Emniyet Genel Müdürlüğü, Cumhuriyet’in "Kamuda ispiyonculuk kurumsallaştırılıyor" haberi hakkında suç duyurusunda bulundu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, haberi yapan Başbakanlık muhabirimiz Sinan Tartanoğlu hakkında "Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken belgileri açıklama" bilgileri temin etme" Büyük Millet Meclisi’ni aşağılama (TCK 301)" güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme" suçlarından soruşturma başlattı.

Can Dündar ve Erdem Gül’ün de MİT TIR’ları haberi nedeniyle ceza aldığı maddeleri içeren bu suçlar, 17 yıldan 35 yıla kadar hapsi öngörüyor. Savcılık, Tartanoğlu’nu ifadeye çağırdı. Cumhuriyet, 4 Mart’ta "İspiyonculuk kurumsallaşıyor" manşetiyle, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün tanık koruma hizmetleri kapsamında devlette "jurnalcilik" ağı kurduğunu yazdı.

Emniyet Genel Müdürlüğü’nün haberde imzası bulunan "Türk milletini, cumhuriyetini ve Türkiye , muhabirimiz Sinan Tartanoğlu hakkında 21 Nisan’da Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğu ortaya çıktı. "Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken belgileri açıklama" gizli bilgileri temin etme" Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni aşağılama (TCK 301)" "Devletin güvenliğine ilişkin gizli belgeleri temin etme" iddiasıyla yapılan dilekçede, belgeli haberdeki değerlendirmelere "asılsız" denildi.

Haberin teşkilatı küçük düşürmeye yönelik olduğu öne sürülen dilekçede, haberde kamu yararından söz edilemeyeceği, aksine toplum karşısında devletin emniyet organlarının aşağılandığı, toplum üzerinde kaygı yaratacak, infial uyandıracak ve açıklanması devlet güvenliği açısından sakınca yaratacak bilgilere yer verildiği öne sürüldü.

İspiyonculuk kurumsallaşıyor

Devletin güvenliği ile ilgili belgelerin açıklanmasının suç olduğu iddia edilen dilekçede, şöyle denildi: Tüm devletler, güvenliklerinin sağlanması, iç ve dış siyasal veya askeri yararlarının korunması amacıyla gizli bilgilerini kendilerinde saklı tutarlar. Bu gizlilik, devletin kendisinin ülke ve t oplumuna ait bilgilerin yanında, iç ve dış istihbarat yolu ile elde edilen her türlü bilgileri de kapsar.

Toplum halinde yaşayıp, bir hukuk düzenine bağlı olarak ülkenin birliğini ve beraberliği ile kişi hak ve hürriyetlerini koruyup gözeten devletin iç ve dış güvenliği, siyasal ve askeri yararlarının korunmasından taviz verilemez. (...) Bu anlamda devletin güvenliği ve dolayısıyla ülke ve millet güvenliğini ilgilendiren her türlü belgenin güvenliğinin sağlanıp korunması, bu belgelerin zarar görmemesi, başka yerde kullanılmaması ve yetkisi olmayan kişilerce bulundukları yerlerden alınmaması gerekir. Bu gizliliğe rağmen, özel bir saiki olup olmadığına bakılmaksızın kasten bilgileri temin eden ve açıklayan kişinin ceza sorumluluğu gündeme gelecektir."

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, gazetenin merkezi İstanbul olduğu için dilekçe ile ilgili yetkisizlik kararı vererek, dosyayı bu kente gönderdi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı da dilekçede belirtilen suçlardan soruşturma başlatarak, Tartanoğlu’nun şüpheli olarak ifadesinin alınması amacıyla Ankara’ya talimat yazdı. Ankara Savcılığı da Tartanoğlu’nu "acele" koduyla ifadeye çağırdı.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr