Olayda yaşamını yitiren ya da yaralanan vatandaşların yakınları ağıtlar yakıp gözyaşı döktü.

Gelinin komşusu Hatun Kuşçu,  ağabeyinin evine gittiği için komşularının kınasına katılamadığını ve bu sayede hayatta kaldığını söyledi.

Olaydan dolayı büyük üzüntü yaşadığını anlatan Kuşçu, şunları kaydetti: "Dün kınaya katılamamıştım ama bugün düğünde yer almayı planlamıştık. Olayı öğrendikten sonra hemen eve geldim ve kötü manzarayla karşılaştım. Ne yapacağımı bilmeden oradan uzaklaştık. Gece ağabeyimde kaldım ama hiç uyuyamadım, şimdi de evimin bu haliyle karşılaştım. Keşke evim yerle bir olsaydı da komşularıma bir şey olmasaydı. Gelin Besna çok iyi bir kızdı, burada bizim çocuklara gönüllü olarak Kur'an-ı Kerim öğretiyordu. Ne diyeceğimi bilemiyorum, çok üzgünüm."

HERKES EVLERİNE KAÇIŞIYORDU

Mahalle sakınlerinden Ahmet Aydın, patlama esnasında evinin damında oturarak düğünü seyrettiklerini söyledi. Çay içtikleri sırada patlamanın gerçekleştiğini anlatan Aydın, bunun üzerine alana giderek, yaralılara yardım etmeye çalıştıklarını ifade etti.


Aydın, patlamanın ardından bir aracı fark ettiğini dile getirerek, "Alana indiğimizde çok kişinin yerde hareketsiz olduğunu gördük, ağır yaralı arkadaşları özel araçlara alarak hastanelere ulaştırmaya çalıştık. O sırada yaralıları kurtarmak için uğraşırken karşıda bir aracı ve içinde iki kişiyi fark ettik.

'İkinci bir patlama olacak hazırlıklı olun' diye ses duyduk. Bunun üzerine birçok kişinin evlerine kaçmaya başladığını gördüm çok kötü bir manzara oluştu." dedi.

"HATIRLAMAK İSTEMİYORUM"

Ahmet Sansar ise o anda yaşananların çok kötü olduğunu ve bunu hatırlamak istemediğini belirterek, "Akşam 22.50 sıralarında şiddetli patlama duyduk kısa bir süre içinde olay yerine geldiğimde büyük bir dehşet yaşadım, çok kötü bir olay vardı. Bomba tesirli olması için ellerinden ne gelmişse demir para vesaire koymuşlar, bu şekilde bir katliam oluşturmaya çalışmışlar. Bunu yapanların en kısa sürede yakalanmasını istiyoruz." şeklinde konuştu.

DAMAT VE GELİNİN TEDAVİSİ SÜRÜYOR

Hastanede tedavi altında olan gelin Besna ile damat Nurettin Akdoğan'ın hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtildi.

Hastanede tedavi edilenlerden Gülser Ateş, saldırının, gelin ve damadın eve çıkmaya hazırlandığı sırada düzenlendiğini kaydederek "Komşumuzun biriyle sandalyede oturup sohbet ediyorduk. Ne olduğunu bilmiyorum. Sadece tek bildiğim bir patlamayla konuştuğum komşumun üstümde öldüğüydü. Onun altında kaldığımı hatırlıyorum. Eğer komşum üstüme düşmeseydi ben de ölmüştüm. O cenaze beni kurtardı" dedi.

"DÜĞÜN BİTMİŞTİ, HERKES DAĞILACAKTI"

Dört çocuğundan birinin saldırıda yaralandığını söyleyen Ateş, kızının ayaklarının yandığını ifade etti.

Ateş, "Terörü lanetliyorum. Gelin ve damadın en mutlu gününü zehir ettiler. Orada masum çocuklar vardı. Kimsenin suçu yoktu. Zaten düğün de bitmişti. Herkes dağılacaktı. Düğün sahibinden kimse kalmadı." diye konuştu. Damadın kardeşi Şükrü Akdoğan da patlamanın bir anda meydana geldiğini belirterek her yerin paramparça olduğunu söyledi.

Akdoğan, "Hiçbir şey göremedik. Paramparça olan insanlardan başka hiçbir şey görmedik. Terörün Allah belasını versin. Allah yapanın yanına koymasın." dedi.

"BİZ BUNLARI HAK ETMEDİK"

Halasının kızının düğününe katıldıklarını söyleyen yaralılardan 12 yaşındaki Mehmet Can Gürbüz, alevlerin üstlerine doğru geldiğini anlattı. Herkesin o sırada yere yattığını dile getiren Gürbüz, "Biz bunları hak etmedik. Allah onların belalarını versin. Onların yüzünden yengem ve kızları öldü." ifadesini 


"NE DİYECEĞİMİ BİLMİYORUM"

Olayda hayatını kaybeden ya da yaralanan vatandaşların yakınları ise ağıtlar yakıp gözyaşı döktü. Gelinin komşusu Hatun Kuşçu,  ağabeyinin evine gittiği için komşularının kınasına katılamadığını ve bu sayede hayatta kaldığını söyledi.

Olaydan dolayı büyük üzüntü yaşadığını anlatan Kuşçu, şunları kaydetti: "Dün kınaya katılamamıştım ama bugün düğünde yer almayı planlamıştık. Olayı öğrendikten sonra hemen eve geldim ve kötü manzarayla karşılaştım. Ne yapacağımı bilmeden oradan uzaklaştık. Gece ağabeyimde kaldım ama hiç uyuyamadım, şimdi de evimin bu haliyle karşılaştım. Keşke evim yerle bir olsaydı da komşularıma bir şey olmasaydı. Gelin Besna çok iyi bir kızdı, burada bizim çocuklara gönüllü olarak Kur'an-ı Kerim öğretiyordu. Ne diyeceğimi bilemiyorum, çok üzgünüm."

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr