Mardinli bir ailenin üç kız kardeşinden biri. İstanbul’da turizm okudu. Seneler sonra doğduğu kente döndüğünde artık bambaşka bir gözle baktığı için olsa gerek, bambaşka bir şehir gördü. Evlendiğinde balayı için gittiği kentte, doğduğu topraklarda iş yapmak, tutunmak, yerleşmek istedi... Her şey çok kolay olmasa da direndi, ailenin de desteği ile yeniliklere imza attı. Alman turistlere ev yemekleri yedirdi. Yurdunun kadınları onu yalnız bırakmadı, o da şimdi kadınları bulundukları noktadan çok daha ileriye götürmek istiyor. Yıllardır sürdürdüğü mücadele onu dünyayı değiştiren 10 şeften biri olmaya kadar götürdü.

110 aday arasından

Ebru Baykara Demir, dünyanın en itibarlı mutfak kültürü yarışmalarından Bask Dünya Aşçılık Ödülleri’nde ilk 10’a kalarak finalist oldu. İlk kez Türkiye’den bir ismin finale kaldığı yarışma, mutfak kültürü ile toplumsal fayda sağlayan şefleri ödüllendiriyor. 100 bin Avro’luk ödül ise şefin bizzat dahil olduğu bir sosyal sorumluluk projesinin hayata geçirilmesinde kullanılıyor. Bask Dünya Aşçılık Ödülleri’ne, eğitmen şefliğini yürüttüğü UNHCR ve Harran Kaymakamlığı destekli Harran Gastronomi Okulu projesi ile aday gösterildi ve 110 aday arasından finale kaldı. Proje kapsamında bölge kadınlarının ve Suriyeli mültecilerin daha insani koşullarda çalışabilmeleri ve hak ettikleri imkânlara kavuşabilmeleri için eğitimler verildi.

Ekim'de İspanya’da

Kazanan şef, 18 Temmuz’da Meksika’da ilan edilecek ve ödül ekimde İspanya’nın San Sebastian kentinde verilecek. Ebru Baykara Demir, yarışmayı kazanması halinde ödülünü yörede istihdama ve zengin mutfak kültürünün kayıt alınmasına katkı sağlayacak kalıcı bir Gastronomi Okulu’nun kurulması için kullanacak. “Beni en çok mutlu eden, ödülden çok, elimi uzatıp hayatlarına dokunmak ve değiştirmek için çabaladığım Mardinli, Urfalı ve Suriyeli kadınların bu proje sayesinde dünya çapında tanınma ve daha nicelerinin kendi yetenek ve çabaları ile aşçılığı meslek edinebilmesi için destek alma şansına sahip olmaları” sözleriyle anlatıyor kendini Ebru Baykara Demir. Hem kim bilir, bu vesile ile gastronomi alanında dünyanın önemli merkezlerinden Bask Bölgesi ile Mardin arasında bir köprü kurulmuş olur.

108 kişiye sertifika

Proje kapsamında Harran ve bölgeye ait yerel ürünler ve tariflerden oluşan envanter sayesinde binlerce yıllık kültür harmanının kazanımları kayıt altına alındı. Harran Gastronomi Okulu’nda proje süresince 44’ü Suriyeli olmak üzere toplam 108 kişi eğitimleri tamamlayıp sertifikalarını aldı. Bu 108 kişinin 64’ü kadın 44’ü ise erkeklerden oluştu. 16 kadın ise eğitmen olmak üzere eğitici eğitimlerini tamamladı.

Konak marka oldu

Bölgede yaşayan 21 kadınla birlikte evlerde yemekler yapıp turistlere sunarak başlattığı hikâye, tarihi bir Süryani konağını özgün değerlerine uygun olarak restore edip bir restoran haline getirmesiyle sürdü. Mardin’in ilk turistik işletmesi Cercis Murat Konağı açıldı.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr