İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Yeni Türk Edebiyatı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Ali Şükrü Çoruk, 1920 yılına dair Şehir Dergisi'nin "evlilik talepleri" bölümünü twitter hesabından paylaştı. Esra Erol da, evlilik programlarıyla ilgili "Bizim kültürümüze uygun değil" eleştirilerine "Şehir" Dergisindeki izdivaç taleplerini örnek göstererek cevap verdi.

"Belgelerimle konuşuyorum"

Belgeyi göstermeden önce Esra Erol şunları söyledi: İki sezonun en önemli konularından biri evlilik programlarıyla ilgili yapılan eleştiriler. Hatta bir ara KHK tarfından da kaldırıldığı söylendi."Evlilik programları bizim kültürümüze uygun değil" diye yorumlar yapılıyor. Fakat belgelerimle konuşuyorum. Aslında insanları bir araya getirme. İnsanların izdivaçlarına vesile olmak bizim toplumumuzda var. Hatta tarihi 1920'ye dayanıyor...

Dergide yer alan evlilik taleplerini paylaştı

Ünlü sunucu bu girizgahın ardından 1920 yılında çıkan "Şehir" dergisinde yer alan evlilik taleplerinden bazı örnekler gösterdi.

"ARTIK YORULDUM, BIRAKIYORUM" 

Esra Erol, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un "evlilik programlarının tamamen kaldırılması için sona gelindi" açıklamasının ardından "Artık yoruldum, bırakıyorum" demişti. 

Onurunun her şeyden daha önemli olduğunu söyleyen Erol, "Bir yerlerde çamur varsa o çamur ise size de bulaşıyor. Ben o çamurla yaşayamam" demişti. 

Erol, şunları söylemişti: 

“Vallahi efendim, kaldırın bu programları siz de kurtulun, ben de kurtulayım. 10 yıldır ekrandayım 10 yıldır bu programı yapıyorum ve bir yere taşımaya çalıştım. Çok emek verdim, bir çocuğu büyüttüm... Ama son 2 yılda geldiği nokta artık beni hayatımdan, insanlığımdan çıkarttı.

"Ben artık pes ettim. bu kadar söylüyorum. Sezon sonuna kadar Allah'ın izniyle yapıcam, ondan sonra... Ben onursuz bir insan değilim! Ben o haberlerin, o karelerin içerisinde olmak isteyen biri değilim. Benim onurum, benim gururum, benim vicdanım, benim şerefim, yaptığım her şeyden çok daha önemli. Çünkü ben babamdan bunu öğrendim. Kazanacağım paradan daha da önemli. Ben onursuz bir insan değilim. Benim şerefim, benim onurum her şeyden daha önemli. Ben babamdan böyle öğrendim çünkü. Yok artık! Bir yerlerde çamur varsa o çamur ise size de bulaşıyor. Ben o çamurla yaşayamam.”