CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, medya, öğretmenler, akademisyenler, iş dünyası gibi “birden çok alanda cadı avı” başlatıldığını kaydetti. Herkesi aynı çuvala koyarak “Hepiniz suçlusunuz” diyerek işin içinden sıyrılmanın mümkün olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “At izi it izine karıştı” diyerek sorumluluktan kurtulunamayacağını kaydetti. Kılıçdaroğlu, cadı avının 1. ayağının medya, ikinci ayağının akademisyenler, üçüncü ayağının öğretmenler, 4. ayağının yurttaşlar olduğunu dile getirerek “kolektif suç yarattılar” dedi. Kılıçdaroğlu’nun PM toplantısının girişindeki açıklamaları şöyle:

FETÖ VİRÜSÜ: 14 yılda Türkiye bu noktaya hangi koşullarda geldi. Eğer güçlü bir demokrasi, hukukun üstünlüğü, medya özgürlüğü, adil yargılama, yargı bağımsız ve tarafsız olsaydı, liyakat olsaydı böyle bir tabloyla karşılaşmayacaktık. Bu koşulların olduğu bir bünye güçlüdür. Demokrasinin tüm koşullarını taşıdığı için oraya darbe virüsü girmez. Ama bünye zayıfladıkça virüsler bünyeye egemen olur. 15 Temmuz’da yaşadığımız olay demokrasisi zayıf düşmüş bir bünyeye FETÖ virisünün girmiş olmasıdır.

TEK BAŞINA DAVRANMA: Yıldırım, OHAL’in görüşüldüğü gün beni aradı, destek istedi. Kendisine ‘sizi anlıyoruz ama Meclis’te demokrasiyi savunacak bir partiye ihtiyaç var, o da en çok CHP’ye yakışır’ dedik ve karşı çıktık. Madem ki darbe girişiminde bulunanlar yargılanacak, o zaman 4 parti her yasal düzelemeyi yapabilirdi. Hayır dediler. Tek başına davranmanın sonuçları çok ağırdır. 

BİRDEN FAZLA CADI AVI BAŞLADI: Birden fazla alanda tam bir cadı başlatıldı. At izi it izine karıştı diyorlar. Bunu yapan kim. Her seferinde bir suçlu... İktidar hiç suçlu değil, başbakanı, bakanı, cumhurbaşkanı kim. Hem şikâyet edeceksin hem uygulayacaksın. Böyle bir devlet, hükümet anlayışı yok dünyada. İnsanların canını yakıyorsunuz, sonra kim yaptı diyorsunuz. Sen yaptım kardeşim. 

1. AYAĞI MEDYA : Cadı avının 1. ayağı medya. 113 gazetecimiz tutuklu. 2308 gazeteci işsiz kaldı. Yeniçağ gazetesinin yazarları gözaltına alındı. Bu yazarlar hayatları boyunca F tipi örgütlenmenin karşısında olmuşlar. Darbe fırsatçılığı yapıyorsunuz. Türkiye gittikçe otoriterleşen bir sürece kayıyor. 

TEK TİP ÜNİVERSİTE NAZİ KAFASI: İkinci ayak akademisyenler. Üniversite hocalarını bildiriye imza atmışlar diye içeri atıyorsunuz. İmzayı 15 Temmuz öncesi attılar. Yargılanıyorlar. Darbeyle hiç ilgisi olmayan akademisyenleri neden yakalayıp içeri atıyorsunuz. Bunun ahlaki, hukuki yönü nedir. Tek tip üniversite diyorlar, bu nazi kafasıdır. 

SENDİKALI OLMAK SUÇ MU?: Cadı avının üçüncü ayağı öğretmenler. 11 bin 285 öğretmen açığa alındı. Bunlar terör örgütleriyle ilişkiliymiş. Böyleyse eğer, siz 14 yıldır nerdeydiniz, neden hesap sormadınız. Siz atamadınız mı, sizin hiç mi günahınız yok. Tek nedeni var, bu öğretmenler sendikalı. Bu ne zaman suç oldu. Sendikalı olmak. 

KOLEKTİF SUÇ YARATTILAR : Bir de vatandaş ayağı var. Suçların şahsiliği evrenseldir, kolektif suç yarattılar. Biri suç mu işledi tüm ailesi aynı suçtan mahkûm olacak algısı yerleştirmeye çalışıyorlar. Tarihin en önemli insan hakları beyannamelerinden biri peygamberimizin Veda Hutbesi’dir. ‘Herkes kendi işlediği suçtan sorumludur. Bir kimsenin işlediği suç babasına, annesine, evladına yüklenemez’ diyor. Ama şimdi baba suç işledi memuriyetten atıyorsunuz, eşini de atıyorsunuz. Bir devlet kendi vatandaşını açlığa mahkûm eder mi?

DÜNDAR'IN EŞİ REHİN

Kişiyi yargılıyorusunuz ama eşine de ceza veriyorunuz. Eşinin pasaportuna el koyuyorsunuz. Can Dündar’ın eşi yurtdışına çıkacak, kocan dışarıda sen de burada kalacaksın... Rehin tutuyorlar. Devlet masum insanı rehin alır mı, hangi OHAL düzeninde böyle bir uygulama var. Fransa diyorlar. Yakından uzaktan ilgisi yok.

İŞ DÜNYASI DİKEN ÜSTÜNDE

500’ün üzerinde şirkete kayyum atandı. Sonra TMSF’ye devrettiler. Isparta’da çok ortaklı bir şirket, birinin binde 7 payı var. Sen misin ortak olan, tüm kredilerini kesmişler. Bu kişi hiçbir genel kurul toplantısına katılmamış, yönetici de değil. Devlet şirketleri yaşatır batırmaz. Ekonomi diye bir gerçek var, tüm iş dünyası diken üzerinde. Biz kendi ülkemizde huzur, barış içinde, kardeşçe yaşamak istiyoruz. Adil yargılama, hukukun üstünlüğü kavramları var. O kapsamda insanlar yargılanırlar, varsa cezası çeker.

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr