Çeşitli ziyaretlerde ve düzenlenen toplantıya katılmak üzere dün Tokat'a gelen MHP'ning enel başkan adaylarından Sinan Oğan, kaldığı otelde basın mensupları ile sabah kahvaltısında bir araya geldi.

Obama'dan Erdoğan'a demokrasi ve basın özgürlüğü uyarısı: Rahatsızım

Erdoğan: Obama beni üzdü

Genel Merkezin 8 Nisan’daki mahkeme kararını etkilemek için bir hukukçuya başvurduğunu ileri süren Sinan Oğan, "Patrikhane avukatlarından sayın genel merkezimin yardım istediğini gördük. Hüseyin ve Kezban Hatemi'den yardım istenildiğine şahit olduk. Sayın Genel Merkez yöneticileri siz ne yapıyorsunuz? Ama şunu unutmayın değil patrikhane avukatları, gitseniz Vatikan'dan Papa'dan bile destek alsanız fayda etmeyecek" dedi.

"ERDOĞAN'IN DÜNDAR VE GÜL HADİSESİNİ ŞAHSİLEŞTİRMESİ YANLIŞ"

Sinan Oğan, bir gazetecinin Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün yargılandığı 'MİT TIR’ları haberi' ile ilgili olarak yargılandıklarını hatırlatması üzerine Sinan Oğan, şöyle konuştu:

"Can Dündar ve Erdem Gül meselesinde konu casusluğa bağlandı. Ancak o konuda daha önce basında defalarca yayınlar yapıldı. Ben o zaman Meclis'teydim. Meclis'te defalarca konuşuldu. O konuda açık herhangi bir nokta yoktu veya yeni herhangi bir bilgi servis edilmedi. Dolayısıyla herkesin bildiği, herkese malum olan konuları casusluk soruşturmasına bağlamayı çok doğru bulmuyoruz. Basın elbette ki sorumluluk içerisinde olmalıdır. Ancak basının üzerine de bir hışımla gitmenin, intikam alma duygusuyla gitmenin de bir anlamı yok. Dolayısıyla bu Türkiye'nin hem basın özgürlüğüne yapılmış bir darbedir, hem de Türkiye'nin dışarıdaki imajına yapılmış bir darbedir. Dün Obama'nın Cumhurbaşkanı için söylediği sözleri duyunca ben utandım, üzüldüm. Bir Türk Cumhurbaşkanı her ne kadar AK Parti'nin Cumhurbaşkanı olması sıfatı ötesine geçmemiş olsa bile, yurt dışına çıkınca bütün Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'dır. Bir Cumhurbaşkanı hakkında bir ABD başkanının bu ifadelerine ben üzüldüm. Türkiye bunu hak etmiyor. Türkiye ABD başkanından azar işitecek bir ülke değildir. Türkiye'yi kimsenin bu duruma düşürmeye hakkı yoktur. O sebeple de Erdem Gül ve Can Dündar hadisesinin şahsileştirilmesinin yanlış olduğu kanaatindeyim. Bir an önce mahkemenin bu konuda adaletli karar vermesi gerektiği kanaatindeyim ve Cumhurbaşkanı'nın artık bu hadiseyi kişiselleştirmekten vazgeçmesi gerektiği kanaatindeyim."

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr