Eski Başbakanlık Danışmanı Akif Beki, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu öncülüğünde, partinin İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanması sonrası başlatılan "Adalet Yürüyüşü"ne başta Erdoğan olmak üzere yöneltilen eleştirilere tepki gösterdi.

Erdoğan: AYM kararına uymuyorum, saygı da duymuyorum

 "İnanç özgürlüğüne, düşünce özgürlüğüne karşı yasakçı mahkeme kararlarını yerden yere vurmadık mı? Adliye önlerinde kuyruğa girip protesto etmedik mi hiç?" diyen Beki, sözlerinin devamında şunları söyledi:

 "AİHM’ye, AB’ye, özgür dünyaya ülkemizi bangır bangır şikâyet etmedik mi yani? Doğru bildiğimiz her şeyi unutalım mı? Yargıyı eleştirmek, yermek, kınamak düne dek demokratik hakken, şimdi yasadışı, şimdi suç, şimdi hainlik mi oldu?"

 Akif Beki, Hürriyet'te "Kılıçdaroğlu’yla yürüyen şu teröristler" başlığıyla yayımlanan yazısından  şöyle dedi:

"...

 Fakat şu haberi sabırla okuyun, malum olmuş bana dersiniz...

 “Enis Berberoğlu’na verilen cezayı bahane ederek yollara düşen CHP liderine terör örgütleri destek verdi. FETÖ, PKK ve Gezi provokatörleri, Kılıçdaroğlu’nun yanında birleşti.

 Tutuklamayı protesto eden Kılıçdaroğlu’nun yol arkadaşları yine terör örgütleri oldu. PKK-FETÖ ve Gezi provokatörleri CHP’yle kol kola girdi...”

 Tipik El Arabiya tarzını çağrıştırmıyor mu?

 Arkasında kimler yokmuş, kimler

 Devamı daha da ibretlik. Hepsini üst üste toplayıp yürüyüşün hesabına yazıyorlar:

 “Ankara’dan İstanbul’a yürüme kararı sonrası teröristler harekete geçti.

 CHP’nin sözde ‘adalet’ yürüyüşü yapacağını duyurmasının ardından terör örgütü PKK ‘hendek hayaline’ geri döndü. PKK, destek verip bölücülük malzemesi yaptı...

 FETÖ’den de büyük alkış geldi. FETÖ avukatıyla çığırtkanı yürüyüşe destek verdi.

 Gezi’ciler durur mu, onlar da döküldü...

 Yürüyüşü kalkışmaya dönüştürme hayali kuran dış güçlerin yönlendirdiği Gezi provokatörleri de sahnede! Birleşik Haziran Hareketi sokak eylemleri çağrısı yaptı...”

 Bütün şerleri yürüyüşe mal etmece

 Teşbihte hata olmaz ama Allah aşkına, El Arabiya stilini andırmıyor mu?

 Müslüman Kardeşler’den, Katar’dan El Kaide’nin o melun ağzını niye torba gibi büzmedin diye hesap sormaya benzemiyor mu?

 Suudi karşıtı terör örgütleri, fırsatçılık yapmış. Şovlarından Katar’ı sorumlu tutmak, alçakları susturmadığı için İhvan’a fatura kesmek hak mı?

 PKK’nın, FETÖ’nün, şer odaklarının fırsatçılığı ‘yürüyüş’ü bağlıyorsa... Aralarındaki ‘ihanet ittifakı’nı, kirli ve karanlık ilişkiyi belgeliyorsa... El Arabiya mantığından ne farkı var?

 Ölçüsüz, ayarsız tepkiler

 Bir ‘öfke yürüyüşü’, bir ‘gazap patlaması’, bir ‘infial gösterisi’ tabii ki değil.

 Aheste bir mızıldanma yürüyüşü. E o kadarı da mı legal olmasın, o kadarı da mı meşru hak değil!..

 Tepkiler neden uçtu, niye böylesine orantısız ve abartılı, anlayamıyorum.

 Yerini bilenlerin nereye saklandığını söylemediği zamanlarda, hangi birimiz adaleti yolda aramadı?

 İnanç özgürlüğüne, düşünce özgürlüğüne karşı yasakçı mahkeme kararlarını yerden yere vurmadık mı? Adliye önlerinde kuyruğa girip protesto etmedik mi hiç?

 AİHM’ye, AB’ye, özgür dünyaya ülkemizi bangır bangır şikâyet etmedik mi yani?

 Doğru bildiğimiz her şeyi unutalım mı?

 Yargıyı eleştirmek, yermek, kınamak düne dek demokratik hakken... Şimdi yasadışı, şimdi suç, şimdi hainlik mi oldu?

Yazının tamamı için

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr