Türkiye turizmi tarihinin en kötü dönemini geçiriyor. Rusya uçak krizi ve güvenlik endişesi nedeni ile tarihinin en kötü dönemini geçiren turizmde düşüş en fazla sahil kesimlerinde hissediliyor. Bodrum, Marmaris ve Fethiye gibi önemli turistik ilçelere sahip Muğla’ya, bu yılın ilk beş ayında gelen yerli ve yabancı turist sayısının yüzde 39 azalması, turizm bölgelerinin terk edilmiş bir vaziyete bürünmesine yol açtı. Düşüş Çeşme gibi gözde tatil mekânının olduğu İzmir’de ise yüzde 30’u aştı. Bu yıl turizmde yaprak kımıldamıyor, “iğne atsan yere düşmez” denilen plajlar tenha, turizm merkezleri terk edilmiş gibi.

Kara örtü

Ege sahillerini dolaştığınızda “fotoğrafın negatifliği” hemen ortaya çıkıyor. Kuşadalı taksici Cuma Özkan’ın durakta bekleyen aracının ön camına serdiği “kara örtü” aslında turizmin “kara yılını” özetliyor: “Bütün gün güneşin altında beklediğimiz için bu örtü. İşler yoğun olsa niye örtelim? Bu kara örtü, kara halimizi anlatıyor işte!” diyor.

Kadınlar Denizi’ne yolcu taşıyan minibüs şoförü Necim Üretmen, “Kışın 20 dakikada bir sefere çıkıyorduk. Şimdi de 20 dakikada bir çıkıyoruz. Gelen giden yok” açıklamasını yaptı.

Ölümüne rekabet

Ortalıkta turist öylesine az ki, işletmeciler az sayıdaki turisti kapmak için ölümüne bir rekabetin içine giriyor. Daha yaz başında Bodrum’da iki dükkân çalışanlarının kavgası 14 yaralı, 25 gözaltı ile sonuçlandı. Kuşadası Sağlık Caddesi’nde yaklaşık 30 kişinin karıştığı kavganın nedeni, yandaki dükkân çalışanlarının diğer işletmenin sınırındaki turistlere “hello” demesi.

İstatistikler, durumun esnafın anlattığından da vahim olduğunu ortaya koyuyor. Örneğin, geçen yıl ocak-mayıs arasında 5 bin 402 Rus turistin indiği Bodrum-Milas Havaalanı’ndan bu yıl aynı dönemde giriş yapan Rus turist sayısı yalnızca 66. Geçen yıl İsveç’ten 5 bin 279 turist getiren uçaklar, bu yıl yalnızca bin 491 kişiyi taşıdı. İngiltere’den gelenlerin sayısı 43 binden 31 bine düşerken, Hollanda rakamları 26 binden 18 bine indi. Fransa’dan gelenlerin son üç yıldaki ocak-mayıs rakamları sırasıyla binden 13 bine, bu yıl da 3 bine geriledi.

İmajımız bozuk

Sektör temsilcileri yaşanan dibe vuruşu “sempati krizi” diye tanımlıyor. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Kuşadası Başkanı Fahrettin Çiçek, “Kaynak pazarlarla aramızda kültürel uzaklaşma yaşanıyor. Ortaya bir sempati krizi çıktı. Ürünümüz güzel, ama imajımız bozuk. Avrupalı’ya yeniden sempatik gelmek zorundayız” dedi. Çiçek, kriz nedeniyle turizmcilerin sosyal ve psikolojik açmazla karşı karşıya olduğunu anlatarak, “Hükümet, turistik bölgelere psikolog ordusu göndermeli” ifadesini kullandı.

Bodrum Ticaret Odası Başkanı Mahmut Kocadon’a göre de sorun “terör algısı”ndan daha derin. “Önümüzdeki süreçte insanlar terörü bir şekilde unutur. Ama ülkenin yönetiminden kaynaklanan Türkiye algılarını nasıl toparlayacağız bilemiyoruz” diyor.

Güney Ege Turistik Otelciler Birliği (GETOB) Başkanı Bülent Bülbüloğlu’na göre de turizmin yaşadığı travma, imaj sorunundan başka bir şey değil. “Biz Kobane’yi nasıl görüyorsak, Avrupalı da bizi öyle görüyor. 2017 daha da zor geçecek. Örneğin Marmaris’in turisti yüzde 85 oranında Avrupa’dan geliyor. Onlar gelecek yılın tatillerini bu aylarda satın alıyor ve şu an satışlarımız çok kötü gidiyor” dedi.

Sosyal patlama kapıda

Turizm, 54 sektörle doğrudan ilişkisi olan, kendi bünyesindekilerin yanı sıra bu sektörlerdeki istihdama da katkı sağlayan bir alan. Ancak bu yıl başladığı gibi giderse, işletmelerin önemli bölümünün sezon sonunu görmesi mucize. Bu da turizmin kara yılında yine işçilerin karalar bağlayacağı anlamına geliyor. Kuşadası’ndaki restoran işletmecisi Süleyman Öz, tabloyu şöyle çiziyor:

“Burada 25 kişi çalışıyor. Ama böyle giderse ya eleman eksilteceğiz, ya da maaşlarda indirime gideceğiz. Şu anda esnaf durumun tam farkında değil, çünkü ödemeler daha çok ağustos ayına tarihli. Asıl bomba o zaman patlayacak.”

Kuyumculuk yapan Ferhat Duyar, ciroların geçen yıla göre yüzde 40’ın üzerinde düştüğünü belirtiyoror ve “Dayanabilen öz sermayesinden yiyecek, diğerleri topu atacak” diyor.

Bodrum Ticaret Odası Başkanı Mahmut Kocadon’a göre sektör bu aşamada bankalardan “hoşgörü” bekliyor ve “Bu yıl turizmcinin üzerine gidilecek yıl değil” ifadesini kullanıyor.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr