Antalya'da İç Hastalıkları ve Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Didem Karavelioğlu, 2013 yılında ABD'de yayımlanan makalelerden sonra modern tıpta yerini alan dışkı naklini, Mayıs 2013'te Türkiye'de ilk kez gerçekleştirdi.

Yöntemin başarılı olması ile birlikte bu yöntemi uygulamaya başlayan Dr. Karavelioğlu, çalışması hakkında bilgi verdi. Son yıllarda birçok hastalıkla birlikte bağırsak florasının önemini anlamaya başladıklarını belirten Dr. Didem Karavelioğlu, şöyle dedi: "Maalesef birçok hastalık bu floranın bozulmasından kaynaklanıyor.

Antibiyotik ishali, spastik kolon hastalığı, iltihaplı bağırsak hastalıkları başta olmak üzere otizm, diabet, MS, Parkinson gibi rahatsızlıkların, bağırsak florası bozukluğundan kaynaklanabileceği ileri sürülüyor. Bu nedenle dünyada yeni bir tedavi yöntemi olarak uygulanıyor. Aslında yüzyıllardır bilinmesine rağmen modern tıpta, son yıllarda artık makalelere, literatüre geçen bir yöntem."


SAĞLIKLI BİREYDEN ALINAN DIŞKI HASTA BİREYE NAKLEDİLİYOR

Dışkı naklinin, sağlıklı bireyden hasta bireye dışkıyı çeşitli yollarla vermekle gerçekleştiğini söyleyen Dr. Karavelioğlu, "Bu yöntemler, endoskopi, kolonoskopi veya nazogastrik tüp ya da lavman olabilir. Bu yöntemlerle dışkıyı hasta bağırsağa nakledilmektedir. Dışkı nakli, 2013 yılında ABD'de onay aldı. Özellikle, tedaviye yanıt vermeyen antibiyotik ishalli hastalara bugün ABD'de yaygın olarak dışkı nakli yapılıyor" diye konuştu. Dışkı ile tedavi yönteminin 500'üncü yılda Mısır'da başlayan bir yöntem olduğunu hatırlatan Dr. Didem Karavelioğlu konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Aileler, hastalanan çocuklarına 'Sarı çorba' adıyla dışkıyı içirerek iyileştirme yoluna gidiyordu. 1950 yılından sonra dünyada da bununla ilgili tek tük araştırmalar başladı ama artık ABD'de ve yurt dışında onaylanan bir tedavi yöntemi olarak biliniyor. Biz de 2013 yılında şiddetli bir bağırsak koliti hastamıza, bağırsak ameliyatına gitmesindense 12 yaşındaki oğlundan aldığımız dışkıyı naklederek 2 seans sonrasında güzel yanıtlar aldık. 1 yıl sonra bağırsak eski halinden eser kalmayan bir kolonospik görüntü verdi. Bu bize cesaret verdi. Ardından, bunu duyan bir hastamız İngiltere'den gelerek aynı tedavinin kendisine uygulanmasını istedi. 1 yıl süren ishal hastalığı, eşinden aldığımız sağlıklı dışkı nakliyle tamamen düzeldi."

Bağırsak florası ile ilgili araştırma maliyetinin çok yüksek olduğuna dikkat çeken Dr. Didem Karavelioğlu, şöyle devam etti:

"Bu, uzay araştırmasından çok daha zor ve fazla maliyetli bir iş. Tam olarak içeriği fonksiyonu bilinmeyen bağırsak florası, fakat bozukluğunda bize çok fazla sıkıntı yaratabiliyor. Sağlıklı herkes dışkı vericisi olabilir. Bizim ve hasta için zor bir işlem değil. Ve sağlıklı donör seçildiğinde hiçbir riski olmayan bir yöntem. Bu açıdan verici, yani donörün iyi seçilmesi ve gaita tetkiklerinin iyi yapılması gerekiyor. Vericinin, genetik bir hastalığının olmaması, viral hepatit veya HIV taşıyıcısı olmaması, son 2 ay içerisinde antibiyotik kullanmamış olması yeterli. İşlem 4 veya 5 gün, günde 1 seans uygulanarak yapılmakta ve gerekirse aylık seanslarla tekrarı birkaç ay devam etmektedir. Donörün akraba veya aileden birisi olması gerekmiyor. Çünkü bu bir organ ya da doku nakli değil. Hatta dışarıdan birinin donör olması çok daha etkili. Çünkü, benzer mikro floraya aile bireyleri de sahip olabiliyor. Bu nedenle yurt dışında çok sayıda dışkı bankaları kurulmuştur. Sağlıklı bireylerden alınan dışkı örnekleri bu bankalarda depolanıyor. Ardından, ihtiyacı olan hastalara buradan alınarak uygulanıyor. O yüzden bunu bir doku nakli, organ nakli diye kabul etmemek gerekiyor."

Endoskopi veya kolonoskopi yöntemiyle ince bağırsağa geçip, buraya konulan dışkının yeni bir floraya hayat verdiğine vurgu yapan Dr. Karavelioğlu, “Böylece yeni flora ile insanlar pek çok rahatsızlığından kurtulmuş oluyor. 2014 yılında yaptığım 5 vakadan sonra bugün itibarı ile 60 civarında hastayı tedavi ettim. Önümüzde tedavi edeceğimiz çok fazla hasta var. Fakat, bu işi bilen insanların yapması gerekiyor. En büyük açık ise diğer ülkelerin dışkı bankaları kurarak çözdüğü uygun donor bulunması konusu. Ülkemizde de mutlaka sağlıklı, testleri yapılmış bireylerden sağlıklı dışkı alınarak dışkı bankaları kurulmalı diye düşünüyorum" dedi.

MİLLİ SPORCU DONÖR OLDU

68 yaşındaki işadamı ve milli sporcu Ali Bıdı da bu yıl 3 hastaya donör oldu. Sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzı haline getirdiğini söyleyen Ali Bıdı, kendisine donör olması için gelen teklifi geri çevirmediğini belirterek, “Uzun yıllardır sağlıklı besleniyorum. Yaklaşık 15 yıldır ilaç kullanmıyorum. Didem hanım benim sağlıklı bir donör olabileceğimi söyledi. Ben de bu yıl 3 hastaya bağışçı oldum. Bundan sonra da bağışlamaya devam edeceğim. Sağlıklı beslenip spor yapıyorum" diye konuştu.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr