Milli Eğitim Bakanlığı, ders kitaplarının hazırlanışı ve derslerin anlatılışı için hazırlanan müfredattan Kemalizmi çıkardı. “Atatürkçülük” kavramı sosyal bilimler derslerinin müfredatından tamamen çıkarıldı, Atatürk’ün işlenişinin kapsamı daraltıldı. Müfredatın bu yönde değiştirilmesinde talebi hükümete yakın Eğitim Bir Sen’den gelmişti. Bakanlık ayrıca Biyoloji ders programından Darwin’in “evrim teorisi”ni de çıkardı.

MEB, eğitimde sadeleşme amacıyla 2 yıldır üzerinde çalıştığı ilkokul, ortaokul ve lise taslak müfredatını açıkladı. Taslak müfredat eğitim kamuoyunun görüşünün alınmasının ardından tamamlanacak ve 2017-2018 öğretim yılında uygulanmaya başlanacak.

Öğretmenlerin ders anlatımı ve okullarda kullanılacak kitapların hazırlanmasının temel metinleri olan müfredat taslaklarında, ilkokul 1. sınıfında Hayat Bilgisi dersi ve ortaöğretimde sosyal bilgiler derslerinden Atatürkçülük konuları çıkarıldı. MEB, Atatürkçülüğü sadece taslak metinlerin tanıtımının yapıldığı internet sitesinde “Öğretim programlarında temel konular” başlığı altında ‘Değerler Eğitimi’ başlığının yanında velilere anlatmayı yeterli gördü. “Atatürkçülük” kavramının yer aldığı tek ders ise ortaöğretimde başlayan ‘İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük’ dersi oldu.

'Küçük gelin' ders kitaplarında

Atatürk ‘sadeleştirildi’

Hazırlanan taslak metinler, geçmiş yıllarda hazırlanana müfredatlara göre ciddi ölçüde kısaltıldı. Bu kapsamda 1. sınıflara yönelik Hayat Bilgisi dersinin eski eğitim programında, “Atatürk’ün vatan ve millet sevgisi, yurdun Atatürk’ün önderliğinde düşmanlardan kurtarıldığı, Atatürk resmi, Türk bayrağı, İstiklal Marşı ve Gençliğe Hitabe’nin sınıfta bulunma nedenleri ile çocukların Atatürk’ün hayatını öğrenmeye istekli olmalarının sağlanarak, Türk milletinin Atatürk’ün önderliğinde kavuştuğu hak ve hürriyetleri fark edebilmesinin çocuklara aşılanması” hedeflenirken, yeni müfredatta bu konular yer almadı. MEB’in yeni müfredatında “Atatürk’ün ‘sadece’ doğum yeri, anne ve babasının adı, ölüm yeri ve Anıtkabir üzerinde durulur” denildi. Bu kapsamda çocukların sınıfları yükseldildikçe aktarılan Atatürkçülük ve Atatürk’e ilişkin bilgiler ‘sadeleştirilerek’ diğer her sınıfa yönelik Atatürk konusunda yüzeysel eğitim programları hazırlandı.

Taslak metinlerde ortaokul 5. sınıftan başlayan süreçte Atatürk’le ilgili üniteler müfredattan çıkarılırken bu konular yerine Atatürk’ün yalnızca derslerde konularla ilişki kurularak anlatıldı. Eski müfredatta 8. sınıfta yer alan “Atatürkçülük” başlığı kaldırılarak diğer üniteler içerisinde daraltıldı. “Çağdaş Türkiye yolunda adımlar” ünite başlığı, “Atatürkçülük ve Çağdaşlaşan Türkiye” başlığı ile değiştirildi.

Öğrenci yerine veliye

MEB hazırladığı taslakların yer aldığı sitede ise Atatürkçülüğü öğrencilere aktarılacak metinler yerine veliler kısmında anlatmayı tercih etti. Taslak metinlerde yer almasa da sitede “Öğretim programlarında temel konular” başlığı altında “Atatürk’ün Türkiye Cumhuriyeti’ni Türk gençliğine emanet ettiğinin bilincinde olan bireyler yetiştirmek, Cumhuriyet’in kurulmasında üstlendiği roller hususunda derinlemesine bilgi sahibi olunmasını sağlamak programların hedefleri arasındadır” ifadeleri yer aldı.

Dini bayramlara katılmalılar

Eğitim-Bir-Sen’in din eğitiminin birinci sınıftan itibaren verilmesine ilişkin talebi ise yeni müfredatta karşılanmasa da yerini çocukların dini bayramlara yönlendirmesine bıraktı. Eski eğitim programında birinci sınıfta dini bayramlar sadece tanıtılırken, yeni taslak ile çocukların dini gün ve bayramlara katılmaya istekli olması sağlanacak. Dini günlerde yapılan hazırlıklar, bayramlaşma gibi konular üzerinde durulacak.

15 Temmuz müfredatta

15 Temmuz darbe girişiminin ardından 1. sınıftan itibaren “15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü” çocuklara anlatılacak ve 6. sınıftan itibaren Sosyal Bilgiler dersinde, toplumsal hayatta demokrasinin önemi 15 Temmuz üzerinden örneklerle anlatılacak.

Lise son sınıf biyoloji dersinin müfredatında yer alan “Hayatın başlangıcı ve evrim” ünitesi de tamamen eğitim programından çıkarıldı. Evrim konusu bir önceki müfredata göre 12. sınıfta 6 saat süreyle işleniyordu. Bu kapsamda Lamarck ve Darwin’in çalışmalarını araştırması, evrime ilişkin görüşleri irdelemesi ve öğrencinin evrime ilişkin görüşleri özetlemesi isteniyordu. Evrim ünitesi “Canlılar ve çevre” başlıklı bir ünite ile değiştirildi.

172 sınıf düzeyi için 53 dersin taslak öğretim programı hazırlandı. Taslak programlar 10 Şubat’a kadar mufredat. meb.gov.tr sitesinden öğretmenler, veliler, eğitim bileşenlerinin değerlendirmelerine sunuldu.

Yeni müfredatın önümüzdeki öğretim yılından itibaren, 1-5 ve 9 sınıflarda okutulmaya başlanması nedeniyle önümüzdeki 3 yıl boyunca YGS ve LYS sınav içeriklerinde bir değişiklik olmayacak.

Bakan tanıttı

Yeni müfredatı tanıtan Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, taslak metinlerin dikkatli bir çalışma sonucu oluşturulduğunu belirterek, “Dünya ölçeğinde eğitimde başarılı ülkelerin programlarıyla karşılaştırmalara yer verildi. Türkiye’nin 2023 hedefleri ve hükümet programları dikkate alındı. Atatürkçülük ile ilgili konularda, Beyaz Kitabın dikkate alındığını vurgulayan Yılmaz, “Ders saati azaltması söz konusu değil ancak içeriğinin hafifletilmesi ve azaltılmasının sağlanması daha doğru diye düşünüyorum” dedi.

Eğitim Bir-Sen olumlu buldu

Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Latif Selvi, MEB’in müfredat taslaklarına ilişkin “olumlu” değerlendirmesinde bulundu. Kamuoyunda tartışılan “İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük” dersinin kaldırılması taleplerine ilişkin Selvi, “Bizim itirazımız öğretim biçimine dönüktür. Çocuklara kazandırılmak istenenlerle, öğretilenlerin aynı olmadığını gördük. Tarih perspektifinden geçirilerek yeniden değerlendirme yapılmasını talep ettik. Dersi bir ideolojik yükleme şeklinde değil, bir tarih perspektifiyle verilmesini istiyoruz” ifadelerini kullandı. Selvi, “Biz ne Atatürk’ü ne rejimi tartışma konusu yapmıyoruz. Bizim böyle bir tartışmamız söz konusu değil. Eğer kim Atatürk öğretilmesin diyorsa, bunun karşısına çıkmak gerekir” diye konuştu.

Komisyon çağrısı

Kamuran Karaca/Eğitim Sen Başkanı Müfredat oluşturulurken, bilimsel, demokratik, laik ve toplumsal fayda gözeten bir çeçeve oluştuulması gerekiyor. Bakanlığa çağrımız şu; yöntemleri çok doğru değil. “Biz müfredatı askıya çıkardık, görüşlerinizi internet üzerinden bizle paylaşın” yerine eğitim paydaşlarının yer aldığı bir komisyon kurulmalıydı. Şu an kullandıkları yöntemle, hangi görüşleri dikkate aldıkları veya almadıklarını görmek, sebepleri tartışmak mümkün değil. Kamuoyu bilgilendirilmeli ve tartışmaya açık bir ortam olmalı. Eğitim Bir Sen’in gerici ve çağdaşlıktan uzak önerileri, açık şekilde olmasa da örtülü biçimde müfredata yayılabilir endişesi taşıyoruz.

Danışıklı dövüş

Mehmet Balık/Eğitim İş Genel Başkanı Bu taslak, AKP’nin kendi başına hazırladığı bir müfredattan ibarettir. Toplumun farklı kesimleriyle, STK’larla görüşeceğiz, denmesi tamamen bir aldatmacadan ibaret. Gerçekten öyle bir niyetiniz varsa, çağırırsınız sendikaları, eğitim fakültelerinden hocaları, yeni, Türkiye’nin gereklerine uygun bir müfredat hazırlarsınız. Tamamen danışıklı dövüş. Müfredatı açıklamadan birkaç gün önce Eğitim Bir Sen’e önerilerini açıklatıyorlar, sonra da kendi müfredatlarını açıklıyorlar ve bir seviye altını topluma dayatmaya çalışıyorlar. Taslak zaten dini eğitimle ilgili sinyalleri veriyor. Yaptıkları, Eğitim Bir Sen’in taslağınının yumuşatılmış halidir.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr