“Çok teşekkür ederim geldiğiniz için, ayaklarınıza sağlık. Trafiğe gir, bekle, otur, büyük bir zahmet, tekrar tekrar teşekkür ederim hepinize” diyor Mazhar Alanson. Karşısındakiler, yani biz gazeteciler, onun yıllardır dinleyicileri bir yandan da, bu küçük salonda ses çıkarmaya bile çekinerek, pür dikkat onu dinlemekteyiz. Ne yapacak, neler anlatacak meraktayız doğrusu. Bir yandan da neler yapıyor görmeyeli, ne oluyor hayatında, onu da bilmek istiyoruz haliyle. Aklımızı okumuş gibi hemen orta yerinden giriyor konuya ve “Mazhar nasılsın derseniz...” diyerek ilk şarkısını patlatıyor yanında ona klavyesiyle eşlik eden Turhan Yükseler’in notalarıyla: “Bodrum Bodrum”...

Anılar, şarkılar, fotoğraflar

45 dakika sonra şunu geçiriyorum aklımdan: tam da beklediğim, hayır, umduğum gibi geçti. “Diktiğim bütün fidanları koparmışlar, hatıralarımın üstüne hep oteller yapmışlar” dizesini eklediği “Bodrum Bodrum”la başlayıp hepimizin eşlik etmesini istediği ve ettiğimiz “Güllerin İçinden” ile biten bu sıra dışı “kitap lansmanı” aslında bir mini konser, hatta onun da ötesinde, Mazhar Alanson’un anlattığı anıları, gösterdiği fotoğrafları; şakaları, öğütleri ve sırlarıyla bir “one man show”a dönüşüyor. Söylediği her şarkının öncesinde ya o şarkının nasıl yazıldığına dair bir hikâye (“Sarı Laleler” Amsterdam’da yazılmış mesela) ya da ancak o söylediğinde fark ettiğiniz bir detayı (“Bu Sabah Yağmur Var İstanbul’da” hiç kafiye kullanmadan şarkı yazılabileceğine bir örnek Alanson’un anlatışıyla) aktarıyor dinleyiciye. Sonra henüz yolun başlarındayken (ama yine de şöhreti az çok tatmışken) yaptığı bir Paris seyahatinde yolsuz kalınca metroda 15 dakikada nasıl yevmiyesini çıkarttığını anlatıyor. Su gibi akıp giden 45 dakika boyunca bol bol da alkış alıyor elbette; bol bol ve uzun uzun...

Bu gösteri sahnelenmeli

Bu benzersiz ve tek seferlik gösteriyi kaçırdım diye de fazla üzülmeyin. Çünkü tüm bunlar yeni baskısı Nesil Yayınları tarafından yapılan “Mazhar Olmak” kitabında yer alıyor. “Kitabımda hatıralarım, çocukluğum, hippi günlerinden anılarım, yaptığım resimler var” diyor Mazhar Alanson. Dahası kendi el yazısıyla yazdığı şarkı sözleri ve hatta şarkıları da var. Kitabın arka kapağına yerleştirilmiş CD’de tam 14 şarkı var, doya doya dinleyeceğiniz, her biri yeniden, solo olarak kaydedilmiş. Yine de şunu söylemeden edemeyeceğim; bu gösteriyi sevenlerinden, hayranlarından mahrum bırakmamalı Mazhar Alanson. Kapalı gişe gideceğinden de şüphesi olmasın.

Kitaptan...

‘ELE GÜNE KARŞI’

“Ey Gidi Tahran” diye bir Ferhan Şensoy oyununda köşelerde unutulacak iken fakirin sözleriyle “Ele Güne Karşı” olmuştur. İyi ki de yazmışım. Boğazımdan geçen lokmada hakkı olan şarkılardan biridir. Önce bir şarkıcı bayana satmak için yazıldı, sonra bir başka bayan şarkıcı satın aldı ve TRT’den ambargo yedi. Şarkı yine sonunda bize kısmet oldu. Rolling Stones için “Satisfaction” ne ise, MFÖ için de “Ele Güne Karşı” odur.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr