ABD’de mart ayında tutuklanan Rıza Sarraf için hâkimin bu hafta kefalet kararını vermesi beklenirken İranlı işadamının avukatı Benjamin Brafman salı günü 6 sayfalık bir dilekçe ve 19 sayfalık ekler sunarak son bir kez müvekkilinin serbest yargılanmasını talep etti. Aslında Brafman’ın argümanları 2 Haziran’daki celsede gündeme getirdiklerinden çok farklı değildi.

Ancak aralarında Sarraf’ın ortaokul karnesinin de olduğu kanıtlar dikkat çekti. Avukat Brafman’ın yeni dilekçedeki ana argümanı Sarraf’ın aslında İngilizceyi iyi bilmediği, tutuklanmasının akabinde kendisine yasalar tarafından garanti altına alınan hakların tanınmadığı oldu. Brafman ayrıca savcılığın müvekkiline kefaletle serbest kalma imkânını engelleyecek şekilde “çifte kanıt” ge- tiremediğini ileri sürdü. Yani New York Güney Bölgesi Başşsavcısı Preet Bharara’nın Sarraf’ın kaçma riskini ispat edemediğini savundu. Avukat müvekkilinin kefaletle serbest bırakılması için şu dört gerekçeyi sıraladı: 4Brafman ilk olarak, bir kez daha, Sarraf’ın İngilizce bilmediğini, bu nedenle tutuklandıktan sonra kendisine mütercim tercüman verilmemesinin kanuni hakkından mahrum bırakılması anlamına geldiğini ileri sürdü.



Başsavcılığın Sarraf’ın İngilizceyi profesyonel düzeyde konuştuğunu ve anladığını ispat edemediğini iddia etti. Bunu kanıtlamak için Sarraf’ın ortaokul üçüncü sınıf karnesini kanıt olarak sundu. Buradaki İngilizce notunun ortalamadan düşük olmasını İngilizce bilmemesine delil olarak gösterdi. Başsavcılığın bu notları görmezden geldiğini vurguladı.

Sarraf’ın FBI mülakatında danışma veya avukatlık hizmeti istemesine rağmen bunun sağlanmadığını savundu. Sarraf’ın bu süreçte mal varlıkları ve işyerleri ile ilgili sorulara kendisinden talep edildiği kadar cevap verdiğini ifade etti. Sarraf’ın Florida’da tutuklandığında FBI yetkililerine gayri menkullerini yazdığını söylediği bir el yazması listeyi de mahkemeye sundu.



Brafman son olarak başsavcılığın Sarraf’ın Farsçayı okuyup yazabildiğini ispat edemediğini kaydetti. Başsavcılığın bu yönde gösterdiği kanıtların yetersiz olduğunu savundu.

SARRAF’IN KARA KUTUSU: ADEM

Başsavcılık tarafından 3 Haziran’da Hâkim Richard M. Berman’a sunulan ve Rıza Sarraf’ın iddia ettiği gibi İngilizcesinin kıt olmadığını kanıtlamayı amaçlayan belgeler salı günü yayımlandı.
Toplam 18 değişik dosyada bulunan ve Sarraf’ın telefonundan alınan WhatsApp mesajları ile hem İngilizce hem de Farsçayı iyi derecede konuştuğunu ve yazdığı ispatlandı.

Belgelere göre Sarraf, Adem isimli bir kişiyle yaptığı yazışmada İran’da görülen davayla ilgili ‘hoş olmayan haberler’ okuduğunu yazdı. İran’daki dava ile kendisi arasında bağlantı kurulabileceği yönündeki endişesini dile getirdi. Adem ise bunun önemli olmadığı yorumunu yaptı. Adem daha sonra Türkiye’den bir siyasetçiyi aradığını ve onun da gün içerisinde araştırma
yapıp kendisine döneceğini iletti.

Bu Acun o Acun mu?

Bir belgede ise Sarraf’in Adem’le Kasım 2015’te yapacağı Dubai ziyareti ile ilgili konuşurken yanında Acun’un da geleceğini söylediği görülüyor. Ancak Acun’un soyadı yazmadığı için söz konusu kişinin Acun Ilıcalı olup olmadığı anlaşılamıyor. Yazışmalarda ABD planları da ortaya çıktı. Belgelerin 121’inci safyasında Sarraf, Adem ile ABD ziyareti ile ilgili planlar yapıyor. Adem’e Miami’de scuba diving yapma planından, savaş gemisinin bulunduğu bir alanda dalış yapmak isteğinden bahsediyor. Sarraf’ın tatil planlarında NASA ziyareti ve Disneyland gezisinin de olduğu görülüyor.

Yazışmalara göre Sarraf ABD biletini 17 Mart’ta aldı. Sarraf ile Adem, 19 Mart’ta uçağa bindiklerinde ve hatta uçakla ABD’ye gelirken dahi konuşmaya devam etti. Son mesajlaşma ise 19 Mart günü akşamı 20.50’de yapıldı. Amerikalı yetkililer, Sarraf’ın 19 Mart günü yakalandığını açıklamışlardı.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr