirliği yapacağım.

Bu taahhütleri gerçekleştirmediğim takdirde sivil toplumun beni ve aykırı davranışlarımı kamuoyuna duyurmasını kabul ediyorum.”

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr