Samsun’da partiler dışında herhangi bir dernek ya da sivil toplum kuruluşunun referandum çalışması yapması Valilik tarafından yasaklandı. Samsun Valiliği tarafından düzenlenen resmi yazıda, seçime giren partiler dışında, hiçbir sivil toplum kuruluşu ve derneğin seçim propagandası yapamayacağı belirtildi. Öte yandan birçok yerde AKP’ye yakınlığı ile bilinen derneklerin Evet çalışması yaptığı bilinirken Osmanlı Ocakları gibi oluşumlar bu çalışmalarını sosyal medya hesaplarından duyuruyor.

Samsun’da Birleşik Haziran Hareketi Samsun Meclisi tarafından anayasa değişikliği referandumuna ilişkin yürütülen kampanya kapsamında “Yeni Bir Başlangıç İçin Hayır” başlıklı bildirinin dağıtımı konusunda Samsun Valiliği’ne yapılan başvuruya verilen yanıtta, şu ifadelere yer verildi:

“İlkadım 1 Nolu Seçim Kurulu Başkanlığı'nın 17.02.2017 tarihli propaganda amaçlı yayın ve malzeme dağıtımı konulu yazısında; Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı'nın 15.02.2017 tarih ve 2017/109 sayılı kararının 1. ve 4. bendi gereği siyasi partiler dışında hiçbir sivil toplum kuruluşu, dernek vb. kurumların broşür, el ilanları, parti bayrağı, poster, afiş veya ses ve görüntü içeren CD, DVD gibi türlü yayını dağıtmasının ve tanıtım yeri (standa) açmasının yasak olduğu belirtilmiştir.”

Sadece partiler
Birgün'den Raiba Yılmaz'ın haberi şöyle: Vali Yardımcısı Hasan Öztürk imzasını taşıyan yazıda, aralarında AKP, MHP, BBP ve HÜDAPAR gibi partilerin bulunduğu sadece 10 partinin seçim propagandası yapabileceği belirtilerek, “Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı'nın 15.02.2017 tarih ve 2017/109 sayılı kararında belirtilen siyasi partilerin, Yüksek Seçim Kurulu Başkanlığı'nın 11.02.2017 tarihli kararında 1- Adalet ve Kalkınma Partisi, 2- Anavatan Partisi, 3- Bağımsız Türkiye Partisi, 4- Büyük Birlik Partisi, 5- Cumhuriyet Halk Partisi, 6- Halkların Demokratik Partisi, 7- Hür Dava Partisi, 8- Milliyetçi Hareket Partisi, 9- Saadet Partisi, 10- Vatan Partisi olduğu belirtilmiştir” denildi.

*****

Keyfi engelleme

CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, İl Seçim Kurulları’nın bazı kentlerde polis aracılığıyla keyfi bir yasak uyguladığını açıkladı. Referandumda Hayır oyu vereceğini açıklayan çevrelere karşı sistematik bir engelleme çabasının olduğunu söyleyen ve bunun son örneğinin Samsun’da yaşandığını belirten Yarkadaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Samsun’da Hayır yazılı broşürleri dağıtan Halkevleri üyeleri, polisin engellemesiyle karşı karşıya kaldı. Polis, başka kentlerde de tıpkı Samsun’da olduğu gibi İl Seçim Kurulları’nın aldığı bir karara dayanarak, çalışma yapılmasını engelliyor.”

İl Seçim Kurulu’nun Samsun’da “Partiler dışında hiçbir dernek ya da grup referandum çalışması yapamaz” yönünde bir karara imza attığını belirten Yarkadaş, keyfi ve anayasaya aykırı olan bu durumu Başbakan Binali Yıldırım’ın cevaplaması istemiyle hazırladığı soru önergesiyle TBMM’ye taşıdığını söyledi.

İmzacıları tespit edip işlem yaptık!

Son Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile üniversitelerdeki akademisyen ihraçlarına yönelik İstanbul, İzmir ve Ankara’daki üniversitelerde ihraçlara karşı protestolar sürüyor. Akademisyen ihraç eden üniversitelerin başında, Ankara Üniversitesi, Anadolu Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi geliyor. İhraçları BBC’ye değerlendiren Marmara Üniversitesi Rektörü Mehmet Emin Arat, görevlerinden ihraç edilen akademisyenlerin imzacı kriterine göre belirlendiğini açıkladı. İmzacı akademisyenlerin savunmalarının alındığını belirten Akat, “Bu kişiler için hepsi hukuk profesörlerinden oluşan beş kişilik bir soruşturma kurulu oluşturduk. Kurulun yaptığı soruşturma sonucu karar verildi ve biz de isimleri YÖK’e ilettik. Sonuçta ortada bir metin var ve o metin uzman hukukçularımız tarafından içinde suç unsuru olup olmadığı hususunda değerlendirildi. Burada metnin kendisi bir kriterdir. Hukukçu olmadığım için daha detaylı açıklayamam” dedi.

Öte yandan Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü’nden 686 sayılı KHK ile ihraç edilen Araştırma Görevlisi Emre Kovankaya, Doç Dr. Tuba Çekiç İnal ve Araştırma Görevlisi Caner Murat Doğan Çayır dün alkışlar eşliğinde uğurladı. Öğrenciler ve akademisyenler kampüs kapısında basın açıklaması yaptığı sırada çevik kuvvet polisleri kampüs girişinde konuşlandı. Basın açıklamasının sona ermesinin ardından polis ekipleri kampüse girmek isteyen öğrenci ve akademisyenlerden üniversite kimlik kartının yanı sıra nüfus cüzdanını da istedi. Öğrenciler, “Ferman devletin, üniversiteler bizimdir, Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek” sloganları attı.