AKP hükümeti, Almanya ile kazananın olmayacağı bir krize doğru ilerliyor. Ankara, ZDF televizyonunun genç izleyicilere hitap eden ZDF-Neo kanalında yayımlanan belaltı Erdoğan şiiri nedeniyle soruşturma başlatılmasını Almanya’dan resmen talep etti. Pazartesi günü Alman Başbakanlık, Dışişleri ve Adalet Bakanlığı yetkilileri, şiir yüzünden soruşturma başlatılmasının hukuki zemini olup olmadığını incelemek üzere ilk kez toplandı.

Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert de kameraların karşısına geçip, incelemenin birkaç gün alacağını, zira son yıllarda böyle bir konuyla meşgul olmadıklarını söyledi. Alman hükümetinin olaya müdahil olmasının nedeni, soruşturmaya konu olan kişinin yabancı bir devlet başkanı olması. Böylesi durumlarda Alman savcıların soruşturma başlatabilmesi için Alman hükümetinden de yetki alması gerekiyor.

 

Teorik olarak mümkün

Teorik olarak Böhmermann’a karşı, Alman Ceza Yasası’nın 103’üncü paragrafına göre yabancı bir devlet başkanına karşı hakaretten soruşturma başlatılması mümkün. Alman kamu kanalı ARD’nin hukuk konularında uzman gazetecisi Frank Bräutigam de şiirin sadece kendisine bakıldığında hakaret olarak nitelenebileceğini söylüyor. Ancak Böhmermann’ın şiiri aktarırken defalarca “Almanya’da hiciv nasıl yapılmaz” konusuna örnek olsun diye bunu yaptığını hatırlatıyor. Mahkemenin bunu da değerlendireceğini öngörüyor.

Böhmermann’ın şiiri, şimdiye kadar Alman kamuoyunda “provokatif, çirkin ve seviyesiz” diye nitelendi. Hatta sert şekilde eleştirildi. Ancak Ankara’nın tepkisi, Merkel’in şiir hakkındaki açıklaması, ZDF’ye yönelik tehdit ve saldırılar nedeniyle son birkaç gündür şiirden çok Erdoğan ve Merkel’in tavrı tartışılıyor. Şiiri sevmeyenlerin bile geldiği nokta şu: “Burası Almanya. Basın ve sanat özgürlüğünü toplum tartışır. Politikacılar ve yargı sınır çizemez.”

 

Dava tarihe geçer

Merkel de tam bir çıkmazda. Ankara’nın talebine boyun eğip Böhmermann’a karşı soruşturma başlatması için savcıya yetki verirse, mülteci politikası ve Türkiye ile yapılan anlaşmadaki rolü nedeniyle büyüyen öfke zirve yapacak. Yok Ankara’nın talebine rağmen hukuki zemin zayıf gerekçesiyle savcıya yetki vermezse, mülteci krizinde ihtiyacı olan Ankara’yı kızdıracak. Asıl kriz ise savcıya yetki vermesi ve Böhmermann’a soruşturma, hatta dava açılması halinde yaşanacak ki o vakit Almanya’da düşünce ve sanat özgürlüğünün sınırı meselesi sadece kamuoyunda değil yargıda da yeniden çizilecek. Ve büyük ihtimalle bu dava Almanya tarihine geçecek.

 

Varoufakis muamması

Böylesi bir durumda sorulacak soru: Peki Merkel aynı tavrı niye Varoufakis olayında da göstermedi? Erdoğan şiirinin yazarı Jan Böhmermann, geçen yıl da Yunanistan eski maliye bakanı Varoufakis’in 2013’teki Zagrep konuşmasını montajlayıp, Avrupa’ya ortaparmağını gösterdiği bir espri yapmıştı.

Birçok kanalın gerçek sanıp yayınladığı ve toplumda da Varoufakis hakkında hararetli tartışma başlatan bu program, Böhmermann’a Almanya’nın en saygın, en önemli televizyon ödülü Grimme’yi kazandırdı. Ancak Böhmermann, hakkındaki tartışma ve kendisine yönelik tehditleri gerekçe gösterek geçen cuma günü ödül törenine gitmedi. Bu arada kendisi de Böhmermann’ın programında alay konusu olan Varoufakis’ten Böhmermann’a destek geldi. Twitter üzerinden yaptığı açıklamada Varoufakis, “Avrupa (Türkiye ile yaptığı anlaşmayla) önce ruhunu kaybetti. Şimdi de mizah yeteneğini” dedi.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr