Türkiye ve İsrail, Gazze ablukasına karşı koymak için yola çıkan ve Ankara’nın çıkışına engel olmadığı Mavi Marmara gemisine, 31 Mayıs 2010’da İsrail askerleri tarafından düzenlenen operasyonun ardından bozulan siyasi ilişkileri normalleştirmek için mutabakata vardı. Önceki gün parafe edilen anlaşma metinleri dün iki ülkenin başbakanları tarafından eşzamanlı olarak kamuoyuna açıklandı. İsrail, 20 milyon dolarlık tazminatı Türkiye’ye anlaşmanın onay süreci tamamlandıktan sonra, İsrail askerleri aleyhine açılan davaların düşmesiyle yatıracağını açıklarken, anlaşma metninde Hamas’ın adı yer almadı. Onun yerine ‘örgütlerin İsrail’e yönelik faaliyetlerinin önlenmesi’ ifadeleri yer aldı. Hükümet, Gazze limanını dünyaya açma, yani ablukayı kaldırma hayaline ise veda etti ve Aşdod’dan yıllardır sürdürdüğü yardımlarını ‘kazanç’ olarak sundu. İşte mutabakatın detayları:

Kim ne istedi, kim ne aldı?

Önce onay, sonra imza

Mutabakat metnine bugün saat 11.00’de Türkiye’de Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, Tel Aviv’de de İsrail Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri Dore Gold imza atacak. İsrail, 20 milyon dolarlık tazminatı, Türkiye’deki onay süreci tamamlandıktan sonra yatıracak. Onayla birlikte İsrail askerleri aleyhine Türkiye’de açılan davalar düşecek.

Hamas formulü

Türkiye, Hamas ile ilişkisini kesmeyeceğini İsrail’e kabul ettirdi ancak anlaşma metninde İsrail’in terörist olarak tanımladığı Hamas kelimesi yerine ‘örgütlerin silahlı faaliyetlerinin önlenmesi’ne yönelik muğlak ifadeler yer aldı. Bu da Türkiye ve İsrail’e mutabakatı kendi kamuoylarına istedikleri gibi sunma olanağı verdi. İsrail, Türkiye’den Hamas’ın kendisine yönelik faaliyetlerine izin verilmeyeceğine dair hükmü anlaşmaya koydurduğu görüşünde. Hamas’ın Türkiye’de ofisinin olup olmadığı tartışmalarına ise Yıldırım yeni bir tartışma ekledi: “Tabii ki Türkiye’de Filistin ile Türkiye’nin ilişkilerinin takip edilmesi için gerekli diplomatik mekanizmalar eskiden olduğu gibi bundan böyle de olmaya devam edecek.”

Gazze’ye değil Aşdod’a

İsrail ablukayı kaldırmadı; tüm ülkelere tanıdığı izin çerçevesinde Türkiye’ye de kendi denetimindeki Aşdod limanına insani yardım gönderme izni verdi. Türkiye, 2010’da Gazze’ye ablukasının kalkmasını isterken, Başbakan dün “Mavi Marmara ile Gazze bölgesi başta olmak üzere Filistin’e topyekûn uygulanan ambargo Türkiye’nin öncülüğünde büyük ölçüde kalkmış oluyor” dedi. Yıldırım, abluka kelimesini telaffuz etmezken Türkiye’nin yapacağını duyurduğu yardımlar yıllardır devam eden projeler ve benzerlerini Katar, Almanya gibi ülkeler de yapıyor. Yıldırım Türkiye’nin ‘gözetiminde ve kontrolünde’ yardımın iletileceğini söylerken, İsrail bu kontrolün ancak Mersin’de yapılabileceği Aşdod’da ise bir Türk yetkiliye kontrol-denetim izni verilmeyeceği görüşünde.

MİT-Mossad mutabakatı

Mutabakata imza atılmadan önce MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile Mossad Şefi Yossi Kohen bir araya geldi. İsrail basını Türk istihbaratının kayıpların bulunması için güvence içeren mektup verdiğini duyururken görüşmenin de Türkiye’de yapıldığı iddia edildi. Aynı gün İsrail başbakanlığı Gazze’de öldürülen askerleri Oron Shaul ve Hadar Goldin ile Gazze’de tutulan iki İsrailliyi getirmek için girişimlerini sürdürdüğünü duyurdu.

Erdoğan Putin ile telefonda görüşecek

Erdoğan'dan İsrail anlaşması detayları ve Rusya'dan 'özür' açıklaması

Binali Yıldırım'dan 'İsrail Mutabakatı' açıklaması

Netanyahu: Abluka devam edecek

Rusya 'özürden' fazlasını istiyor: Türkiye, Suriye ve Irak politikasını değiştirsin

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr