İngiliz Lordlar Kamarası AB’nin Türkiye’ye yaklaşımının stratejik dağınıklığa yol açtığını öne sürdü. Lordlar Kamarası AB’nin, kaynaklarını yakındaki komşu ülkelere yoğunlaştırma ve Türkiye politikasını acilen gözden geçirme ihtiyacıyla karşı karşıya olduğunu savundu.

Odatv'nin haberine göre, Lordlar Kamarası’nın AB’nin küresel stratejisine ilişkin hazırladığı “Dünyada Avrupa: Daha Etkin Bir AB Dışişleri ve Güvenlik Stratejisi” başlıklı raporda, AB’nin dışişleri ve güvenlik politikasının güçlü ve zayıf yönleriyle etkinliği incelenirken, yılsonuna doğru AB Dış İlişkiler Yüksek Temsilciliğince yayınlanacak olan yeni strateji belgesi için öneriler sıralandı. Rapordaki ana bulgular şöyle:

“-Türkiye: Terörizmin artan tehdidi yanında mülteci ve göç krizi, Türkiye’nin bir tampon olarak konumunu ışıldak altına yerleştirmiş durumda. Şu ana değin AB’nin Türkiye’ye yaklaşımı stratejik dağınıklığın bir parçası olurken AB’nin Türkiye’ye yönelik hali hazırdaki yaklaşımı Üye Devletler arasında, onların uzun vadedeki ilişkileri açısından bir konsensus eksikliği etkisinde. Komite AB’yi, öncelikli olarak, tüm ilişkiyi başlangıçtaki ilkelerden itibaren yeniden ele almaya davet etmektedir.

-Rusya ve Baltık ülkeleri: AB ve Üye Devletler Rusya konusunda, Rusya’nın uluslararası hukuk ihlallerine; Rusya ile ortak çıkarların bulunduğu alanlarda diyalog ve işbirliğine açık olma yanında, uyumlu ve güvenilir bir karşı duruş ile iki hatlı bir politika takip etmelidir…

-Orta Doğu ve Kuzey Afrika: AB, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’da; kendi dışsal çevresini istikrarlaştırma, terörizmle mücadele ve mülteci ve göç akışlarını sakinleştirmede bir araç olarak güvenlik, istikrar ve olumlu yönetişim için çabalama ihtiyacındadır. Rapor bu sorunların AB’nin tek başına çözemeyeceği kadar büyük olduğunu tanımaktadır.

-İngiltere: İngiltere’nin AB’den çıkışı, İngiltere’nin dış politikasının etkinliğini azaltır…

-NATO: Kimi Üye Devletlerin savunma harcamalarında kesinti yapması ve NATO ve AB arasındaki işbirliği eksikliği, Birliğin etkin bir askeri kapasite oluşturması şansızı azaltıyor.”

TÜRKİYE AYRINTILARI

İngiliz Lordlar Kamarası raporunda Türkiye ilgili diğer bazı satırlar da şöyle:

“-AB küresel bir güvenlik tedarikçisi değildir. Öngörülebilir bir gelecekte Birliğe en doğrudan tehditler, Avrupa’nın komşuları ve onun çevresindeki güvensizlik ve istikrarsızlıktan kaynaklanacaktır. Yeni stratejinin daha geniş bir komşuluk çerçevesindeki bir güvenlik ve dış politika formülasyonuna odaklanması gereğini kuvvetle öneriyoruz.

Bu amaçla Birlik önemli komşu ülkelerle özellikle de Rusya ve Türkiye’ye yönelik politikalarını acilen yeniden değerlendirme ihtiyacındadır… AB’nin Türkiye’nin katılımına ilişkin güvenilir bir taahhüt sergilememiş olduğu fakat alternatif bir ilişkiyi de belirlememiş olduğu görüşündeyiz. AB’nin başlangıçtaki ilkeler temelinde ilişkiyi gözden geçirmesi ve stratejik temel üzerinde bir ilişkiye başlaması gerektiğini tavsiye ediyoruz. Bu yeni dışişleri ve güvenlik politikası üzerine yeni strateji için bir öncelik olmalıdır.

-Türkiye AB’nin güvenliği için özellikle önem taşımaktadır ve potansiyel anlamda değerli bir bölgesel ortaktır…

-Birliğin Türkiye’ye üyelik teklifi sarsıntı geçirmiştir.

-Üye Devletler tam üyeliği alternatiflerin neye benzeyeceğini netleştirmekte başarısız olmuştur.

-AB’nin göçmen ve Suriye krizine karşılık vermek üzere AB-Türkiye Eylem Planı’nı kabulü, Üye Devletler arasında Türkiye’ye ilişkin hedef ve taktiklerle ilgili konsensüs eksikliğini gizlemede başarısız olmuştur.

-19 Ekim’de Angela Merkel Türkiye’nin üyeliğine muhalefetini yeniden değerlendireceğini ve katılım ve vize serbestleşmesiyle ilgili müzakerelerin hızlandırılmasını destekleyeceğini söylemiştir.

-Görüşümüze göre, – özellikle vize serbestleştirilmesi ve önemli finansal destekler gibi- [yaşanan] bu olaylar dizisi taahhüt etmesi sağlanmasına oranla daha mümkün bulunan, Üye Devletler arasında birlik olmaksızın üyelik beklentilerini yükselten reaktif ve koordinasyonsuz politika üretiminin örneği olmuştur.

-Türkiye’nin AB’ye katılımını destekleyen İngiltere’yi süreci, AB düzeyinde – belki Yüksek Temsilciliğin yönlendireceği şekilde – Türkiye ile ilişkileri canlı tutma ve daha stratejik bir temelde bir ortaklık başlatma amaçlı gözden geçirmeyi başlatmaya davet ediyoruz.”

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr