CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleşecek Adli Yıl Açılışı’na katılmama kararında netleşti. Kılıçdaroğlu, açılışa katılmama yönündeki kararının nedenini “Yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığı” ilkelerine yönelik hassasiyet olarak açıklarken, “Adli Yıl Açılışı Kaçak Saray’a taşınıyor.

Bu Saray’ın aleyhine yargı kararı varken, kendi yapılışı dahi hukuka aykırı olan bir kaçak sarayda Adli Yıl Açılışı’nı yapmak kabul edilemez” değerlendirmesni yaptı. CHP MYK Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında basına kapalı olarak toplandı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve son olarak Başbakan Binali Yıldırım’ın ısrarlı davetine karşın Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda gerçekleşecek açılışa katılmayacağı netleşti. Edinilen bilgiye göre Kılıçdaroğlu, kurmaylarıyla yaptığı toplantıda katılmama nedenini şu sözlerle açıkladı: “1 Eylül’de Adli Yılın Açılışı Kaçak Saray’a taşınıyor. Bu hiçbir şekilde kabul edilemez.

Bir kere o Saray’ın maliyeti dahi bilinmiyor. Ortada vatandaştan maliyeti dahi saklanan bir saray var ve bu sarayın aleyhine yargı kararı varken, kendi yapılışı dahi hukuka aykırı olan bir kaçak sarayda Adli Yıl açılışını yapmak kabul edilemez. Hakimlik, yargıçlık meslekleri gölge kabul etmez. Yargıda sembol önemlidir. Onların cübbelerinde düğme yoktur. Kimsenin önünde eğilmemelidirler. Güvelik gerekçe gösteriliyor. Başkentte beş yıldızlı otelde güvenlik sağlanamıyorsa, halkın güvenliği nasıl sağlanacak. Bunun anlamı ‘turiste gelme’ demektir.

En önemlisi bu yargı geleneğine aykırıdır, kuvvetler ayrılığına aykırıdır. Yasama, yürütme, yargı üç ayrı organdır. Demokrasilerde yargı gölge kabul edemez, siyasetin gölgesinde yargı olmaz. Burada hem parlamenter sistem, hem de yargı aleyhine bir durum sağlanıyor. Yargının saygınlığını ve evrensel değerlerini korumak için bu açılışa gitmememiz gerekir.”

Yanlış Suriye politikası

Görüşmede Cerablus harekatını da değerlendiren Kılıçdraoğlu, Türk ordusunun ÖSO’nun gölgesinde kalmaması gerektiğini kaydetti. “Bu her Türkü ayağa kaldırmalı” diyen Kılıçdaroğlu, “Türkiye’nin kendi gücü var. Türkiye Cumhuriyeti ordusu, çetelerin emrine giremez” dedi. IŞİD’i Türkiye’nin başına bela edenin iktidar anlayışı olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Sınırlarımız açıldı, siyasi gruplar sınırlarımızdan geçti. Yanlış Suriye politikası Türkiye’yi bu noktaya getirdi, Türkiye’yi ateşe attı. Biz hep uyardık, bize Esadçı dediler. Cerablus’un yanında Türkiye’deki IŞİD’çilerle de mücadele edilmeli. En büyük mücadele Türkiye’de verilmeli” diye konuştu.

‘Evrensel bir devrimci’

Toplantıda Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın Che’ye ilişkin sözlerini de değerlendiren Kılıçdraoğlu, “Che her zaman haksızlığa karşı durmuş, mücadele etmiş bir insan. Küba’da özgürlüğe, bağımsızlığa en büyük katkıyı yapanlardan biri, evrensel bir devrimcidir” dedi. Polise getiren türban serbestisine ilişkin olarak, “Polisin tüm sorunları çözülmüş oldu!” ifadelerini kullanan Kılıçdraoğlu, bunun İsrail ile imzalanan anlaşmayı unutturmak için yapıldığını belirtti. Konuşmasında liyakatın bir kez daha altını çizen Kılıçdaroğlu, Astsubay Ömer Halisdemir gibi liyakatlı insanlar sayesinde 15 Temmuz darbe girişiminin önlendiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu ’ndan vekillere 6 gerekçe

Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda yapılacak Adli Yıl Açılışı’na katılmama nedenini milletvekillerine gönderdiği 6 madde ile sıraladı. Milletvekillerine gönderdiği mesajda Kılıçdaroğlu gerekçelerini şöyle sıraladı:

-Yargı yılı açılışının, anayasada yürütmenin başı olarak tarif edilen Cumhurbaşkanlığı’nın ‘himayesine’ alınması kuvvetler ayrılığı ilkesine ve yargı bağımsızlığına kesin olarak aykırıdır.

-Yargı gölge kabul etmez. Yürütmenin himayesi hiçbir şekilde kabul edilemez. Yargının saygınlığını ve evrensel değerlerini korumak için bu açılışa gitmemez gerekir.

-Sarayın yapımı ve maliyetindeki şüpheler sorun olmaya devam ediyor. Hala maliyeti bilinmiyor, halka açıklanmış değil. Yargı kararları çiğnenerek, ihlal edilerek yapımı tamamlanmış bir Sarayda yargı yılı açılışı bizatihi yargıya saygısızlıktır.

-Yargı geleneği ve etiği, yürütme hakimiyeti görüntüsü altında toplanmaya izin vermez. Tarihimizin hiçbir döneminde böyle bir uygulama örneği yoktur. Kurumların geleneklerini yok etmek kurumları yok etmekle eşdeğerdir.

-Yargı bağımsızlığı, saygınlığı ve evrensel değerlerini korumak için bu görüntüye karşı çıkmak şarttır.

-Önceden belirlenen otel şartlarının güvenlik riski yaratacağı iddiasının gerçekle ve inandırıcılıkla ilgisi yoktur. Bu Türkiye’de otellerde kalanların da güven içinde olmadığının ikrarı demektir.

 

Kaynak: Cumhuriyet.com.tr