Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü'nde görev yaptığı 2012 yılında , türbanlı öğrencilerin derse girmesine izin vermeyip, ısrar edenlerin fotoğraflarını çektiği, eğitim haklarını engellediği gerekçesiyle, Prof. Dr. Rennan Pekünlü hakkında İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Yargılama sonunda verilen 2 yıl 1 aylık hapis cezası, Yargıtay tarafından onandı. Dava devam ederken, kendi isteğiyle emekliye ayrılan Prof. Dr. Pekünlü, cezasının infazı için 27 Kasım 2014 tarihinde, Foça Açık Cezaevi'ne girdi. Cezasını Foça Yarı Açık Cezavi'nde çeken Prof. Dr. Pekünlü, Nisan 2015'te şartlı tahliye edildi.

Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü, kendisine ceza veren ve kararı onayan 4 hakim ile 2 savcının 'FETÖ' soruşturması kapsamında hakkında işlem yapılıp tutuklanan olması üzerine, yeniden yargılanma ve beraat kararı verilmesi istemiyle avukatı Murat Fatih Ülkü aracılığıyla İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesi'ne başvurdu. Avukat ünlü verdiği dilekçede, "Müvekkilim, Anayasa'yı, Anayasa Mahkemesi kararlarını uygulamak istedi, türbanla üniversitelere girmek isteyen öğrencileri uyardı ve tutanak tuttu diye, 2 yıl 1 ay hapis cezası almış, karar kesinleşmiş, sonrasında da cezaevine girmişti. Bu nedenle, kamuoyunda bilindiği biçimiyle tipik bir kumpas davası olan ve son FETÖ/PDY soruşturması kapsamında hakkında işlem yapılan 4 hakim ve 2 savcının mahkumiyet kararı sürecine katıldıkları Rennan Pekünlü dosyasında yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunuyoruz" dedi.

Rennan Pekünlü'nün yeniden yargılanarak, 'beraat' kararı verilmesini istediklerini belirten Avukat Murat Fatih Ülkü, yeniden yargılanma yapılması için 4. Asliye Ceza Mahkemesi'ne verdiği dilekçede şöyle dedi: "15 Temmuz 2016 gecesi yaşanan, darbe teşebbüsü sonrası ülke genelinde FETÖ/PDY üyesi olarak değerlendirilen çok sayıda askeri personel, emniyet görevlisi ve yargı mensubu gözaltına alınıp, ayrıca yargı mensupları dahil binlerce kamu görevlisi görevden uzaklaştırılmıştır. Müvekkilim hakkındaki mahkumiyet kararını veren, yerel mahkeme (İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesi) hakimi tutuklanmıştır. Mahkumiyet hükmünün onanmasına ilişkin karara katılan dönemin Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin 2 üyesi, 17 gün içinde mahkumiyet hükmünün onanması yönünde tebliğname hazırlayan ve karar düzeltme yoluna gidilmeme' kararını veren dönemin Yargıtay savcıları ile yargılamadan önce soruşturma aşamasında, sanık hakkında Ege Üniversitesi Rektörlüğü tarafından verilen lüzum-u muhakeme kararına karşı, sanık tarafından yapılan itirazın reddine ilişkin karara katılan dönemin Danıştay 1. Dairesi'nin 1 üyesi hakkında, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından görevden uzaklaştırma (açığa alma) kararı verildiği gibi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan ceza soruşturması kapsamında gözaltı (yakalama) kararı verilmiştir. Son yıllarda kamuoyu tarafından yakından takip edilen birçok olaya ilişkin soruşturma ve yargılama süreçlerinin FETÖ/PDY'nin yargı teşkilatı içerisindeki mensuplarınca bu örgütün amaçları doğrultusunda ve yargı imamları tarafından verilen talimatlar uyarınca yapıldığı, bu süreçlerde bilinçli olarak hukuka aykırı uygulamalarda bulunulduğu iddia edilmiştir. Yukarıda belirtilen iddialara ilişkin olarak FETÖ/PDY'ye mensup olduğu ileri sürülen bazı yargı mensupları hakkında HSYK tarafından disiplin soruşturmaları yapılarak meslekten çıkarma cezaları verilmiş ayrıca adli mercilerce de soruşturma ve kovuşturmalar yapılmıştır."

Avukat Murat Fatih Ülkü, "Müvekkilim hakkındaki mahkumiyet kararının içeriği, kamuoyuna, hukuk dünyasına, akademik (üniversite) ortama yansıma biçimi ve bu kararla elde edilen sonuçlar dikkate alındığında, bunun, FETÖ/PDY yapılanmasının, 'Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tüm anayasal kurumlarını (yasama, yürütme, yargı erklerini) ele geçirmeyi ve bundan sonra devleti, toplumu ve fertleri kendi ideolojisi doğrultusunda yeniden şekillendirerek oligarşik özellikler taşıyan bir zümre eliyle ekonomik, toplumsal ve siyasal gücü yönetme' amacına yönelik olduğu hemen anlaşılmaktadır. FETÖ/PDY yapılanmasının devleti, toplumu ve fertleri kendi ideolojisi doğrultusunda yeniden şekillendirme amacına karşı direnecek kişilere ve kitlelere gözdağı vermek amacıyla verildiği son derece açıktır. Müvekkilim hakkındaki dava ve mahkumiyet kararı, tüm kamuoyunda, hukuksuz biçimde yürütüldüğü kabul edilen ve 'kumpas davaları' olarak nitelendirilen, masum insanların FETÖ/PDY yapılanmasının amaçları doğrultusunda cezaevine atıldıkları, görevlerinden tasfiye edildikleri, kamuoyunun gözünde peşinen mahkum edildikleri, 'Ergenekon', 'Balyoz', 'Askeri Casusluk', 'Devrimci Karargah', 'Oda TV ', 'Şike' vb. davaları ile tamamen aynı konumdadır. Anayasa hükümlerinin, Anayasa Mahkemesi kararlarının, kısacası hukukun uygulanması için çalıştığı için; türbanla üniversiteye girmek isteyen öğrencileri uyardığı, girenler hakkında tutanak tuttuğu için; hiçbir öğrenciyi, kimseyi engellemediği halde; şikayetçi öğrencinin herhangi bir devamsızlığının bulunmadığı üniversite resmi kayıtları ile de sabit olduğu halde; hem de alt sınırdan uzaklaşılarak, cezaevine girmesini sağlayacak biçimde 2 yılın üstünde hapis cezası verilmesi, mahkumiyet kararının tamamen hukuksuz ve belirli bir amaç doğrultusunda verildiğini göstermektedir. Bu nedenle, kamuoyunda bilindiği biçimiyle tipik bir kumpas davası olan ve son FETÖ/PDY soruşturması kapsamında hakkında işlem yapılan 4 hakim ve 2 savcının mahkumiyet kararı sürecine katıldıkları Rennan Pekünlü dosyasında yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunuyor, Rennan Pekünlü'nün yeniden yargılanarak, 'beraat' kararı verilmesini talep ediyoruz" dedi.

DİĞER DAVASI KESİNLEŞMEDİ

Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü, 4 kız öğrencinin aynı yöndeki şikayeti üzerine İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan ikinci dava da aynı cezaya çarptırımıştı. Bu karar Yargıtay tarafından henüz onanmadı.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr