Türkiye'de Rıza Sarraf davasıyla tanınan New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bharara, 8 Kasım seçimlerinde Başkan seçilen Cumhuriyetçi Donald Trump'la bir araya geldi. New York’ta bulunan Trump Tower’da gerçekleşen görüşmenin sonucunda Bharara, Trump'ın görevde kalması yönündeki teklifini kabul etti. Öte yandan, ABD'de tutuklu yargılanan Sarraf'ın 23 Ocak 2017'de yapılması planlanan jürili duruşması 10 ay ertelendi.

Sözcü'nün haberine göre; ABD'nin 45’inci Başkanı olarak Ocak ayında Beyaz Saray’a çıkacak Trump Trump ile görüşmesinin ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bharara, Trump'ın bir New Yorklu olduğuna değinerek, “Görevde olduğum son yedi yılda bu kentte neler yaptığımızın farkında. Görevimi geçen 7 yılda olduğu gibi korkmadan ve tarafsızca sürdüreceğim” dedi.

Öte yandan, ABD’de tutuklu yargılanan Rıza Sarraf’ın 23 Ocak 2017’de yapılması planlanan jürili duruşması 10 ay ertelendi.

Erteleme, Sarraf'ın avukatlarının Savcı Preet Bharara'nın sunduğu ek iddianameye hazırlanmak için ek süre istemesiyle geldi.

Bharara ek iddianamede, Sarraf'ın İran bağlantılı Hizbullah'ın sponsoru olduğunu iddia ettiği Mohan Air ile de finansal bağlantısı olduğunu ortaya koymuştu.

Avukatlar, bu yeni suçlama ve bağlantıları inceleyip savunma hazırlamak için Hakim Richard Berman'dan ek süre talebinde bulundular. Hakim de bu isteği makul bularak, asıl yargılamanın olacağı jürili dava için 16 Ekim 2017 tarihini belirledi.

AĞABEYİNE DE 75 YIL İSTEDİ

Bharara, bu ayın başlarında, Rıza Sarraf’ın (33) ağabeyi Muhammed hakkında kardeşiyle aynı suçlamaları içeren bir iddianame hazırlayarak, mahkemeye sunmuştu.

Rıza Sarraf hakkında “kara para aklama”, “bankacılık sahtekârlığı” ve “ABD'nin İran'a karşı uyguladığı yaptırımları delme” suçlamaları yöneltmişti.
Bharara, hem İran hem Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan Muhammed Sarraf (38) hakkında 75 yıl hapis cezası istedi.

İngiliz Reuters haber ajansı, yeni iddianamede Sarraf'a yönelik yeni iddiaların bulunduğunu yazdı. İddianameye göre; Sarraf, ABD'nin İran Devrim Muhafızları'na bağlı Kudüs Gücü ve Hizbullah'a hizmet verdiği gerekçesiyle yaptırım uyguladığı havayolu şirketi Mahan Air'in yararına yönelik işlemlere katıldı.