Galatasaray Futbol Akademisi’nin başına getirilen ve Spor Toto Süper Lig’in kalan haftalarında Galatasaray’ın teknik direktörlüğünü üstlenen Jan Olde Riekerink, verdiği röportajda kendisi için önce bireysel gelişimin, sonra sistemin geldiğini söyledi.

Galatasaray'ın yayın organı Galatasaray Dergisi’nin 155’inci sayısına açıklamalarda bulunan Jan Olde Riekerink, Tolga Küçük’ün sorularını cevaplarken, Galatasaray'a gelişiyle ilgili süreci, "Galatasaray, futbol akademisinde yeni bir yapılanmaya gitmek istiyordu ve birkaç adayla görüşüyorlardı. Benimle de görüşüldü. Ben de projelerimi ve fikirlerimi bir sunumla anlattım. Daha sonra Fatih İşbecer’le görüştüm. Bu şekilde başladık. Yıllardır farklı pozisyonlarda futbolun içinde görev yaptım. 12, 14, 16, 19 yaş gruplarıyla çalıştım, antrenörlük, teknik direktör yardımcılığı, teknik direktörlük yaptım, milli takımda çalıştım. Bütün bu deneyimler sayesinde bir futbol akademisinin nasıl idare edileceğini ve genç oyuncuların nasıl yetiştirileceğini öğrendim. Bu deneyimlerimi Galatasaray için kullanacağım." diye anlattı. 

Süper Lig'de sıkıntılı bir süreç yaşayan ve Hamza Hamzaoğlu'nun yerine göreve getirilmesine rağmen bekleneni veremediği için kısa sürece görevine son verilen Mustafa Denizli'nin gidişinden sonra kendine teklif geldiğini belirten Jan Olde Riekerink, "Sezon sonuna kadar A takımın başına geçmek isteyip istemeyeceğim soruldu. Ben de kulübe katkı sağlamak amacıyla evet dedim. Devamının olup olmayacağı şu anın meselesi değil. Şu an yapmamız gereken tek şey önümüze konsantre olmak ve içinde bulunduğumuz süreci en iyi şekilde idare etmek. Orhan Atik’in de burada olması büyük şans, onunla birlikte sezonu en iyi şekilde kapatmaya çalışacağız. Türkiye Kupası’na ve iyi futbol oynamaya odaklanacağız." diyerek, teklifi kabul ettiğini söyledi.

"TEMELİMİZ GÜÇLÜ"

Galatasaray'ın altyapısının gayet iyi bir potansiyele sahip olduğunu da belirten Hollandalı teknik adam, "Burada sağlam bir temel buldum. Temeliniz güçlüyse çok iyi bir bina inşa edebilirsiniz ama temeliniz zayıfsa binanız yıkılır gider. Altyapımızda iyi oyunculardan kurulu istekli takımlar var, başarılı antrenörler var. Temel olarak bu yeterli. Artık üzerine güçlü bir bina inşa etme safhasına geçebiliriz. Oyunculara, oynamak istediğimiz futbolla ilgili eğitim vermek, bir vizyon ve felsefe kazandırmak istiyoruz. Onları bu konuda yönlendirmek şu an için öncelikli amacımız. Galatasaray’da yapacağımız altyapı çalışması uzun soluklu bir proje. Sonuçlarını zaman içinde alacağız." diye konuştu.

Genç oyuncuların A takım atmosferini de alışmaları için onları A takım ile antrenmanlara aldıklarını da ifade eden Jan Olde Riekerink, "Bazı altyapı oyuncularımızı A takımla idmanlara aldık. Çoğu oyuncumuzun milli takımlara gitmesi yüzünden elimizde çok küçük bir grup kalmıştı, idman için oyuncuya ihtiyacımız vardı. Ayrıca her oyuncunun A takımla idmanlara çıkması, bu atmosferi deneyimlemesi çok önemlidir. Bu sayede hem oyuncu tecrübe kazanır hem de biz oyuncumuzun seviyesini görürüz. A takımla idmana aldığım oyunculardan çok memnun kaldım." dedi.

"ÖNCE BİREYSEL GELİŞİME ODAKLANACAĞIZ"

Futbolda sihirli iksir olmadığını, oyuncunun ancak eğitim ve çalışmayla güçlenebileceğini belirten Jan Olde Riekerink, "Futbolcu eğitmek uzun vadeli bir çalışmadır. Asteriks’i bilirsiniz, orada bir iksir içip aşırı güçlenen bir adam vardı hani. Futbolda böyle bir iksir yok. Oyuncu ancak eğitimle güçlenir. Ajax’tayken edindiğim felsefe şudur: futbolcunun eğitimi 8-18 yaş arası için değil, 8-35 yaş arası içindir." diyerek, şöyle devam etti:
"Formasyon ve sistem, tamamen oyuncunun özelliklerine dayalıdır. Kağıt üzerinde aynı sistem gibi görünse de forvette İbrahimovic’i oynatırsanız başka bir sistem olur, Messi’yi oynatırsanız başka. Bu yüzden sisteme tek başına inanmıyorum. Önemli olan bireysel gelişimin ne yönde olduğu. Altyapıda önemli olan şey, oyuncuya bu konuda yönlendirmede bulunmaktır. Sistemden daha önemlidir bu. Çok yetenekli oyuncular var ama bu yeteneğini ne yönde geliştirecek? Biz bu açıdan yaklaşacağız.
Oyuncuların önüne hedefler koymalıyız. İlk üç haftada altyapı takımlarından yüksek taleplerde bulundum. Ne kadarını yapabileceklerini görmek istedim. Başarılı oldular. Bu da oyuncu geliştirmede önemli bir yöntemdir. Asıl önemli olan, oyuncunun özelliklerinden çok bizim neler yaptığımız. Çünkü onlara en uygun koşulları sunmakla yükümlüyüz. Elimizden gelen her şeyi yapıyor muyuz diye kendimize sürekli sormalıyız. Sonra da onların önüne hedefler koymalı ve ne tepki gösterdiklerini gözlemlemeliyiz. Takip ettiğimiz sistem bu olacak."

"UYGUN KOŞULLARI OLUŞTURMALIYIZ VE SABIRLI OLMALIYIZ"

Yetenekli gençlere sahip olmanın, bir tohuma sahip olmak gibi olduğunu belirten Jan Olde Riekerink, "Onu toprağa gömüp tepesine geçip 'büyü' diye bağırırsanız hiçbir sonuç elde edemezsiniz. Ekeceksiniz, suyunu vereceksiniz, ilgi göstereceksiniz, emek harcayacaksınız. Zamandan çok ilgiyle alakalı bir konudur bu. Doğru şekilde ilgi göstermeye odaklanmalıyız. Normal koşullar altında sonuç almak üç dört yıl sürer ama bu da kesin değil. Çünkü oyuncunun içerisinde büyük bir yetenek varsa sizin eğitmenizi beklemeden bireysel olarak gelişim de gösterebilir. Bu yüzden bizim yapmamız gereken, oyunculara gelişmeleri için uygun koşulları oluşturmak ve gelişimleriyle yakından ilgilenmektir. Bunun için de sabırlı olmalıyız." dedi.
Ukrayna, Belçika, Çin gibi ülkelerde çalıştığını, herkesin ilk olarak kendisine, 'Oyuncularımız şu işleri yapamıyor.' dediğini de belirten Hollandalı çalıştırıcı, "Bizim bakmamız gereken ilk nokta, onların yapamadıkları değil, neleri yapabildikleri ve bunun üzerine neler ekleyebileceğimizdir." diyerek, şöyle devam etti:
"Buraya ilk geldiğimde baktığım şey oyuncuların isteği, arzusu oldu. Her zaman olumlu ve güçlü taraftan başlamayı tercih ediyorum. Oyuncularda olumsuz taraflar olabilir ama eğer iyi bir yanları varsa onların üzerine eklemeler yapabiliriz ve bu şekilde gitmemiz gerekiyor. Ama çoğu ülke, zayıf taraflardan başlıyor ve bu yüzden de yanlış bir yol izleniyor. Yan yana iki saha düşünün, hangisinde değilseniz diğerinin çimleri gözünüze daha güzel görünür. Ben buna katılmıyorum. Bence bulunduğumuz sahanın çimleri daha güzel."

"Siz Galatasaray’sınız bunu unutmayın." diyen Jan Olde Riekerink, "Galatasaray’ın Lazio’yla yaptığı maçta stadyumdaydım. Hayatımda böyle bir atmosfer görmedim. Stadın dörtte üçü doluydu, müthiş bir taraftar vardı. Oyuncularıma şunu söyledim; Siz busunuz. Gücünüz işte bu kadar yüksek. Bunu asla unutmayın. Fiziksel olarak gelişmenizi sağlarız, programlar yaparız, çalışmalar yaparız. Teknik eklemeler yaparız. Ama önemli olan şey şu; Siz Galatasaray’sınız, arkanızda böyle bir taraftar gücü var. Gerçekte busunuz ve bunu asla unutmamalısınız."
Jan Olde Riekerink, son olarak ise sarı kırmızılı taraftarlara seslenirken, "Taraftarımıza ihtiyacımız var. Şu an A takımın bulunduğu noktayı elbette ki hiç kimse istemezdi. Böyle bir durumda birilerini suçlamak her zaman işin kolayına kaçmaktır. Böyle zamanlarda taraftarın 12’nci adam olduğunu hatırlaması gerekiyor, çünkü buna ihtiyacımız olacak. Takım ligde zirvede olmayabilir, bazı problemlerimiz olabilir ama bizi yine de desteklesinler. Çünkü onlara ihtiyacımız var. Hedeflediğimiz noktaya ancak taraftarın 12’nci oyuncu olması sayesinde ulaşabiliriz." diyerek açıklamalarını tamamladı.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr