Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) Başkanı Mehmet Kaya ve bazı STK temsilcileri ile kanaat önderlerinin birlikte oluşturduğu 'Eşitlikçi ve Çoğulcu Demokrasi Ağı' genel kurulunun ilk toplantısı Diyarbakır'da bugün başladı. 2 gün sürecek genel kurul toplantısına 6 ilde faaliyet yürüten çeşitli sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve DİTAM Başkanı Mehmet Kaya katıldı.

"EŞİTLİKÇİ VE ÇOĞULCU DEMOKRASİ AĞI"

Genel kurul toplantısı hakkında bilgi veren DİTAM Başkanı Mehmet Kaya, Türkiye genelinde sivil toplum kuruluşlarını biraraya getiren bir ağ oluşturmayı hedeflediklerini belirterek, "Eşitlikçi ve çoğulcu demokrasi ağının özü; bölgedeki sivil toplum kuruluşlarını biraraya getiren bir ağ oluşturmak ve bu ağ üzerinden Türkiye'deki kutuplaştırmanın önüne geçmeyi düşünüyoruz. Kürt sorununu, barışçıl çözümüne katkı koymak anlamında bir ağ kuruyoruz. Bu çerçevede bölgedeki 5 ayrı merkezde toplantılar yaptık. Hakkari ve Van illerinde, bölgedeki tüm illeri de davet ederek bu ağa katkı yapma anlamında üyelik yaptık" dedi.

"DEMOKRASİ AĞININ İÇERİSİNDE KOMİSYONLAR OLACAK"

Temel bakışın ağ oluştuktan sonra, ağın çalışmalarını genişletip, başka ağlarla birlikte çalışma yapmak olduğunu anlatan Kaya, "Bugünkü yapacağımız çalıştayın sonucunda şunları hedefliyorız; Ağın kendi yönetim kurulu olacak. Biz DİTAM olarak bu ağı kurup, çalışmaya başlasak bile yönetim kurulu, bu ağın nasıl çalışacağına, ne tür komisyonlar kuracağına, ağ karar verecek. Ağın içerisinde 2 tane özel komisyon kurulacak. Bunlardan biri barış sürecini geliştirme komisyonu, diğeri de toplumsal kutuplaşmayı engelleyecek ve uzlaşmayı sağlayacak komisyon. Bir de azınlık haklarını içine alan bir komisyonumuz var" diye konuştu.

"HALK, STK VE MEDYA DARBEYİ ÖNLEDİ"

Ülkede sivil toplum ağı ve medyanın zayıf düşmesi durumunda demokrasinin kesintiye uğrayacağını savunan Kaya, halk, STK ve medyanın 15 Temmuz'daki darbe girişimini önlediğini belirterek, şöyle konuştu:

"Biz şuna inanıyoruz; Bu ülkede sivil toplum ağı ve medya güçlenmediği sürece demokrasimiz sürekli kesintiye uğrayacaktır. Bunun son dönemlerde iki tane önemli örneğini yaşadık. Biri barış süreci, barış sürecinin tekrar çatışmaya evrilmesinde en önemli etkenlerden bir tanesi ortada doğru konumlanmış bir sivil toplum yapılanmasının olmamasından kaynaklanıyordu. Ama şunu da gördük ki 15 Temmuz darbe kalkışmasında da darbeyi gerçekten başarısız kılan iki temel unsur halk, sivil toplum ve medyaydı. Bunlardan toplum olarak ders alarak bu tür ağları ve sivil toplumu geliştirme yönünde maalesef hükümet 15 Temmuz'dan sonra darbeyi engelleyen bu iki önemli yapıya, yani sivil toplum ve medyaya yönelik ise sürece katmak yerine daha çok onları yeniden etkisiz hale getirme politikası izliyor. Yeni ağlarla Türkiye'nin batıısndaki oluşmuş ağlarla ortak çalışmalar yapacak bir pozisyon alacağız."

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr