Baydemir'in konuşmasının satır başları şöyle:

Selahattin Demirtaş'ın, Figen Yüksekdağ'ın haksızca tutuklu olmasına karşıyım diyen milyonlara teşekkür ediyoruz. Demirtaş ve Yüksekdağ özgür olana kadar HDP mücadelesini sürdürecektir. Bir kez daha bu operasyonları kınıyoruz. Hukuka aykırı bir oldu bittiyle, cebir ve hileyle, yasaya, hukuka, anayasaya aykırı referandum sonucunun meşruiyeti yoktur. Bu tartışma bitmemiştir. Parlamentoda yapılacak uyum yasaları da bu gayrimeşruluğun üstünü örtemeyecektir. Örnek mi? İşte Evren anayasası. Bu antidemokratik anayasayı cebir ve hileyle topluma yediremeyeceklerdir.

Biz HDP olarak, tüm çevrelerle yeni bir anayasa için tartışma sürece başlatmak istiyoruz.

Partimiz evrensel demokratik değerler, uluslararası anlaşmalar çerçevesinde yeni bir demokrasi çağrısı yapacaktır. Toplumumuzu eşit ve özgür değerlerde yaşatacak evrensel değerlerden esinlenecektir.

Kürt halkı iki yıldır baskı politikalarına karşı kararlı durmuştur.

Kürt coğrafyasında çıkan iradeye tüm Türkiye halklarının dikkatini çekmek istiyoruz.

Bu gidişatın hiçkimseye kazandıran bir yönü olmamıştır, olmayacaktır. Çatışmasız ve savaşsız bir sürecin başlatılması için herkese rol ve görev düşmektedir. HDP bu sorumluluktan kaçınmayacaktır. Bir çözüp planı ortaya konulmalıdır. Bu plan Türkiye'de iç barışın sağlanmasına çok önemli bir katkı sunacaktır.

Hükümet Suriye politikasında ateşe benzin döken yaklaşımından vazgeçmelidir. Kürt halkının Suriye'deki iradesi tanınmalıdır. Bu içeride de barışı sağlayacaktır.
HDP tüm Türkiye halklarının içerisinde olacağı demokrasi mücadelesinde ısrar edecektir. Bizler, barış ve özgürlükten yana olan mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz. Baskılara boyun eğmeyen bütün halkımıza ve bu uğurda bedel ödeyenlere teşekkür ediyoruz. Memleket bu halde olmasın diye cezaevlerinde bedel ödeyen, eş genel başkanlarımıza, gazetecilere teşekkür ediyoruz.

Baydemir daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Figen Yüksekdağ'ın yerine aday kim olacak? İttifak çağrısı AKP'yi kapsayacak mı? Hayır cephesi için mi?

Her şeyden önce 20 Mayıs'ta gerçekleştireceğimiz kongre yasal zorunluluktan kaynaklı bir kongredir. Figen Yüksekdağ'ın Eş genelbaşkanlığının düşürülmesi bir darbedir. Eğer HDP olağanüstü kongreye gitmezse, çok daha farklı gayrihukuki saldırılara maruz kalacaktır. Bundan dolayı Figen Yüksekdağ'ın talebiyle kongreye gitmek zorundayız. Şu an adayımız belli değil. İstişarelerimiz devam ediyor. HDP iradesinin arkasındadır.

Sayın Cumhurbaşkanı kendi partisinin üyelik seremonisinde göz yaşı döküyor. Sayın Cumhurbaşkanı siz ne zaman partinizden ayrıldınız? Bir koparılma var ise o Yüksekdağ şahsında gerçekleşmektedir. Süzün özü şudur: Bizi birbirimizden koparamazlar. Özü itibariyle Kürt halkı ile Türk halkına yönelik bir saldırıdır. 

Toplumun yüzde 55'i hayır demiştir. Öte yandan yüz de 45 de evet oyu vermiştir. Bizlere düşen evet ile hayır diyenleri birleştirecek yeni bir toplumsal bir sözleşme inşa etmektir.

Biz HDP olarak bu anti demokratik metnin meşrulaştırılması çabasında asla olmayacağız.

HDP'li Baluken'in davası görüldü. Tahliye talepleri reddedildi. Çok açıkça söylüyorum anayasal suç işleniyor. 

İTTİFAK ÇAĞRISI

Demokratik siyasetin en önemli görevi bir plan açıklamalıdır. MYK ve Meclis grubumuzda tartıştığımız plan yapacağımız kongrede açıklanacaktır.

Bu ülkeyi çatışmaya götüren nedenler açık ve nettir. Bu ülkede çatışmayı durduran nedenler açık ve nettir. Çatışmasızlık için bu ülkenin bir deneyimi vardır. O deneyimde neler yapıldı? Neler yapılamadı? bir kez daha dönüp bakılmalı. HDP bir çözüm partisidir. Çözüm nedir diye sorarsanız. Zalimin zulmünden vazgeçmesidir. Ama ölüm olmadan istişareyle bir mücadele hattının ortaya konulması gerekir. Savaşı istemeyen, çoğulcu kimliğiyle, eşitlik, özgürlük isteyen herkese ittifak çağrısında bulunuyoruz. Gelin umutlarımızı birleştirelim.

Silopi'de iki çocuğun polis panzeri ile öldürülmesi olayı...

Tarihimizin en trajik cinayetlerinden biridir. Net ifade etmek gerekirse savaş ile çatışma ile ülke yönetmek demek çocukların ölümüne göz yummak demektir. Bu iki çocuğun uykularında öldürülmüş olmaları kader diye izah edilemez. Eğer bu çocuklar Silopi'de değilde Gazze'de öldürülseydi kader der miydiniz? Ailesini aradım ve partim adına baş sağlığı diledim. Aileye sorumluların yargılanması için hukuksal destek sunacağız ve başka çocukların ölmemesi için etkin bir mücadele vereceğiz. Berkin Elvan, Kemal Kurkut hunharca katledilen çocuklarımız bunlar. Son olması için mücadele edeceğiz. 

Rojava'daki irade tanınsaydı çözüm süreci bitmeyecekti. 

Deniz Baykal ve Ahmet Türk görüşmesi...

Bu ülkede olması gereken, acilen olması gereken, görüşmektir, tartışmaktır. Kim, kim ile görüşürse, eşitlik, adalet ve özgürlük üzerine yapılacak her girişim bizim için önemlidir. Fakat bir hususun altını çizmek gerekir ki referandum sonuçları gayri meşrudur. Referandum sonucunu meşru bir zemin gibi sunmak yanlıştır. Biz gayri meşru sonuçların meşrulaşmasına zerre kadar katkı sunmayacağız.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr