Türkiye ile Avrupa Birliği (AB) arasında varılan anlaşma gereği, 20 Mart tarihinden itibaren Türkiye üzerinden Yunan adalarına geçen göçmenlerin iadesine bugün itibariyle başlandı.

Sakız Adası'ndan bir grup göçmen bu sabah Ertürk firmasına ait katamaran feribotla Dikili'deki geri kabul istasyonuna götürülmek üzere yola çıktı. Ancak, adadaki Türkiye'ye iade edilmek istemeyen göçmenlerin neden olduğu sıkıntı sürüyor.

1 Nisan'da adadaki Vial Kampı'nda isyan çıkaran bir grup göçmen, yaklaşık 30 bin Euro değerindeki tıbbi cihazlara zarar verip, tel örgüleri yıkıp, Sakız Merkez Limanı'na yürüyüşe geçti.

Göçmenlerin yürüyüşü ada halkını korkuttu. Limanın yakınındaki esnaf kepenk kapatmak zorunda kaldı. Limanı çevreleyen Ege Bulvarı'ndaki eğlence mekanları da kapılarını bir süreliğine kapattı.

Yaklaşık 450 göçmenin limanda kendilerini başkent Atina'ya götürecek geminin gelmesini bekliyor. Ancak Midilli-Sakız-Atina arasındaki seferlerinin Sakız Merkez Limanı ayağının rotası olaylar nedeniyle adanın batı yakasındaki Mesta Limanı'na kaydırıldı.

Türkiye'ye iade edilmek istemeyen aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu göçmenlerin limandaki ısrarlı bekleyişi sürüyor.

"DAHA İYİ YAŞAMAK İÇİN ÖLÜMÜ GÖZE ALDIK"

Ülkesinden önce Suriye'ye ardından da Türkiye'ye geçtiklerini belirten 21 yaşındaki Irak uyruklu Barzan Sabah, "Van'da 14 gün kaldık. Ardından geçtiğimiz İzmir'de de 3 gün. Amacımız 6 ay kadar önce Almanya'nın Münih şehrine ulaşan yakınlarımızın yanına ulaşabilmek. Kişi başı 1300 lira ödeyip, 14 kişi Çeşme'den Sakız Adası'na geçtik. Eger ülkemizde kalsak ölmüştük. Daha iyi şartlarda yaşamak ve ailemize kavuşmak için bizler de Almanya'ya gitmek istiyoruz. Eşim Yasmin Sabah (18) ile 2 aylık kızım Yağmur Sabah ile bu yolculuğa çıktım. Kızımızda karaciğer büyümesi var, bunun için de acil ameliyat olması gerekiyor. Ama pasaportumuz olmadığı için ameliyat yaptıramıyoruz. Buradaki kampta 12 gün kaldık. Kampta Suriyeliler ile Afganistanlılar arasında kavga çıktı. O ortamdan kaçıp Sakız Liman'a geldik. 3 gündür de buradayız. Türkiye'ye dönmek istemiyoruz. Çünkü orada Avrupa'nın bizlere sunacakları iyi şartlar, iş, para yok. Zaten tüm paramızı da yollarda bitirdik. Şimdi yiyecek alacak paramız bile yok. Daha iyi şartlar altında yaşamak için ölümü göze alarak denizi aşıp buraya geldik. Türkiye'de bizi neler bekliyor bilmiyoruz, endişeliyiz" dedi.

"TÜRKİYE'DE TERÖR VAR"

Ülkesini savaş nedeniyle can güvenliği olmadığından terkettiğini anlatan 24 yaşındaki Suriyeli Ahmet Mahluf da, "Avrupa ülkeleri göçmenlere para veriyor. Türkiye vermiyor. Ayrıca, Türkiye'de terör var. Türkler, Suriyelileri sevmiyor. Türkiye'de iş imkanı ve kimlik de yok. O nedenle Türkiye'ye dönmek istemiyoruz" diye konuştu.

"IŞİD'DEN KAÇTIK"

Eşiyle birlikte Suriye'deki savaştan kaçtığını belirten 24 yaşındaki Azad Arap da "Evimiz savaşta yerle bir oldu. IŞİD'den kaçtık. Orada kalan yakınlarımın akıbeti ne oldu onu bile bilmiyorum. Kardeşim 8 ay önce Almanya'ya gitti. Biz de onun yanına gitmek istiyoruz. Türkiye'de hayat çok zor, 'Suriyeli'ysen git' diyorlar. Ev yok, iş yok, maaş yok. Ayda 200 lira veriyorlar. 13 gündür buradayım, para bitti, sıkıntı başladı. Kampta düzenli yemek veriyorlardı ama limanda kaldığımız süre boyunca kendi ihtiyaçlarımızı kendimiz karşılamaya çalışıyoruz. Burada battaniyelerle taş zeminde yatıyoruz" diyerek, yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi.

Tüm ailesini Suriye'de bıraktığını anlatan 24 yaşındaki Adnan Davut ise IŞİD'e katılmamak için kaçmak zorunda kaldığını belirterek, kendisi için Avrupa'nın neresi olursa olsun gitmekte kararlı olduğunu söyledi.

"TÜRKİYE'DE BİZİ ÇOK UCUZA ÇALIŞTIRDILAR"

İki yıl önce Suriye'deki savaştan kaçarak Türkiye'ye geldiğini belirten 32 yaşındaki Felek Hamid, Sakız Adası'na geçene kadar İzmir Buca'da kardeşiyle birlikte bir tekstil atölyesinde çalışarak ailelerine baktıklarını söyledi. Ancak Türkiye'de az para kazanıyoruz ve rahat değiliz. 6 ay önce babamız Norveç'e gitmişti. Tek dileğimiz babamızın yanına ulaşabilmek" diye konuştu.

"HIZLI YATLA 4 BİN DOLAR'A SAKIZ'A GELDİM"

Aslen Mardinli olduğunu uzun süredir Suriye'de yaşadığını belirten Şahin Hüseyin ise şunları söyledi:

"Orada savaş başlayınca eşim ve iki oğlumla Türkiye'ye geçtik. Daha sonra eşim Almanya'ya geçti. İki oğlumla ben de Almanya'ya eşimin yanına gitmek istiyorum. Çeşme'den yatla 4 bin dolar karşılığıda 19 Nisan'da Sakız Adası'na geldik. Burada kampta kalıyorduk. Fakat kampta Afganistan uyruklular ile Suriyeliler arasında kavga çıktı. Dördüncü kavga oldukça şiddetliydi. Üç kişi hastanelik oldu. Onlara bakmak için giden iki arkadaşımız da dönmedi. Hem hastanedeki arkadaşlarımızdan hem de onlara bakmaya giden arkadaşlarımızdan bir haber alamadık. Endişeliyiz. Şu an tek dileğimiz onlardan iyi bir haber almak. Hepsi de 18 yaş altındaydı. AB bizler için ne rol kestiyse onu oynamaktan başka çaremiz yok görünüyor. Birçok kişi de hem savaştan kaçmak, hem de daha iyi şartlarda yaşamak için evini, malını mülkünü neyi varsa satıp ülkesini terk etti, ölümü göze alıp şişme botlarla Türkiye'den Yunanistan'a geçti. Hatta karşı kıyıya geçerken kiminin eşi, kimin çocuğu, kiminin annesi-babası boğularak öldü. Aileler parçalandı. AB şimdi bizleri istemiyor. Onlar Suriyeli ve Iraklılar'ı kabul edeceklerini söylemişlerdi. Ancak, Afganistan, Pakistan ve başka ülkelerden de birçok kişi aldılar. Onları göndersinler, onlardan boşalan yerlere de biz Suriyeli ve Iraklıları alsınlar."

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr