Yargıtay 18. Hukuk Dairesi’nin, Ankara 12. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin “Olağanüstü kurultay yapılsın” yönündeki kararını “onaması” da MHP’deki “kurultay krizini” çözmeye yetmedi. Parti içi muhalefet, “Kurultayın açılışını genel başkanın veya genel başkanın görevlendirdiği merkez yönetim kurulu üyesinin yapacağı” hükmünü içeren parti tüzüğünün 64. maddesine dayanarak, “19 Haziran’daki kurultay sonucunun hukuki olmayacağı” savını savunan genel merkeze, “Büyük kongre, partinin en üst düzeyde yetkili ve sorumlu karar organıdır” hükmünü içeren parti tüzüğünün 62. maddesiyle rest çekti.

MHP’deki “olağanüstü tüzük kurultayı” her iki tarafın da açıkladığı farklı tarihler nedeniyle deyim yerindeyse “bilmeceye” dönüştü. Yargıtay’ın “onama” kararının ardından önce genel merkez “yargı kararına saygı duyulacağını belirterek, hem tüzük kurultayının hem de seçimli kurultayın 10 Temmuz’da yapılacağını” açıkladı. Ancak parti içi muhalefet, “söz konusu tarihin kendilerini yarıştan çekmeye yönelik genel merkezin bir hamlesi olduğu” düşüncesiyle “kurultay tarihi belirleme yetkisinin çağrı heyetinde olduğunu” açıkladı. Tartışmalar sürerken, çağrı heyetinden “Kurultay 19 Haziran’da yapılacaktır” açıklaması geldi. Ancak bu kez de genel merkez “10 Temmuz tarihindeki hiçbir tarihi kurultay tarihi olarak kabul etmeyeceğini, 10 Temmuz dışındaki herhangi bir tarihte kurultayın yapılması halinde bu kurultayın hukuki olarak geçersiz olacağını” açıkladı. Genel merkezin “19 Haziran’daki kurultay hukuki olmayacaktır” savının arkasındaki en önemli dayanağı ise parti tüzüğünün 64. maddesi oluşturuyor. “Büyük kurultayın açılışı” başlıklı söz konusu madde, “Büyük kongre, parti genel başkanı veya teşkilat işlerini yürüten genel başkan yardımcısı yahut genel başkanın görevlendireceği merkez yönetim kurulu üyelerinden biri tarafından usulüne uygun olarak, yoklama yapıldıktan sonra, yeterli çoğunluk sağlanmışsa açılır” hükmünü içeriyor. Buna göre, “19 Haziran’da yapılacak bir kurultaya MHP yönetimi tarafından bir katılım olmayacağından, parti yönetimine göre bu kurultayın sonucu geçerli kabul edilmiyor.”

 

‘Üst düzey karar organı divandır’

Genel merkezin bu yönlü savunmasına, muhalefet cephesinden de yine tüzükle rest geldi. Parti içi muhalefet ise parti tüzüğünün 62. maddesinde yer alan “Büyük kongre, partinin en üst düzeyde yetkili ve sorumlu karar organıdır.

Parti teşkilâtının bütün birimleri ile her türlü parti faaliyeti ve parti politikası hakkında son ve kesin karar verme yetkisine sahiptir. Parti Genel Başkanı, Merkez Yönetim Kurulu ve Merkez Disiplin Kurulu asıl ve yedek üyelerini gizli oyla seçmek, gerek görülmesi hâlinde partinin tüzük, programve adını değiştirmek gibi görevleri vardır” hükmünün “genel merkezin gündeme getirdiği 64. maddedeki hükümlerin çok üzerinde olduğunu” savunuyor. Muhalefet, tüzük 62’deki hükümlere göre de “19 Haziran’da yapılacak kurultayda alınan tüzük değişikliği kararının hukuki olacağını” belirtiyor.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr