Fenerbahçe şampiyonluk yolunda iki haftadır önemli kayıplar yaşadı. Görünen o ki son haftalarda takımda aşırı bir düşüş söz konusu. Savunma için “başarılı” diyorduk. Gerek orta saha ve gerekse forvetteki etkisizlik üzerine yük bu bölgeye binmeye başlayınca defansif zaaflar gözden kaçmıyor. Bursa deplasmanı dönüşünde, Fenerbahçe’nin yara aldığından söz etmiş, bu yaranın Osmanlıspor maçıyla daha da büyüdüğünü dile getirmiştim. Kasımpaşa, Beşiktaş’ı yenince Fenerbahçe için bir ümit oldu. Fakat bu kez Konya’dan ‘Kocaman’ çelme geldi. Takıma baktım, herkes ruhsuz mücadele ediyor. Nasıl olur böyle diye defalarca düşündüm. O formayı geçirmiş sahaya çıkmışsın, şampiyon olmak istiyorsun o zaman kazanacaksın. Rakip kaleye pozisyonun, şutun yok.

FORVETSİZ TAKIM

İstatistiklere baktım, 8 şutun 6’sı dışarı gitmiş, ikisi kaleyi bulmuş, biri gol olmuş. Kulübede bir forvet oyuncusu olmaz mı? Madem milyon Avro’luk bir ekip böyle mi transfer yapılıyor? Yedeklerin hepsi savunma oyuncusu. Orta sahadakileri de buna ilave edersek Fenerbahçe takımı orta sahasız. Pereira iyi hoca mı? Hayır. Haftalardır kötü bir Nani varken Volkan’ı çıkarmak büyük hata. Diego’ya, De Souza’ya ne kadar tamammül edeceğiz? İki haftadır futbol kötü mü, kötü. Yöneticiler tepkili. Aziz Yıldırım, havalimanında Mahmut Uslu ve futbolun başına getirdiği Ali Yıldırım ile birlikte üçlü bir toplantı yaptı. Terraneo’ya haftalar önce yol verildi. Pereira’yı kim getirmişti? İtalyan. O zaman, sezon sonu Fenerbahçe’yi birkaç futbolcu ayrılığı gibi net biçimde Pereira ayrılığı da bekliyor. Çünkü bu artık kaçınılmaz oldu.