Cezaevinde büyümek zorunda kalan otizmli Poyraz Ali, annesi Zeynep Bakır ile yaklaşık 4.5 ay sonra 6 Aralık Salı günü Gebze Cezaevi’nde buluştu. Bakır, 1 Ağustos’ta OHAL sürgünüyle, Bakırköy’den Silivri’ye gönderilince, ayrılmışlardı. Poyraz Ali’nin 300’e yakın kitabı, hatıra defteri ve annesinin onun için tuttuğu günlüğü ise kayıp. Silivri 9 No’lu Cezaevi yönetimi, Bakır’a ‘eşyaların bizde’ demişti. 19 Kasım’da sevk edilen Bakır’a, Gebze’de, eşyaları eksik teslim edildi. Bakır, gazetemize yazdığı mektupta, “Başbakan’ın ‘otizm eylem planından’ bahsettiği günlerdeyiz. Poyraz Ali’nin üç yıllık tutsaklığında yaşananlar, o plana emsal olabilecek boyutta... Oğlumun battaniyesini, ayıcığını felan hiç katmıyorum. Benim de pek çok eşyam yok. Ancak manevi birikimimizin yağmalanması canımızı acıttı” dedi.

‘İnsanlık nerede?’

Zeynep Bakır, açlık grevi sonucu Gebze’ye gelebilmişti. Çaresizlikten yaptığı eylem nedeniyle soruşturma geçiriyor. Kayıp eşyaları için yazdığı dilekçeye ise henüz yanıt alamadı. Bakır, mektubunda, Poyraz Ali ile Bakırköy’e ilk geldiklerinde oyuncağın yasak, kitabın ise serbest olduğunu anımsattı. Oğlunun, özel durumu nedeniyle kitap dinlemeye aylar sonra alıştığını anlattı. Sonra, yüzlerce kitap okuduklarını vurgulayarak, “Bir çocuk kütüphanemiz olsun istedik. Özenle seçtiğimiz kitaplarımız vardı. Önemli kısmını dışarıdan dostlarımız, tanımadığımız insanlar göndermişti, bizimle dayanışmak için... Kitap sayısına sınırlama geldiğinde biz 300’ü aşkın kitabı biriktirmiştik. Poyraz Ali onca şey yaşadı, değerler ürettik. Hatıralarımız olmasın mı? Sanki yağmalandık... Böyle hissediyorum...” dedi. Bakır, “Senin aracılığınla Silivri Hapishanesi’ne sormak istiyorum” diyerek, şöyle devam etti: “Poyraz Ali’nin severek okuduğumuz 300’ü aşkın kitabı nerede? İtinayla sakladığımız mektuplarımız nerede? Günlüğümüz, hatıra defterimiz nerede? İnsanlık nerede?”

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr