Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi'nde 2016-2017 akademik yılı açılış dersini veren Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, program sonunda gazetecilerin başkanlık sistemiyle ilgili bir sorusu üzerine değerlendirmede bulundu. Başkanlık sisteminin Türkiye'de 12 Eylül döneminden itibaren, rahmetli Turgut Özal'dan itibaren tartışıldığını belirten Kurtulmuş, "Zaman zaman Türkiye'nin gündemine giren, zaman zaman da gündemden kalkan bir meseledir. Türkiye'nin geldiği noktada bizim temel iddiamız, Türkiye'nin etkin bir yönetim modeline ihtiyacı olduğudur. Özellikle bundan sonraki süreçte Türkiye'nin daha hızlı ve etkin bir şekilde karar alabilmesi ve yoluna devam edebilmesi için doğrudan doğruya halk tarafından seçilmiş ve halk tarafından denetlenme mekanizmaları da kontrol mekanizmaları da anayasada iyi bir şekilde belirlenmiş olan bir başkanlık sisteminin, Türkiye'nin daha etkin bir yönetime kavuşması bakımından doğru olacağı kanaatindeyiz. AK Parti olarak, hükümet olarak bu kanaatimizi başından beri çeşitli vesileler ile ifade ediyoruz. Ancak biz başkanlık meselesini, Türkiye'nin geleceği içerisinde ele alınması gereken konulardan, bir bütünün, bir parçası olarak görüyoruz" dedi.

"Sadece başkanlık meselesi değil, Türkiye'de yeni bir anayasaya ihtiyaç var" diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti:

"Türkiye'de Meclis iç tüzüğünün değiştirilmesine ihtiyaç var. Türkiye'de yargı sisteminin, kamu yönetiminin yeniden reforme edilmesine ihtiyacı var. 'Türkiye'de asker sivil ilişkilerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiğine ihtiyaç var' diye yıllardır söylüyoruz. Bunların bir kısmı yapılıyor. Mesela, 15 Temmuz darbesinden sonra sivil asker ilişkilerinin yeniden yapılanması ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yeniden şekillenmesiyle ilgili olarak çok önemli tarihi adımlar atıldı. Anayasa değişikliğiyle ilgili çalışmalar sürdürülüyor. Yine meclisin iç tüzüğüyle ilgili çalışmalar mecliste en azından görüşmeler düzeyinde devam ediyor. Türkiye'de bundan sonraki süreçlerde daha ileriye gidebilmesi için daha demokratik sisteme kavuşması lazım. Daha yeni bir etkin bir yönetim modeline ihtiyaç var. Bu daha yeni etkin yönetim modelinin bir parçası olarak önemli unsurlarından birisi olarak başkanlık sistemini görüyoruz. Başkanlık sisteminin konuşulmasının ve gerçekleştirilmesinin bugünün Türkiye gerçeklerine çok uygun olduğunu düşünüyoruz. Bundan sonraki süreçlerde de Türkiye'nin hızlı bir şekilde yol alması içinde büyük bir motivasyon sağlayacağını ve ivme kazandıracağını düşünüyoruz. Bu tartışılmalıdır. Kararı verecek olan nihayetinde Türkiye Büyük Millet Meclisi. Başkanlık sistemi meclise gelirse, karar verecek olan meclisteki seçilmiş milletvekilleridir. 365'i bulursak olur, bulmazsa 330'u bulur millete gider. Sonrası her halükarda milletin karar vereceği bir konudur. Siyasiler olarak biz görüşlerimizi söyleriz. Partiler olarak bu konudaki yaklaşımlarımızı milletimizle paylaşırız. Söz ve kararda milletindir. Sonunda millet ne derse o olur. Milletin söylediği başımızın üstünde. Biz hiçbir şekilde milletin söylediğinin üstünde bir cümle laf söylemeyiz."

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr