Ölen annesini evin bodrumuna gömüp onun kıyafetleriyle 2 yıl maaşını çeken ve ardından suçüstü yakalanan ‘Şerafettin Nine’ lakaplı Şerafettin Gencel yaşadıklarını anlattı.

Türkiye onu, 11 yıl önce banka sırasında çekilen unutulmaz fotoğraf karesiyle tanıdı. Elinde baston, gözünde kalın gözlükler ve başında eşarbıyla 2 yıl boyunca ölen annesinin emekli maaşını çeken Şerafettin Gencel, 14 ay cezaevinde yattıktan sonra şimdi sakin bir hayat yaşıyor.

Balıkesir’in Sakarya Mahallesi’nde aşçılık yapan Gencel, 10 yıldır beraber yaşadığı 78 yaşındaki annesi Ümmühan Gencel’i 10 Mart 2003’te yatağında ölmüş halde buldu. Kalp yetmezliği çeken annesini iki gün boyunca hiç yataktan oynatmayan ve akrabalarına da haber vermeyen Şerafettin Gencel, annesini evin bodrumuna gömdü.

Maddi sıkıntı nedeniyle annesinin üç aylık maaşını çekmek için plan yaptı. Annesinin yıllardır kullandığı kalın camlı gözlükleri, uzun mantosu, başörtüsü, siyah eldiveni ve bastonuyla yaşlı kadının kılığına girdi ve bankaya gitti. Annesinin yürüyüş ve konuşmasını taklit ederek 2 yıl boyunca görevlileri şüphelendirmeden parayı çekti.

Ancak bu durum 2005’te bir akrabasının ihbarına kadar sürdü. Polisin banka şubesinde suçüstü yakaladığı Gencel, ‘dolandırıcılık ve izinsiz defin’ suçlarından 14 ay cezaevinde yattıktan sonra tahliye oldu.

'1 HAFTA PROVA YAPTIM'

Cezaevinden çıktıktan sonra ‘Şerafettin Nine’ lakabıyla anılan 57 yaşındaki Gencel, yaşadıklarını şöyle anlattı:

“Annemin maaşını nasıl çekeceğimi düşünürken izlediğim bir film aklıma geldi; Suikastçı, travesti kılığına girmiş, generali öldürmüştü. Küçükken makara olsun diye çok kadın kılığına girmiştim. Anneme de benzediğim için kılık değiştirip maaşını çekmeye karar verdim. Kıyafetlerini giyip 1 hafta prova yaptım. Sesimi benzetmek ve onun gibi yürümek için saatlerce aynaya bakarak konuştum... 2 yılda 8 defa böyle para çektim.

'STLERCE GÜLDÜM'

"Almanya’daki ağabeyim Türkiye’ye gelip, annemi görmek istediğini söyledi. ‘Eyvah, ona yutturamam, tanır dedim. Israr edince, aynı oyunu oynamaya karar verdim. Ona, ‘Annem evde yalnız, 5 dakikadan fazla seni görmek istemiyor. Elini öp, çık git’ dedim. Kıyafetlerimi giyip, elimde baston koltukta otururken, ağabeyim geldi. ‘Anne elini öpeyim’ dedi. Elimi uzattım ve sesimi kısarak ‘Hadi git görmek istemiyorum’ seni dedim. ‘Anne yapma’ dedi. Elimle git işareti yaptım. Gittikten sonra da saatlerce güldüm..."

'KIZIM AYAKLARIM ÇOK AĞRIYOR'

‘Şerafettin Nine’ lakaplı Gencel, banka çalışanlarıyla yaşadığı kısa diyaloğu ise gülerek şöyle anlattı:

“Ayakkabı numara 43 olmasına rağmen 40 numara kadın ayakkabısı giyiyor, çok iyi bir sakal tıraşı olup fondöten sürüyordum. Maaş günü geldiğinde ise eve gelen taksiyle bankaya gidiyordum. Görevliye, ‘Kızım ayaklarım çok ağrıyor, hemen bana maaşımı ver’ diye nüfus cüzdanını uzatıp parayı alıyordum.”

 

'PARALARI ÖDEYEMEDİM'

Devlet, annesi kılığında çektiği paraları daha sonra Şerafettin Gencel’den tahsil etmek istemiş. Ancak o günlerde cezaevinde olduğu için borcu ödeyemeyen Gencel, daha sonraki durumu ise “Hiçbir mal varlığım ve gelirim olmadığı için ödeyemedim” sözleriyle anlattı. Herhangi bir iş yapmayan Gencel, imam nikâhlı olarak yaşadığı eşinin engelli maaşı ile geçimlerini sağlamaya çalıştıklarını anlatıp ekledi: “Yaşadıklarımı televizyon ve tiyatro sahnelerinde sergilemek istiyorum. Senaristler ve yapımcılar tarafından keşfedilmek, içimdeki Şerafettin Nine’yi ortaya çıkarmak istiyorum." (Habertürk)


Kaynak: Cumhuriyet.com.tr